Donald Trump'ın başkanlığı döneminde zirve yapan ABD-İran gerginliğinde yeni bir sayfa açıldı.

36 kişilik zanlı listesinin tepesindeki isim

Tahran yönetiminin Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye ocak ayında Trump'ın emriyle düzenlenen suikasta karışan 36 kişiyi belirlediği, İran basınına yansıdı.

Haberlere göre Tahran yönetimi, bu zanlıların Interpol kanalları aracılığıyla yakalanması talebinde bulunacak.

Başkanlığı bittikten sonra da yakalanması talebi devam edecek

Zanlı listesinin tepesinde ise suikast emrini verdiğini bizzat açıklamış olan Başkan Donald Trump var. Trump'ın başkanlık görev süresinin dolmasının ardından da yakalanıp yargılanması talebinde ısrar edileceği belirtildi.

Haberlere göre Tahran Başsavcısı Ali Alghasi-Mehr, zanlı listesini Interpol'e iletti. Mehr'in teslim ettiği dosyada Süleymani suikastı 'cinayet' ve 'terör eylemi' olarak tanımlandı.

Kırmızı bülten nedir, nasıl işler?

Interpol'ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipi bulunuyor. Bunlar arasında en bilineni, bir üye devlet ya da uluslararası mahkeme tarafından aranan kişi veya kişileri yakalama ve talep edilen ülkeye ya da mahkemeye iade etme amacıyla çıkarılan kırmızı bülten.

Interpol Genel Sekreterliği gerekli görürse

Üye ülkeler, bir kişinin kırmızı bültenle aranabilmesi için ilk aşamada daire başkanlıkları aracılığıyla zanlı hakkında gerekli bilgileri Interpol'le paylaşarak uluslararası arama ve yakalama talebinde bulunuyor. İkinci aşamada Interpol Genel Sekreterliği bu kişinin aranmasının kurum içi kriterlerine uygunluğunu kontrol ettikten sonra gerekli görmesi durumunda bülten çıkarıyor. Gerekli görürse, üye devletlerin polis teşkilatları, hakkında bülten çıkarılan kişinin aranması ve yakalanması için bilgilendiriliyor.

Ortadoğu'nun anahtar ismiydi

Milyonlarca İranlının 'ulusal kahraman' olarak son yolculuğuna uğurladığı Kasım Süleymani, İran yönetiminin de facto iki numarası ve İsrail'in işgal ve ilhakında direnen güçlerin desteklenmesinde başrol oyuncusuydu. Aynı zamanda IŞİD'in Suriye ve Irak'ta hezimete uğratılmasında kritik rol oynamıştı ve bu savaşta dönemin ABD Başkanı Barack Obama kendisiyle defacto işbirliğine gitmişti.

3 Ocak'ta Irak'ı ziyaret eden Süleymani ile kendisine eşlik eden Irak'ın Şii ağırlıklı milis gücü Haşdi Şabi'nin Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in  Bağdat Havaalanı yakınında araçlarına düzenlenen füze saldırısında öldürülmesi, Irak'ı da karıştırmıştı.