İsrail ordusu, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin yayınladığı ve Ebu Akile'ye isabet eden kurşunların İsrail güvenlik güçleri tarafından atıldığını tespit eden soruşturma raporu üzerine, yazılı açıklamada bulundu.

İsrail ordusu, isim vermeden, BM soruşturma raporunun “taraflı" olduğunu iddia ettiği açıklamada, 17 Haziran’da yayınladığı önceki açıklamasında geçen ifadelerin aynısını yineledi.

Buna göre, gazeteci Şirin Ebu Akile’ye sıkılan kurşunun kendilerine gönderilmesi için Filistin tarafına yapılan çağrının yinelendiği kaydedilerek, "Filistinlilerin kurşunu göndermeyi ve ortak soruşturma yürütmeyi reddetmesinin, Filistin tarafının amaçlarını simgelediği" ileri sürüldü.

Açıklamada yine, Ebu Akile’nin ölümünün "hangi taraftan kaynaklandığının bilinemeyeceği" iddia edilerek, "Ordu soruşturması, gazetecinin kasten vurulmadığını ve ayrım gözetmeksizin ateş açan Filistinli silahlı kişiler tarafından mı yoksa yanlışlıkla bir İsrail askeri tarafından mı vurulduğunun tespit edilemediğini vurgulamaktadır." ifadeleri kullanıldı.

İsrail Savunma Bakanı Gantz: "BM Yüksek Komiserliği'nin yayınladığı rapor asılsız"

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Gantz, BM Yüksek Komiserliği'nin yayınladığı raporunun "asılsız" olduğunu iddia etti.

Gantz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Gazeteci Şirin Ebu Akile'nin ölümünün ardından bir kez daha taziyelerimi iletiyorum. (Ebu Akile'nin) Sevenleri, BM Yüksek Komiserliği'nin yayınladığı gibi asılsız raporlarla değil, ancak kapsamlı bir adli soruşturmayla ortaya çıkabilecek gerçeği hak ediyor." ifadelerini kullandı.

BM, Ebu Akile'yi İsrail güvenlik güçlerinin öldürdüğünü doğruladı

BM bugün, Batı Şeria'da görevi sırasında öldürülen Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile'ye isabet eden kurşunların, İsrail güvenlik güçleri tarafından atıldığını bildirmişti.

BM Cenevre Ofisi'ndeki haftalık basın toplantısında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, İsrail makamlarının, Ebu Akile'nin "eli silahlı Filistinlilerin rastgele ateş açması sonucu yaşamını yitirdiği" yönündeki iddialarını değerlendirmişti.

Shamdasani, Komiserliğin olay anına ilişkin bağımsız incelemesini tamamladığı bilgisini paylaşarak, "İsrail ordusu ve Filistin Başsavcılığından gelen resmi bilgiler dahil şimdiye kadar incelediğimiz tüm kayıtlar, Ebu Akile'yi öldüren ve arkadaşı Ali Sumudi'yi yaralayan kurşunların İsrail güvenlik güçleri tarafından kullanıldığını doğrulamaktadır." demişti.

İsrail yönetiminin iddialarına ilişkin Shamdasani, "Olay yerinde eli silahlı Filistinlilerin herhangi bir faaliyet yürüttüğüne dair hiçbir bilgi bulamadık." ifadesini kullanmıştı.

Shamdasani, Ebu Akile'nin Cenin'deki mülteci kampına düzenlenen baskını takip ederken hedef alındığını hatırlatarak, "Elde ettiğimiz bulgular, İsrail güvenlik güçlerinin ateş açmadan önce gazetecilere hiçbir uyarıda bulunmadığı yönündedir." şeklinde konuşmuştu.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in olaya ilişkin cezai soruşturma açılması talebinde bulunmayı sürdürdüğünün altını çizen Shamdasani, cinayeti işleyenlerin sorumlu tutulması gerektiğini vurgulamıştı.

Al Jazeera muhabiri Ebu Akile'nin öldürülmesi

Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.

Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.

Gazeteci Ebu Akile'nin, görevini yaptığı sırada ve "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu.

İsrail ordusu, Ebu Akile'nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.