Işın Erenoğlu
BEYNİNİZİ BAŞKASININ YÖNETMESİ, BEYİN HACKLEMEK MÜMKÜN!
Zekanızı arttırmak, alzeimerdan kurtulmak yada hiç hastalanmadan yaşamak ister misiniz? Biraz elektrik akımıyla öğrenme hızınızı iki katına çıkartmak, çözülmesi zor problemleri kolayca çözmenizi sağlamak ve tedavi olmak artık mümkün! İnsanoğlu teknolojide ileri giderek, beyin kapasitesiyle ilgili olasılıkları sınırsız hale getirecek süreci başlattı! İnsanlığın sınırları yerle bir eden evrimine hoş geldiniz!
Gelecekte beyne yerleştirilecek bir çip ile internete düşünerek bağlanacak, arama yapabilecek hatta belki internetten yeni yetenekleri yükleyebileceğiz. Matrix filmindeki karakter Neo’nun Kung-Fu’yu öğrenmesi gibi...
Sadece geliştirmek mi, elbette iyileştirmek de mümkün olacak. Beynin uyarılmasıyla, Akıl hastalıkları tedavi edilebilecek, körlük yada sağırlık giderilebilecek.
Bu uygulamalar nasıl başlamış diye sorabilirsiniz,
Belki şaşıracaksınız ama, tedavi için elektrikle uyarılma aslında yeni bir yöntem değil! Hem Plato, hem de Aristo, vatoz balığının elektrikli bir türünün çarptığı yerde hissizleşmeye neden olduğunu yazmışlar. Daha da ilginci, antik metinlerde Roma döneminde, yine vatoz balığının elektrikli türlerini baş ağrılarının tedavisi için kullanıldıklarını yazmışlar. 11. Yüzyılın dahisi, ünlü fizikçi İbni-Sina, epilepsi tedavisi için, balığın elektrik deşarj özelliğinin kullanılabileceğini yazmış. 17. Yüzyılda ise doğru akımla melonkolinin tedavisi yapılmaya başlanmış.
Peki, günümüzde bu tedavi nasıl uygulanıyor derseniz;
Kullanımı hızla yayılan neuro stimulator cihazları (sinir uyartıcılar) tam da bu noktada yeni teknolojik bir buluş olarak devreye giriyor. Bu cihazlar günümüzde insanların öğrenme performansının arttırılması ve psikolojik, nörolojik rahatsızlıkların ilaçsız tedavisi için kullanılıyor. Dahası, cihazın kullanımıyla piyano çalmayı daha hızlı öğrenebildiğinizi ve Alzheimer gibi rahatsızlıkları iyileştirdiklerini iddia ediyorlar.
Tedavi kaçınılmaz bir kullanım sunarken, bu cihazların gelişimiyle insan beyninin konrolü tamamen mümkün olduğunda, denetimin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı, esas kilit noktayı oluşturuyor!
Şöyle bir düşününce savaş yanlısı yöneticilerin fikirlerine müdahale ederek, barış yönünde değiştirmek muhteşem olurdu ama gücü elinde bulunduranlar iyilikten yana mı tavır alacaklarını kestirmek güç...
Sizin duygu, düşünce ve tercihlerinizin dışarıdan yada beden içinden bir başkası tarafından kontrol edilmesine beynin hacklenmesi deniyor. Hack; kelime anlamı olarak; kırmak, darbe yada bir bilgisayar sistemine izinsiz girerek , sistemi kendi istediğiniz şekilde değiştirebilmeniz anlamlarına geliyor. Şuanda bu kontroller ağırlıklı beden dışından yapıldığı için kısıtlamalar söz konusu. Esas değişiklik beden içinden kontrol ile gerçekleşecek. Önce bedenin nasıl çalıştığıyla ilgili veri toplayıp sonra bu verileri işleyecekler. Yani beni şekillendiren kararlarımı, duygularımı ve seçimlerimi yönetecek bilgiye sahip olacaklar. Dolayısıyla insanlığı gerçek anlamda yönetecekler!
Konunun önemini anlatmak için, NIH (ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü) ve DARPA’nın (Defense Advanced Research Projects Agency (ABD ordusunda kullanılmak üzere yeni teknolojiler üretmekle sorumlu savunma bakanlığına bağlı devlet kurumu)), merkezi ve çevresel sinir isitemiyle ilgili projeler yürüttüğünü yazmakta fayda var.
Merakımı yenmek için beden içinden müdahale ile beyin kontrolü yapılmış mı diye makaleleri araştırdım.
Cevap evet! eLife’da yayımlanan bir makalede, elektrik akımı, manyetik alan, ilaç ve ışık kullanarak beyin hacklemenin mümkün olduğu yazılmış. Yapılan deneyde, farenin beyin hücrelerini manipüle ederek hayvanın davranışlarının kontrol edilebildiği gerçeği ortaya konulmuş.
Bu yöntem insanlarda da denendi mi derseniz?
Kan dondurucu olsa da, deneylerde cerrahi müdahale gerektiği ve oldukça kanlı geçtiği için denek bulmakta zorluk çekildiği aktarılıyor.
Her yönden, bizi hızla geleceğe iten uygulamalar gelişerek devam ediyor. İnsan vücuduna implant edilen tıbbi cihazlar geliştikçe, sağlıklı yaşayabilmek için bu cihazlara ve bilgisayar çiplerine güven duymak zorunda kalacağız. Beyninize yerleştirilecek bir mikroişlemci sayesinde sizin daha zeki bir insan olmanız sağlanırsa, yada kanınıza mikro robot doktorlar enjekte edilebilir hale gelirse ve hastalıklar başlamadan engellenebilirse, çoğunluk bu tip uygulamalara razı olacaktır. Ya yaptırmayan diğerleri? Sağlığını kaybetme riskiyle ve zekaca daha geri kalarak toplumdan dışlanma korkusuyla mı yaşayacak, yoksa tüm insanlık günün sonunda bu uygulamalara razı mı olacak?
Türkleri düşününce, Hacklenmek isteyen insanların üstüne para vererek girdikleri sırada, aradan kaynak yaparak sıraya giren vatandaşlarımızın olacağı kuvvetle muhtemeldir. Böyle pratik zekanın hüküm sürdüğü topraklarda zeka gelişimi neymiş? diyebilirsiniz. Ya da bir suç işlendiğinde ‘’vallahi ben yapmadım hakim bey, beynimi kontrol edenler suçludur’’ mu denecek, ceza infaz hukuku nasıl değişecek? öngörmek çok zor.
Hala kendi kararlarınızı alabiliyorken, size bir sorum olacak. Yukarıdaki riskleri ve avantajları düşünürsek, geçmişte mi, gelecekte mi yaşamak isterdiniz?
Sevgiyle kalın,
Işın Erenoğlu Üstündağ
Ref:
https://spectrum.ieee.org/the-human-os/biomedical/devices/a-fourth-tool-in-the-brain-hacking-toolbox
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0896627314003894
https://www.businessinsider.com/brain-hacking-will-make-us-smarter-and-more-productive-2014-7?IR=T
https://bigthink.com/endless-innovation/from-hacking-computers-to-hacking-humans