İsmail Saymaz: AKP'liler Allah'ın imtiyazlı kulları!
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, "Zafer Çağlayan'ın, Egemen Bağış'ın ve Muammer Güler'in günah işleme özgürlüğü varsa… Külünk'ün de suç işleme özgürlüğü var." dedi.
Saymaz, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarını köşesinde değerlendirdi.
Saymaz'ın Metin Külünk'le ilgili kaleme aldığı bugünkü yazısı şöyle:
Ayakkabı ve kravat kutularının, para sayma makinelerinin, 700 bin TL'lik kol saatinin ortalığa saçıldığı günlerdi.
17-25 Aralık operasyonundan söz ediyorum.
Dönemin AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, katıldığı bir TV programında, yolsuzluk iddialarını aklamak için “Günah işleme özgürlüğü” ifadesini kullandı.
Şöyle dedi, Külünk:
“Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Siz insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale ediyorsunuz.”
KARAKOLDA DAYAK SİPARİŞİ
Külünk'e göre AK Partili bakanlar ve oğullarının Reza Zarrab'tan ayakkabı kutusu içerisinde rüşvet alması, ‘hediye' kabul etmesi, evde para sayma makinesi bulundurması ve İranlı iş adamının önüne yatması günah işleme özgürlüğüdür.
Allah'ın seçilmiş kulları olmalarının yanı sıra, Peker'in ifşaatları gösteriyor ki AK Partililerin suç işleme özgürlüğü de var.
Karakolda milletvekili dövdürmek gibi örneğin.
Külünk'ün o sözleri sarf ettiği yıl, 8 Aralık 2014'te, partisinin eski Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Beyoğlu Polis Merkezi'nde gözaltındayken, Sedat Peker'in avukatı İsmail Barbaros Aslan tarafından dövüldü.
Yedi yıl sonra Peker, saldırıyı üstlendi.
Şöyle dedi:
“Bir milletvekili dostumuz var o dönem. İsmini söylemeyeyim. Hemşehrimiz. Tekrar MKYK'ya aldılar.”
Bu tanıma uyan tek bir AK Partili var:
Metin Külünk!
Peker ayrıca, Hürriyet Gazetesi'ne 6 Eylül 2015'te yapılan baskını bir AK Partili milletvekilinin ricasıyla gerçekleştirdiğini savunuyor.
Akla yine Külünk geliyor.
ÇANTA ÇANTA PARA
Bu arada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir siyasetçinin Peker'den ayda 10 bin dolar aldığını açıkladı. Soylu, bu siyasetçinin AK Partili olma ihtimalini dışlamadı.
Peker, iddiayı reddederken, Külünk hakkında “Ama daha büyüklerini yolladım, çanta çanta” diyor. Seçimde Külünk'ün arabasına para bıraktığını ileri sürüyor.
Tefecilerin eline düşen Külünk'ün yeğenine ait tapuyu 300 bin TL verip kurtardığını anlatıyor. Külünk'ün ‘ricası' üzerine Almanya'daki derneklere para gönderdiğini kaydediyor.
Yalnızca Külünk'ten değil, cebine para sıkıştırdığı başka milletvekillerinden söz ediyor.
AK Parti'nin seçimde dağıttığı eşantiyon kahveleri kendi fabrikasında tedarik ettiğini öne sürüyor.
SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ
Sık sık 11 milyon üyesiyle övünen, Kamu İhale Kanunu'nu delik deşik ederek yandaş kayırma ekonomisi kuran AK Parti, propaganda için dağıttığı kahveyi Sedat Peker'den temin ediyormuş. Üstelik bedavaya…
İnsan merak ediyor.
Acaba mitingde fırlatılan çayları hangi ‘baba' karşıladı?
Partisi bu haldeyken, Külünk değil istifa etmek, açıklama yapmaya tenezzül bile etmiyor.
Peker, “Rica etti, karakolda milletvekilinin kemiklerini kırdırdım?” diyor.
Külünk, dalga geçer gibi, “Filistin kan ağlarken…” diye yanıt veriyor.
Peker, “Çanta çanta para verdim” diyor.
Külünk, “Küresel güçler…” diye tweet atıyor.
Dedim ya, AK Partililer Allah'ın imtiyazlı kulları!
Zafer Çağlayan'ın, Egemen Bağış'ın ve Muammer Güler'in günah işleme özgürlüğü varsa…
Külünk'ün de suç işleme özgürlüğü var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.