İspanyol Sahra Hastanesi Müdürü Arranz: Buradaki İnsanlar Çok İyi. Bize Destek Oldular. Gerçekten Şaşırdık

İspanyol Sahra Hastanesi Müdürü Arranz: Buradaki İnsanlar Çok İyi. Bize Destek Oldular. Gerçekten Şaşırdık

İspanyol sahra hastanesi müdürü Arranz, "İnanılmaz bir şey. Son 15-20 yıldır acil servis hizmetlerinde görev yapıyorum ve daha önce böyle iyi karşılanma görmedim." dedi

İspanya Dışişleri Bakanlığına bağlı Kalkınma için Uluslararası İşbirliği Ajansının Hatay'ın Arsuz ilçesine kurduğu sahra hastanesinin müdürü Roberto Arranz, Türkiye’de kendilerine gösterilen yakın ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Buradaki insanlar çok iyi. Hastaneyi kurarken yemek, su getirerek bize destek oldular. Gerçekten şaşırdık.” dedi.

“Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İspanya’dan da arama kurtarma uzmanları, sağlık ekipleri ve İspanya donanmasına ait Juan Carlos gemisindeki denizciler yardımda bulunmak için Türkiye’ye geldi.

İspanya Dışişleri Bakanlığına bağlı Kalkınma için Uluslararası İşbirliği Ajansı, depremin vurduğu illerden olan Hatay’ın Arsuz ilçesinde sahra hastanesi kurdu.

Günlük 200 hastayı muayene etme kapasitesine sahip olan, 13 Şubat’ta hizmete başlayan hastanede, doktor, hemşire ve teknisyenler olmak üzere 82 kişi görev yapıyor.

Arsuz ilçesine kurulan sahra hastanesinin müdürü Roberto Arranz, hastanenin kurulumu ve bölgede yaşadıklarına dair AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Arranz, 10 Şubat’ta Adana’ya geldiklerini ve aynı gün sahra hastanesi kurmak için Arsuz'a hareket ettiklerini belirtti.

Bu hastanede çalışan doktorların İspanya’nın farklı bölgelerindeki hastanelerde görev yaptıklarını ve gönüllü olarak buraya geldiklerini ifade eden Arranz, kendisinin de bu göreve gelmeden 3 hafta önce kayak yaparken kaza atlattığını ve bu nedenle zaman zaman yürürken zorlanmasına rağmen buraya gelmeyi kabul ettiğini dile getirdi.

“Burada olduğumuz ve Türk halkını desteklediğimiz için çok memnunuz”

Arranz, sahra hastanesi için gerekli ekipmanın ayarlanması, Türkiye’ye ulaştırılması ve kurulmasının zor bir süreç olduğunu belirtti.

Bu süreçte çok yorulduklarını kaydeden Arranz, "Tüm bunlara rağmen burada olduğumuz ve Türk halkını desteklediğimiz için çok memnunuz.” dedi.

Arranz, İskenderun halkının kendilerine gösterdiği sevgiye değinerek “İnanılmaz bir şey. Son 15-20 yıldır acil servis hizmetlerinde görev yapıyorum ve daha önce böyle iyi karşılanma görmedim.” diye konuştu.

"Buradaki insanlar çok iyi. Hastaneyi kurarken yemek, su getirerek bize destek oldular”

Hastane ekipmanını Adana’dan Arsuz'a bir Türk firmasının tırlarıyla taşıdıklarını belirten Arranz, şunları söyledi:

“Adana’daki havalimanından buraya hastane ekipmanını getirmek için Mars isimli bir Türk şirketinden 8 adet tır kiraladık. Çok profesyoneldiler ve her şey buraya geldi. Ücreti ödemek istediğimizde, şirketin CEO’su ödemeyi almadı ve hastaneye ücretsiz olarak yemek getirmeyi teklif etti. Buradaki insanlar çok iyi. Hastaneyi kurarken yemek, su getirerek bize destek oldular. Gerçekten şaşırdık.”

"Bu afetin etkilerini azaltmak için Türk halkına yardımcı olmaktan dolayı mutluyuz"

"Juan Carlos" gemisiyle İskenderun’a gelen İspanyol denizcilerin arama kurtarma çalışmalarına liderlik eden Yüzbaşı Angel Umbria da bölgede yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

İskenderun’a geldiklerinde karşılaştıkları yıkımı "gerçek bir afet" olarak niteleyen Umbria, “Bu afetin etkilerini azaltmak için Türk halkı ve Türk makamlarına yardımcı olmak ve işbirliği yapmak için burada olmaktan dolayı mutluyuz.” dedi.

Umbria, 4 ayrı ekip olarak arama kurtarma faaliyetleri yürüttüklerini ve biri 7 yaşındaki bir erkek çocuk olmak üzere iki kişiyi enkazdan sağ çıkardıklarını ve bunun ekiplerine moral olduğunu ifade etti.

İskenderun’da görev yaparken unutmayacağı anlar da olduğunu dile getiren Umbria, şöyle devam etti:

“Arama kurtarma için ilk çıktığımız gece 12 saat boyunca uğraştık, bir kişinin cansız bedenine ulaştık. Türk arama kurtarma ekiplerine bu kişinin cenazesini yıkıntılardan çıkarmak için yardım ettik ve enkazın olmadığı güvenli bir yere götürdük. Hayatını kaybeden kişinin yakınları oradaydı. Cenazeyi teşhis ettiler ve ağlamaya başladılar. Ağlayan bir kişi askerlerimden birini kucakladı ve ‘teşekkürler’ dedi. Bu kelimeyi 'teşekkürleri' hatırlıyorum. Daha önce duymamıştım ve sordum biri anlamını söyledi. Bu durum ekibimin hepsinde şok etkisi yarattı. Canlı birini bulamamıştık ama birilerine sevdikleri birinin cenazesini gömmesine yardımcı olduk.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler