İran'ın Basra Körfezi Kıyısındaki Buşehr Kenti "ingiliz İşgalinin" İzlerini Taşıyor

İran'ın Basra Körfezi Kıyısındaki Buşehr Kenti "ingiliz İşgalinin" İzlerini Taşıyor

İran'ın Basra Körfezi kıyısında yer alan ve ülkenin tek nükleer enerji santralinin bulunduğu Buşehr kenti, İngiltere'nin 20'nci yüzyılın başlarında terk ettiği konsolosluk binasına ve İngiliz askerlerin defnedildiği mezarlığa da ev sahipliği yapıyor

Stratejik konumu nedeniyle tarihte yabancıların ilgisini çeken ve 19 ve 20. yüzyıllarda İngiliz işgaline karşı İran'daki direnişin merkezi olarak bilinen Buşehr kenti, İran tarihinde 3 kez İngiliz işgaline uğradı.

Buşehr, ilk olarak 1838’de Kaçar Hanedanlığı döneminde İngiliz işgaliyle karşılaştı. İngiliz donanması, bu tarihte Buşehr sahilindeki Kuti Mahallesi'ne çıkarma yaparak kenti işgal etti. İşgal, Buşehr'de halk gruplarının direnişiyle son buldu ve İngiliz askerleri kenti terk etti.

İngiltere, bugün Afganistan sınırlarında yer alan Herat kentini ele geçiren Kaçar hükümetine baskı yapmak için 1856'da yeniden kenti işgal etti.

Bu işgal de 1857'de imzalanan ve Kaçarların Herat'tan çekilmesine karşılık İngilizlerin de Buşehr'den ayrılmasını öngören Paris Antlaşması ile son buldu.

O dönemde Basra Körfezi'ndeki İngiliz hakimiyeti, stratejik konumu nedeniyle Buşehr'deki limanın geliştirilmesine dayanıyordu ve 19'uncu yüzyıl sonlarından itibaren Almanya başta olmak üzere diğer ülkelerin de Buşehr'e olan ilgisi arttı ve Buşehr'de Osmanlı İmparatorluğu dahil olmak üzere konsolosluklar açıldı.

Bu dönemde İran'daki Kaçar hükümetinin özellikle Almanya ile ilişkilerini geliştirmesi ve İngiltere'nin, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşta bölgedeki askeri komuta ve lojistik merkezi olarak Buşehr'i kullanmak istemesi nedeniyle İngilizler 8 Ağustos 1915'te kenti yeniden işgal etti.

Bu işgal sırasında İngiliz kuvvetleri, Buşehr'deki yerel güvenlik güçlerini silahsızlandırdı ve Buşehr limanında konuşlu İran'a ait donanma gemilerine el koydu. Kendi bayraklarını Buşehr hükümet konağına çeken İngiliz güçleri, işgale karşı çıkan kent sakinlerini de tutuklayarak Hindistan'a gönderdi.

İşgale karşı Almanların da desteklediği Buşehr'deki Tengistan ve Deştistan halk grupları, İngilizlere karşı direnişe başladı. İngiliz birliklerine karşı yaklaşık 5 bin kişiden oluşan "Deliran Tengistan (Tengistan'ın Cesurları)" adı verilen halk gruplarının 7 yıl süren direnişi sonucu İngiliz işgali sona erdi.

Buşehr'deki Kuti Konağı adıyla bilinen konsolosluk ve İngiliz askerlerinin mezarlığı

İran'ın Basra Körfezi kıyısındaki Buşehr kentinde İngiltere'nin 1913'te terk ettiği konsolosluk binası ve savaşta ölen İngiliz askerlerin defnedildiği bir mezarlık var.

Buşehr kentini işgal eden İngilizler tarafından 19'uncu yüzyılda inşa edilen konsolosluk binası, önce İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nin genel merkezi ve daha sonra Buşehr'deki İngiliz konsolosluğu olarak hizmet verdi.

Kent sakinleri arasında Kuti Konağı olarak bilinen iki katlı konsolosluk binası bulunduğu mahalleye de ismini verdi. Binanın doğu avlusunun güney tarafında, "İsa Mesih'in Zuhuru" adı verilen ve 1911 yılında yapılan yüksek çatılı küçük dikdörtgen bir kilise mevcut.

Büyük kısmı tahrip edilen binanın bu zamana kadar restore edilmemiş olması da dikkati çekiyor. Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Bakanlığı önceki yıllarda binayı restore ederek, Basra Körfezi Bölge Müzesi olarak hizmete açmayı planladığını açıklasa da şu ana kadar herhangi bir restorasyon işlemi yapılmadı.

AA muhabirine Buşehr'de İngilizlere ait izlere dair bilgi veren İranlı Tarih Araştırmacısı Prof. Dr. Abdulaziz Biladi, özellikle 19'uncu yüzyıl ve 20'nci yüzyılın başlarında Buşehr kentinin stratejik konumu nedeniyle birçok ülke nezdinde önemli görüldüğünü vurguladı.

O dönemde yabancı ülkelerin Buşehr'e Tahran'dan daha fazla önem verdiğini ve birçok ülkenin kentte konsolosluklar açtığını dile getiren Biladi, İngiliz konsolosluğunun da bunlardan biri olduğunu belirterek, "O dönemde büyük bir imparatorluğa sahip İngilizler, Buşehr'e herkesten çok daha fazla ilgi gösteriyordu." dedi.

Biladi, deniz kıyısında bulunan iskelenin de konsolosluk binasına ait olduğunu ifade ederek "O dönemde İngilizler sahilde kendi gemileri için İran'daki hükümetten izin almadan iskele inşa ettiler." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Biladi, "Birinci Dünya Savaşı'nda bilindiği gibi büyük çatışmalar yaşanmış ve Osmanlı İmparatorluğu maalesef savaştan yenilgiyle çıkmıştı. Bunun sonucunda da Osmanlı'nın elindeki topraklar Britanya İmparatorluğunun eline geçince bölge parçalandı." diye konuştu.

Buşehr'de, İran'ın İngiliz işgaline karşı direnişi ve ayrıca Birinci Dünya Savaşı sırasında ölen İngiliz subay ve askerlerin defnedildiği bir mezarlık da yer alıyor. Mezarlığın girişinde ise "İngiliz işgalcilerinin mezarlığı" ifadesinin olduğu bir tabela bulunuyor.

İran'da 2000 yılında ulusal anıtlar listesine alınan mezarlık giderek yerleşim alanına dönüşmüş. Mezarlığa ait eski fotoğraflarda mezarların üzerinde günümüzde izine rastlanmayan haç işaretleri olduğu görülse de şu anda mezarlığın bakımsız ve çalılarla kaplı olması moloz parçalarının ve çöplerin atıldığı bir alan haline gelmesi dikkati çekiyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler