İstanbul 2 No'lu Barosu, İsrail'in Filistinli Kadınlara Ve Çocuklara Yönelik Suçlarını Ucm'ye Taşıdı
İstanbul 2 No'lu Barosu ve TBMM’den heyetler, İsrail'in özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik savaş suçu ve soykırım suçları başta olmak üzere Filistinlilere yönelik saldırılarına ilişkin delilleri UCM Savcılığına iletti.
Özellikle kadın ve çocuklara ilişkin suçların delillerini Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığı yetkililerine ve Mağdurlar Ofisi'ne sunan heyet, UCM'deki toplantının yanı sıra Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı'na da ziyaret gerçekleştirdi.
İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı, AA muhabirine, Gazze'deki soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suçların dosyalarını beraberindeki 10 hukukçuyla birlikte UCM'ye ilettiklerini bildirdi.
Şamlı: "Suçlar ve bu suçların delilleri artmaya devam ediyor"
Şamlı, Gazze'deki savaş suçu, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlarına ilişkin Kasım 2023'te 12 farklı ülkeden 3 bin 60 hukukçunun imzasının bulunduğu şikayet dilekçesini UCM Savcılığı'na ilettiklerini belirterek, "Daha önce 3 klasörlük delil listesiyle başvurmuştuk. Fakat bu soykırım her gün devam ediyor, kadınlar çocuklar katlediliyor, mabetler, mülteci kampları, hastaneler bombalanıyor. Dolayısıyla suçlar ve bu suçların delilleri artmaya devam ediyor. Biz bugün 8 klasörlük ek delillerimizi UCM'ye getirerek ibraz ettik." dedi.
Getirilen delillerle özellikle Gazzeli kadınların soykırımı ve çocukların soykırımına ilişkin ayrı dosyalar oluşturduklarını vurgulayan Şamlı, "Öldürülen çocukların sayısı 21 bini aştı. Aynı şekilde katledilen yaklaşık 40 bin Filistinlinin yüzde yetmişi kadınlar ve çocuklardan oluşuyor. Kadın soykırım ve çocuk soykırımı için UCM Savcılığında Filistin soruşturmasına bakan üst düzey yetkililerle görüştük." diye konuştu.
"Tarihi hukukçular yazacak"
Şanlı, soykırıma bulaşanların dünyada rahatça gezememeleri gerektiğinin altını çizerek, "Adaletin sesini yükselteceğiz. Hukukçular olarak savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım suçunu işlemelerini engelleyeceğiz." şeklinde konuştu.
Hukukçuların çok önemli bir sorumluluğu olduğunu aktaran Şamlı, "Tarihi soykırımcılara yazdırmayacağız, tarihi hukukçular yazacak. Soykırımcıların hak ettikleri cezayı almaları için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Gazze’de kullanılan yasak silahlar
Şamlı, İsrail ordusunun, uluslararası hukukta kullanımı yasaklanan silahları Gazze’de kullandığına ilişkin iddiaların soruşturulması amacıyla merkezi Lahey’de bulunan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü (KSYÖ) de ziyaret ettiklerini kaydederek, "Hukuka aykırı silahların mahiyeti hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Gazze'de kullanılan bombaların niteliği ile ilgili olarak insanların bedenlerinde oluşan yanıklar hakkında görüş alışverişinde bulunduk." dedi.
Şamlı, ellerindeki bazı delilleri KSYÖ yetkilileriyle paylaştıklarını, Filistinlilere karşı işlenen suçların tespit edilebilmesi için tüm mekanizmaları harekete geçirmeye gayret ettiklerini dile getirdi.
UCM'deki sürecin hızlandırılması
Hollanda'ya gelen Türk hukukçular içerisindeki TBMM heyetinde ise AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan yer aldı.
Heyet Başkanı Yüksel, daha önceki ziyaretlerinde Filistin'de işlenen suçlara yönelik soruşturmanın daha hızlı ve etkili yürütülmesi gerektiğini belirttiklerini hatırlatarak, "Bu defa da daha önceki ziyaretimiz çerçevesinde olduğu üzere şikâyet dilekçemiz kapsamında kovuşturmanın yürütülmesi, failler hakkında bir an evvel yakalama kararı çıkartılması, sorumluların işledikleri savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçları kapsamında en ağır biçimde cezalandırılması ve mağdurlara tazminat ödenmesi amacıyla sürecin hızlı bir biçimde yürütülmesini talep ettik." diye konuştu.
Gazze'de Filistin halkının yaşadığı insanlık dramı ve işlenen soykırım suçu kapsamında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde hukuki süreçler başlatıldığına dikkati çeken Yüksel, "UAD’de devam eden yargılama sürecine ilaveten, UCM Savcılık Makamı’nın 20 Mayıs 2024 tarihinde İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama talep etmesini çok önemli bir karar olarak görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Bu bağlamda adaletin tecelli etmesi için tutuklama emirlerinin sadece Netanyahu ve Galant'ı değil, başta savaş kabinesi üyeleri olmak üzere diğer yetkilileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz." şeklinde konuştu.
"UCM'ye yönelik baskılar kabul edilemez"
İsrailli yetkililere yönelik soruşturması nedeniyle ABD’nin UCM’ye uyguladığı baskıların kabul edilemez olduğunu dile getiren Yüksel, "Özellikle ABD senatörlerinden oluşan bir grubun, 24 Nisan 2024'te Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve diğer yetkililer hakkında tutuklama müzekkeresi çıkarması halinde bunun Mahkeme ve görevlileri aleyhinde olumsuz yansımaları olacağı yönündeki mektubu kesinlikle kabul edilemezdir." ifadeleri kullanıldı.
UCM Ön Yargılama Dairesi'nin, Netanyahu ve Galant hakkındaki başvuruyu kabul ederek tutuklama müzekkeresi çıkartacağını ümit ettiğini anlatan Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail’in bahse konu savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım fillerini fütursuzca işlemesinin en büyük nedeni İsrail'de ve dünya kamuoyundaki 'impunity' yani "cezasızlık" algısıdır. Bu algının ortadan kaldırılması için UCM, UAD gibi uluslararası mahkemeler adli kararlar aldıktan sonra bu kararların etkili bir şekilde icrası için küresel sistemin hızla harekete geçip İsrail’i ve bu suçları işleyenleri cezalandırması gerekmektedir. UCM Savcılığı’nın işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail’in ihlallerine dair soruşturmasının daha da yoğunlaşacağını, özellikle soykırım teşkil eden filleri de içerecek şekilde genişletilmesini ümit ediyoruz."
Yüksel, İsrail'in Filistin'de yürüttüğü işgal, yerinden etme, apartheid ve soykırım politikalarına karşı Türkiye olarak kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.