İranlı Akademisyen Abdulkerimi: İran'da Devletle Halk Arasındaki Mesafe Giderek Artıyor
İslami Azad Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Abdulkerimi, "Halkın taleplerinin dikkate alınmaması devletle millet arasındaki mesafenin artmasına neden oluyor. 1979 devriminden sonra 'Devlet-Millet Kaynaşması' hedefi başarısız oldu." dedi
İran'daki İslami Azad Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Bijen Abdulkerimi, ülkesinde devlet ile millet arasındaki mesafenin arttığını, talepleri karşılanmayan toplum kesimlerinin 2017'de olduğu gibi yeniden sokak gösterilerine başvurabileceğini söyledi.
"Etemadonline" haber sitesine konuşan Abdulkerimi, "Halkın taleplerinin dikkate alınmaması devletle millet arasındaki mesafenin artmasına neden oluyor. Malesef 1979 devriminden sonra 'Devlet-Millet Kaynaşması' hedefi başarısız oldu." dedi.
İktidarla halk arasında karşılıklı bir ilişki kurulması gerektiğini, eğer böyle olmazsa iki taraf arasındaki siyasi mesafenin günden güne artacağını ve krizin giderek derinleşeceğini dile getiren Abdulkerimi, şöyle devam etti:
"Toplumsal memnuniyetsizliğin ana nedeni az gelişmişliktir. 1979 devriminde siyasi yapıları değiştirdik ancak sosyal ve ekonomik yapıları değiştirmede başarısız olduk. Sonuçta; sosyal gerçeklik ve tarihsel varoluşumuz değişmedi. Mustazaf (ezilen), mustazaf olarak kaldı, ulusal paramızın değeri gitgide düştü, nihayeten halkın alım gücü günbegün geriledi. Bu nedenle hem alt hem de orta sınıf şikayet ediyor. Alt sınıf son yıllarda daha da eziliyor."
Ekonomik sorunlar nedeniyle 2017'de patlak veren sokak gösterilerinin beklenen sosyal bir süreç olduğuna işaret eden Abdulkerimi, "Yine kesinlikle gösteriler olacaktır. Bu durumdan çıkmak için, ülke yönetiminde yapısal değişiklikler gerekmektedir fakat her şey siyasete kurban edildiği için bu mümkün olmuyor." diye konuştu.
"Aralık 2017" ve "2019 Benzin Zammı" olayları
İran'ın Meşhed kentinde 28 Aralık 2017'de bir grup göstericinin, ülkedeki hayat pahalılığı, işsizlik ve yolsuzluk gibi sorunları protesto etmesiyle başlayan olaylar kısa sürede rejim karşıtı gösterilere dönüşmüştü.
Tahran, Kirmanşah, Senendeç, Zencan, Şiraz, Kum, Ahvaz, Zahidan, Erak ve Hurrem Abad gibi pek çok kente yayılan olaylarda 25 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 5 bin gösterici gözaltına alınmıştı.
Söz konusu olaylardan 2 yıl sonra bu sefer İran halkı, 15 Kasım 2019'da Yargı Erki Başkanı, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı'ndan oluşan Ekonomi Koordinasyon Yüksek Konseyinin kararıyla benzin fiyatının 1000 tümenden 3 bin tümene yükseltilmesinin ardından protestolara başlamıştı.
Ülkenin birçok kentinde 3 gün süren gösterilerde kamu binaları, bankalar, benzin istasyonları tahrip edilmiş, marketler yağmalanmıştı.
Emniyet güçlerinin müdahale ettiği gösterilerdeki ölü ve yaralı sayısı hakkında İran makamlarınca resmi açıklama yapılmazken, Uluslararası Af Örgütü en az 304, Reuters haber ajansı ise 1500 kişinin öldüğünü duyurmuştu.
İran Meclisi Kum Milletvekili Mücteba Zünnur, olaylardan 7 ay sonra haziran ayında yaptığı açıklamada, benzin zammı protestolarında 6'sı emniyet görevlisi 230 kişinin hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.