Kabine toplantısı sona erdi! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik açıklamalar
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan tüm dünyanın dikkatinin çevrildiği...
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan tüm dünyanın dikkatinin çevrildiği, Ukrayna-Rusya heyetleri arasında yarın İstanbul'da gerçekleşecek olan müzakereler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan ayrıca başta temel ihtiyaç malzemeleri olmak üzere pek çok üründe yeni KDV indirimlerini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 15.45'te başlayan toplantı 3 saat 30 dakika sürdü. Toplantı sonrası kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Ukrayna-Rusya savaşında krizin uzlaşma yoluyla çözülmesi için çaba gösteren neredeyse tek ülke biziz. Herkesin tahrik peşinde koştuğu günlerde biz taraflara her fırsatta barışın tesisini telkin ettik. Toplantı öncesi heyetlerle bir araya gelerek görüşme yapacağız. Putin ve Zelenskiy ile görüşmemiz olumlu istikamette ilerlediğini söyleyebiliriz.
Türkiye'nin bu medeniyet ve tarih yürüyüşünü sömürge ve vahşet üzerine inşa ettikleri kendi refah ve güvenlik alanlarına tehdit olarak görenler boş durmamıştır. Biz tüm bu süreçte önümüze çıkan engelleri birer birer aşarak mücadelemizi sürdürdük. Ülkemizi nice badirelerden kurtarmakla kalmadık, kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısıyla çok daha büyük hamleler için hazırlıklarımızı tamamladık.
Salgının tetiklediği sağlık ve ekonomi krizi savaş ile derinleşirken Türkiye yatırım, istihdam, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisinden taviz vermeden ilerlemektedir.
Doğu Akdeniz'deki güç kavgasında gerilimi sürekli yükseltenlerin niyeti bugünümüzle birlikte geleceğimizi de ipotek altına almaktı. Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizi savaşın tarafı yapmak için var güçleriyle çalışanların bizim kurduğumuz barış köprüsünü yürekleri daralarak izlediğini biliyoruz.
'ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ' TEPKİSİ: TAKDİR ETMENİZ SİZİ KÜÇÜLTMEZ
Aynı çevrelerin ülkemizin son 20 yılda ortaya koyduğu büyük kalkınma hamlesinin sembollerinden olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün görkemli görüntüsü altında ezildiklerinin de farkındayız. Ülkemizi ve milletimizi hedef alanlara mesajımızı altını çizerek tekrarlıyorum: Unutmayın, orta açıklıkta daha önce Japonya 1 numara iken şu anda bu köprümüz dünyanın 1 numarası olmuştur. Sizden takdir beklemiyoruz ama takdir etmeniz sizi küçültmez, büyütür.
Nice zorlu mücadeleleri beraberce yürüttüğümüz, nice 'Mümkün değil' denilenleri birlikte başardığımız milletimizin bu kutlu yürüyüşe 2023'te bir kez daha güç vermesine mani olamayacaksınız.
Asıl bundan sonra yapacaklarımızla Türkiye'yi dünyanın en üst ligine çıkartacağız. Geçmişte ülkemizi benzer fırsatları değerlendirmesinin önüne defalarca geçmişlerdi. Bu defa onlara aynı keyfi yaşatmayacağız.
Açılışını büyük heyecanla yaptığımız 1915 Çanakkale Köprüsü hem tarihi misyonu hem fiziki özellikleriyle çok derin manalara sahip bir eserdir. Bu köprü tam 140 yıl önce benzer bir projeyi düşünen, hazırlığını yaptıran ama o dönemki şartlar sebebiyle bunu hayata geçirmeyen ecdada bir armağandır. 107 yıl önce Çanakkale'de imanıyla, dişi tırnağıyla yürüttüğü bir savaş sonunda büyük zafer kazanan tüm kahramanlarımıza bir minnet ifadesidir.
Boğaz'a yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılacak en büyük kötülük olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. Bu eser tamamlanıp hizmete açılmıştı. İkinci köprü yapılırken bu defa aynı hezeyanla rahmetli Özal üzerinden tekrar sergilenmişti. FSM Köprüsü de utanç verici tartışmaların eşliğinde inşa edilip bitirilmişti. İBB Başkanlığımız dönemimde Marmaray projesine başladığımızda aynı zehirli oklar bu defa bize yöneldi. Bu eseri de tamamlayıp hizmete sunduk. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler.
5'li çete dediklerini koy bir kenara, burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşlarımız Avrasya Tüneli'ni yapanların içinde.
"BAY KEMAL YAP-İŞLET-DEVRET NE DEMEKTİR BİLMEZ"
Güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak 'Üçüncü köprü artık iki beton kuleden ibaret' manşeti atanların sefilliklerini unutmadık. Aynı güruh Çanakkale'deki köprü için de demediklerini bırakmadı.
Çanakkale Köprüsü'nün bir diğer önemi 'yap-işlet-devret' dediğimiz yöntemle ülkemize kazandırdığımız son büyük şaheser olmasıdır. Ama Bay Kemal yap-işlet-devret ne demektir bilmez, anlamaz. Bu eserin ihtişamını insanların kafasında soru işaretleri oluşturarak gölgelemek isteyenler hemen harekete geçti. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıtması yaptılar.
AVRASYA TÜNELİ AÇIKLAMASI: "DEVLET EN AZ 140 MİLYON DOLAR ALACAK"
Ola ki bu yalanlar sebebiyle tereddüde düşen vatandaşlarımız varsa projelerin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu özel ortaklığı projeleri tüm dünyada yaygın kullanılan bir altyapı modelidir. Sadece 2021'de bu modelle 35.6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa'da 3., dünyada 13. ülke durumundadır.
Yapılan analizler Hazine'ye olan yükün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıldan itibaren de katlanarak artan gelir haline dönüşeceğini gösteriyor. Bu modelin 2003-2021 yılları arasında hayata geçirilen yatırımların ülkemizin milli gelirine 395 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur.
Gelelim 'geçmediğimiz, faydalanmadığımız köprünün parasını ödememiz' meselesine. Her yatırım onu bilfiil kullananlar yanında ülkenin ve milletin ortak malıdır. Üstelik doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda işin bedeli peşin ödenmekte, hizmet ise proje tamamlandıktan sonra peyderpey alınmaya başlamaktadır.
Avrasya Tüneli'nin işletme süresi bittiğinde devlet, vergi ve diğer kazançlar hariç, üste en az 140 milyon dolar para almış olacaktır.
YENİ EKONOMİ PROGRAMI: "TARİHİ DEĞİŞİMİN ELBETTE BEDELİ OLUR"
Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz. İnsanımızın refah düzeyinin Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine biz çıkardık. Günlük sıkıntılarımızı konuşurken Türkiye'nin mevcut kazanımlarını hangi badirelerden geçerek elde ettiğini asla hatırlarımızdan çıkarmamamız gerekiyor.
Ülkemizi yatırım, istihdam, ihracat, cari fazla yoluyla daha çok büyütecek bir yaklaşımı hayata geçirdik. Elbette bu tarihi değişimin de bir bedeli olur. Sıkıntılarımız geçici ama kazanımlarımız bakidir.
YENİ KDV İNDİRİMLERİ
Küresel ve bölgesel krizler karşısında ülkemizi güçlü tutmanın, hayat pahalılığı karşısında milletimiz için mücadele ederken idari reformları da ihmal etmiyoruz. KDV konusunda bir sadeleştirme çalıştırması yürüttüğümüzün haberini paylaşmıştım. Yürütülen çalışma vatandaşlarımızı hayat pahalılığı karşısında ezdirmeme, enflasyonla mücadele kararımızın da bir parçasıdır. İlk etapta gıda ürünlerindeki KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e düşürmüştük. Bu indirim 14 Şubat'tan itibaren et, süt, yumurta, patates, peynir, tahıl gibi pek çok üründe bilfiil uygulanmaya başladı. Ardından elektriğin KDV'sini 1 Mart'tan itibaren yüzde 18'den yüzde 8'e indirmiştik. Şimdi de deterjan, sabun, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık. Ayrıca yeme-içme hizmetlerinin tamamında KDV oranını yüzde 8 olarak belirliyoruz. Böylece yeme-içme hizmetlerinde halen birinci sınıf işletme, üç yıldız otel ve üstü otellerde yüzde 8'e indirmiş oluyoruz.
Satın alınan konut nerede olursa olsun metrekaresine göre değişen aynı kademeli KDV uygulamasına tabi olacaktır. Yani net alanı 150 metrekareyi aşmayan konutlarda KDV yüzde 8'dir. Bu büyüklüğü aşan konutların ilk 150 metrekaresi için KDV yüzde 8, aşan kısımları için yüzde 18 olacaktır.
Arsa ve arazilerin KDV oranını da yüzde 8'e indirerek inşaat sektörünün üzerindeki finansman yükünü azaltıyoruz.
İmalat aşamasında ödedikleri KDV'leri istisna kapsamına alabilen ihracatçılara bunun yerine ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yapılması da bir tercih olarak sunulacaktır.
Yeni yöntemle imalatçılar yatırımlarını bitirdikten sonra KDV iadesi talep etmek yerine KDV ödemeden aynı işlemleri yapabilecekler.
Tıbbi cihazların KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indiriyoruz.
Tohum, fide teslimlerinde KDV'yi yüzde 1'e, süt toplama tankları gibi kimi ürünlerdeki KDV'yi yüzde 8'e indiriyoruz.
Otogalericilerin araç alım satımından elde ettikleri yüzde 1 olan KDV oranını yüzde 18'e yükseltiyoruz.
Elektrik otomobil üssü haline getirecek çalışmalarla ilgili. TOGG başta olmak üzere elektrikli otomobil üretimi ve kullanımındaki gelişmeleri dikkate alarak yüksek hızlı şarj istasyonlarının konusunda yeni adımlar atıyoruz. 81 ilimizin tamamında bin 500'den fazla yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmasına yönelik çalışmalara 300 milyon liralık destek sağlıyoruz.
ETİKETLER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.