Johnny Depp, Amber Heard’e karşı!
Yakın tarihin en büyük film yıldızlarından Johnny Depp ve Amber Heard’ün çatışması, boşanmalarının ardından daha da büyüdü. Geçen hafta görülen iftira davasında ‘enteresan’ olaylar, kamuoyu karşısında bir kez daha gözler önüne serildi.
Geçen hafta tüm dünya durdu ve Virginia’da bir mahkeme salonuna hapsoldu! Johnny Depp’in Amber Heard’e açtığı iftira davası ve Amber’ın Depp’e açtığı karşı dava jüri, avukatlar ve en önemlisi kamuoyu karşısında görülmeye başladı. Basına açık görülen davadan her gün saatler süren videolar yayımlanıyor; halkla ilişkiler temsilcileri, dikkatle edit’lenmiş röportajlar, filtrelenmiş sosyal medya post’ları olmaksızın iki yıldızın en kırılgan halleri ve hayatları boyunca yaptıkları en büyük kötülükler önümüze seriliyordu. İki tarafın da birbirini fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamakla suçladığı davanın kazananı olmadığını söylemek için bitmesini beklemeye gerek yok. Tek yapabileceğimiz, kırmızı halılardan mahkeme salonlarına giden bu aşk hikâyesine en baştan bakmak ve iki yanlış bir doğru eder mi, anlamaya çalışmak.
FİLMDEN KOVULUNCA...
Depp ve Amber 2009’da, ‘The Rum Diary’ filminin setinde tanıştı. O sırada Depp, Vanessa Paradis ile evli, iki çocuklu, 46 yaşında ve ününün doruğunda; Heard ise Tasya van Ree ile beraber, kendi deyimiyle cinsel yönelimi yüzünden ‘esas kız rollerini oynayıp oynayamayacağı tartışma konusu olan’, 23 yaşında, tanınmamış bir oyuncuydu. Depp ilk öpüşme sahnelerini çekerken ‘hissetmemesi gereken’ bir şeyler hissettiğini söyleyecek, 2014’te nişanlanıp 2015’te evlenecek ve 15 ay sonra boşanacaklardı.
Amber, Depp’e karşı uzaklaştırma emri çıkartacak, içki ve madde etkisindeyken şiddet uyguladığını söyleyecek ve yüzünde yaralarla çekilmiş bir resmi ‘Toksik ilişkilerinin içyüzü’ manşetiyle People dergisine kapak olacaktı. Depp tüm suçlamaları reddetti, çift anlaşmalı olarak boşandı. Ortak bir açıklamayla “İlişkimiz tutkulu ve bazen tekinsiz ancak aşk doluydu. Hiçbir zaman fiziksel veya duygusal zarar verme amacımız yoktu” diyerek... Depp, eski karısına 7 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Heard parayı aile içi şiddet mağdurları için çalışan bir STK’ya bağışlayacağını açıkladı. Sular durulmuş gibiydi.
Ta ki Heard, 2018’de The Washington Post için şiddet gören kadınlar üzerine bir makale yazana kadar. Heard makalede Depp’in ismini kullanmıyor ancak ‘Titanik kadar güçlü bir adam’ ve onu koruyan kurumlardan bahsediyordu. Yayından altı gün sonra ‘Karayip Korsanları’ filminden kovulduğunu söyleyen Depp, Heard’ün yalanları yüzünden kariyerini kaybettiğini iddia ederek 2019’da, şu an görülmekte olan iftira davasını açtı ve Heard’den 50 milyon dolar tazminat talep etti. Heard de karşı dava açarak 100 milyon dolar tazminat istedi. Depp 2020’deyse, Heard’ü dövdüğünü yazan İngiliz The Sun gazetesine yazılı iftira suçundan dava açtı. Mahkeme gazetenin iddialarını ‘kuvvetli bir şekilde doğru’ buldu ve temyiz yolunu kapadı. Depp’in iftira davası nihayet 12 Nisan’da görülmeye başladı ve kızılca kıyamet koptu.
‘SÖYLE JOHNNY!'
Davanın ilk haftası bir ‘Johnny Depp şov’du: Depp çocukluğundan başlayıp oyunculuk tekniklerine kadar bitmeyen bir monolog içindeydi. Derinden gelen sesiyle önceden yazılmış gibi gözüken bir metni inanılmaz bir yavaşlıkta aktaran, tüm Film yıldızı enerjisini bu performansa vakfeden Depp avukatlarla şakalaşıyor, resimler yapıyor ve salona giriş çıkışlarda bir hayran ordusu tarafından karşılanıyordu.
Depp, ifadesine annesinin hem kendisi hem babasına şiddet uyguladığını anlatarak başladı. Tıpkı annesine asla cevap vermeyen babası gibi o da Heard’ün şiddetine karşılık vermemiş; ne ona ne başka bir kadına elini kaldırmıştı. İlişkide kışkırtan ve dayak atan taraf Heard’dü. 2015’te aktöre fırlattığı votka şişesi parmağını koparmış, başka bir kavgada yatağına dışkısını yapmıştı. Davanın en can alıcı kısımlarından birinde Heard’ün “Bütün dünyaya söyle Johnny. Söyle. Ben, Johnny Depp, bir erkek, ben de ev içi şiddet kurbanıyım de” diyen ses kaydına ne cevap verdiği soruluyor Depp’e. Depp “Evet, öyleyim dedim” diyor.
Depp’in tanıkları da Heard için korkunç bir portre çiziyorlar... Bir kavga sonrası eve gelen polisler, Heard’ü şiddet mağduru olarak nitelendirmediklerini söylüyor. Adli psikolog Heard’ün borderline ve histriyonik kişilik bozukluğuna sahip olduğunu ve bu kişilerin çoğu zaman partnerlerine şiddet uyguladığını ifade ediyor. Heard’den yaka silkmiş eski asistanı oyuncunun berbat bir insan, Depp’in ise tam bir centilmen olduğunu söylüyor.
Evlilik danışmanları çiftin karşılıklı şiddet uyguladığını ve geçmişte yaşadıkları tacizlerden dolayı birbirlerini tetiklediklerini söylüyor. Heard’ün avukatlarının çizdiği resimse bambaşka. Sarhoş bir Depp’in evi birbirine katarken videosu oynatılıyor, parmağı koptuktan sonra akan kanla evin duvarlarına yazdığı hakaret dolu yazılar gösteriliyor, Heard’e “Eğer gitmezsem yine etraf kan gölüne dönecek” dediği ses kaydı dinletiliyor ve en önemlisi arkadaşlarına attığı kalp durdurucu mesajlar okunuyor. Depp, aktör Paul Bettany’ye attığı mesajlarda Heard için “Yakmadan önce boğalım. Sonra da öldüğünden emin olmak için yanmış bedenini s**erim” diyor. Depp’in madde aldığı bir gün Heard’e bir şişeyle tecavüz ettiği söyleniyor.
‘BENİM ZARARIM KENDİME’
Tüm bu iddialara rağmen sosyal medyada davanın kazananı Depp. Milyonlarca kez izlenen videolara yazılan yorumlar, “Johnny için adalet” hashtag’leri, Heard’ün mimiklerini didik didik eden ve hatta psikolojik bir taktik olarak Depp’in kıyafetlerini taklit ettiğini iddia eden TikTok videoları... Heard öyle bir nefret objesine dönüşmüş durumda ki, avukatları şiddet izlerini saklamak için Milani marka bir kapatıcı kullandığını söyledikten sonra, marka bir TikTok videosunda kapatıcının çift boşandıktan sonra piyasaya sürüldüğünü söylüyor.
Görünen o ki, manipülatör kadın ve haksızlığa uğramış erkek hikâyesi herkesin özlemini çektiği diziymiş. İptal kültürünün kendi hayatlarını da etkileyebileceğinden çekinenler, MeToo hareketinden hazzetmeyenler ve erkek şiddet kurbanlarının haklarının yendiğini düşünenler, Depp’in iadei itibarını dört gözle bekliyormuş.
Heard, halkın sevdiği ‘Hollywood yıldızının tatlı ve uysal karısı’ prototipine pek uymuyor, doğru. Bugüne kadar önümüze serilen kanıtlara bakılırsa ilişkide şiddete başvurduğu da açık. Ancak sadece Heard’ün şiddet uygulayıp Depp’in barışçıl ve pasif bir izleyici olarak bir kenarda durduğuna inanmak da çok zor. Rol modelleri ve dostları Marilyn Manson ve Marlon Brando gibi tecavüz ve şiddet suçlusu isimler olan, geçmişte Roman Polanski’nin masum olduğunu söyleyen, alkol ve madde bağımlılığını, karısını yakacağını söylediği mesajları bile “Benim zararım kendime hâkime hanım” tadında hafifletmeye çalışan, bu davayı kazanmak için tüm cazibesini kullanan yakın tarihin en büyük film yıldızlarından birinden bahsettiğimizi unutmayalım.
Davanın sonucuna gelince: Şiddet ve taciz üzerine bu kadar önemli bir davanın memeler ve internet şakaları seviyesine indirgenmesinin söz almış ve almamış mağdurlar için ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaya gerek var mı, bilmem. Sonuç ne olursa olsun, iki yanlış bir doğru etmiyor, orası kesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.