22 yaşındaki Mahsa Amini’nin eylülde “başörtüsü kuralına uymadığı” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınıp hayatını kaybetmesiyle son yılların en büyük protesto dalgasına sahne olan İran'da, yeni bir Mahsa gerilimi patlak verdi.

Mahsa Amini’nin ölümü, başörtüsü takmanın zorunlu olduğu İran İslam Cumhuriyeti'nde kadınların öncülük ettiği ve 1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana İranlı dini liderlere karşı en büyük başkaldırılardan birinin fitilini ateşlemişti. Gösterilerde neredeyse 500 kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi gözaltına alınırken ve idam cezaları tartışma yaratırken ülkeden yeni bir haber dikkatleri çekti.

İDAMCI YARGIÇTAN SKANDAL ‘FUHUŞ’ YORUMU

Ekim ayında gösterilerde başörtüsünü çıkararak havada salladıktan sonra yasaları ihlal etmekten gözaltına alınan 25 yaşındaki Mahsa Peyravi isimli kadının 10 yıl hapis cezasına çarptırılması büyük tepkiye yol açtı.

Daha önce kefaletle tutuksuz yargılanmasına karar verilen genç kadın, Tahran'da çıkarıldığı mahkemede başörtüsünü çıkardığı için “fuhuşa özendirme” suçlamasıyla hapis cezası aldı. Kararı İran'da verdiği ağır cezalar nedeniyle “İdamcı Yargıç” olarak anılan Abdulkasım Salavati açıkladı.

Peyravi'ye verilen ceza “açıkça orantısız” olması nedeniyle İran'daki insan hakları örgütlerinin tepkisini çekerken genç kadının avukatlarının karara itiraz etmesi bekleniyor.

İran'da 100 günü geride bırakan gösteriler, başörtüsü zorunluluğuyla ilgili tartışmaları da beraberinde getirmiş, bazı reformcular yasağın gevşetilmesini savunmuştu. Gösterilerde İranlı genç kız ve kadınların başörtülerini çıkararak yaktığı görüntüler de protestoların sembolü olmuştu.