Kabine Değişikliği ne zaman? İşte bomba kulis
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, siyaset kulislerinde konuşulan kabine değişikliğini yazdı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk kabinesi kurulduğunda mesleki alanda öne çıkmış isimlerden oluşması öncelendi.
Başkanlık sistemini uygulayan diğer ülkeler gibi önemli olan işinin ehli, işadamı, teknokrat ve bürokratların kamu yönetimini dinamik şekilde yürütmesi hedeflendi.
Cumhurbaşkanı dahil 18 kişiden oluşan kabinede 4 isim milletvekilliğinden geldi.
Onun da üçü etkin siyasetin içinden gelen Süleyman Soylu, Abdulhamit Gül ve Mevlüt Çavuşoğlu’undan oluştu...
Buna belki özel sektör ve bürokrasinin içinden gelmekle birlikte çok uzun yıllar siyasetle halvet olmuş Fuat Oktay ve milletvekilliğinden kabineye geçen Berat Albayrak da eklenebilir.
Onun dışındaki isimlerin hepsi Sağlık, Milli Eğitim, Kültür ve Turizm bakanları gibi başına geldiği bakanlığın ilgi alanındaki özel sektör patronlarıydı...
Sadece bakanlar değil, yardımcıları açısından da durum çok da farklı olmadı.
MİLLETVEKİLİ İSYANI
Siyasetten gelmeyen bakanların tutumları ilk başlarda, yıllardır alışık oldukları tutumun ötesinde davranmaları nedeniyle AK Parti teşkilat yönetimleri ve milletvekillerince yadırgandı.
Çünkü diledikleri zaman ulaşamaz, ulaştıklarında da taleplerini anında yerine getirilmez buldular.
Bu da ciddi tepkileri beraberinde getirdi...
Hatta bir ara tepkiyi o denli yükseldi ki toplu yedikleri bir yemek sırasında bir arkadaşlarının telefonda bakan yardımcısı ile tartışmasına tanıklık eden milletvekilleri bakanlığı basmayı dahi düşündü.
Tepkileri bakanın yanlarına gelip özür dilemesiyle ancak yatışabildi.
Cumhurbaşkanı’nı yükselen tepkiler üzerine bakanlar ve milletvekillerini buluşturdu.
TBMM’de nöbetçi bakan uygulamasına geçilmesini sağladı; hatta bakan yardımcılarından biri, milletvekilleri ve teşkilatın taleplerini yerine getirmekle görevlendirildi.
Ancak seçimden bu yana geçen 2,5 yıl içinde sorunun tam çözüldüğünü söylemek olası değil.
BAKANLAR SİYASETTEN UZAK
Görünen o ki bu durum son dönem Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan’ın da gündemine girmiş.
AK Parti çevrelerinden yansıyan bilgiye göre Cumhurbaşkanı MYK toplantısında kabinenin siyasi cevvalliğinin düşük kaldığını söylemiş.
Siyasi görünümü daha yüksek bir yapı olması gerektiğine işaret etmiş.
Tespitinde haklı, çünkü geçmiş 2,5 yıla bakıldığında Süleyman Soylu dışında siyaset cevvalliği içinde hareket eden bakan sayısı oldukça az...
Soylu gibi, milletvekilliğinden gelen Abdulhamit Gül ve Mevlüt Çavuşoğlu kendi teşkilatı dışına çıkmanın ötesinde daha çok bakanlıkları ile ilgili işlere yoğunlaştı...
Muhalefetle dişe diş mücadele yerine, bakanlıklarına yönelik tepkilere yanıt verdi.
Bütçe görüşmelerindeki performansı da dikkate alındığında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dışında, muhalefetten gelen eleştirilere karşı etkin tavır sergileyen bakana da çok rastlanmadı...
Anlaşılıyor ki AK Parti’nin Büyük Kongresi öncesi bir kabine değişikliği olabileceğine yönelik kulislerin kaynağı da işte o MYK toplantısında Cumhurbaşkanı’nın durum tespitinden kaynaklı...
ELVAN ÖRNEĞİ
Buradan bakarak kabinede 24 Mart öncesi beklentiler gerçekleşir mi?
Öyle sanıldığı gibi MKYK’ya girmek için kongre öncesinde kabineden ayrılma gibi kanuni zorunluluk yok.
Nitekim daha önceki MKYK yapısında bakanlar da yer aldı...
Ancak Erdoğan, 2018 Haziran seçiminin ardından kabinesini oluşturup gittiği Ağustos’taki Büyük Kongre’de bakanları parti yönetimine almadı.
Ancak Albayrak’ın istifası sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığına atanan Lütfü Elvan’ın MKYK üyeliği devam ettiriyor...
Dolayısıyla parti teamülü dışında yasal bir engeli yok...
YASA DEĞİL TEAMÜL ENGELİ
Baştan koyduğu prensibi değiştirip parti yönetiminde bakanlara da yer verileceği gibi, parti yönetiminde olanların da bakan olmasını sağlayabilir...
Ancak bakanlar aynı zamanda kamu görevini yürüttüğü için, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olmalarına siyasette çok rastlanmadı.
Görünen o ki AK Parti’nin 24 Mart’taki 7. Olağan Kongresi öncesi veya sonrasında MKYK ile birlikte kabine değişikliği de olası...
Bu değişimin yönü de geçmişte olduğu gibi alan birikimi veya teknokratlığı değil, siyaset yapış yöntemi ve üslubu olacak...
Partiyi 2023 veya öncesindeki seçime götürecek kabinenin bu yapıda olması da zaten beklenen bir durum...
Özetle daha politikleşeceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.