KAHRAMAN(!)

KAHRAMAN(!)

Aşkım Tan Yazdı: KAHRAMAN(!)

Eski MTTB’li İsmail Kahraman, Birlik Vakfı’nda “Yeni Anayasa Ve Öze Dönüş” konulu verdiği konferansta,
Bütün bu anayasalarda din vardır” ve “Yeni anayasanın da 1924, 1961, 1982 gibi dindar bir anayasa olması gerektiği” gibi çağdışı söylemlerde bulundu.

Anlaşılan, kendi çalkantılı geçmişi ve aile ilişkilerinin tekrar gündeme gelmesinde beis görmeyen Kahraman, “gerici” düşünce biçimini dayatmaktan da geri durmuyor.

Hatırlayalım...

Türk siyasi tarihine “Kanlı Pazar” olarak geçen olayın aktif ismiydi İsmail Kahraman. 16 Şubat 1969 Pazar günü Amerikan 6. Filo’yu protesto edenlere saldıran ve aralarında MTTB’lilerin de olduğu sağcılar, polisin de teşviki ile iki kişiyi öldürmüştü. Olayda 200’den fazla insan yaralanmıştı. 1967-1969 yılları arasında MTTB’nin başkanlığını yapan ise İsmail Kahraman’dan başkası değildi. Yalanları ile dört nala giden İsmail Kahraman bu gerçeği de inkâr yoluna gitmişti.

2015 ve 2017’de TBMM başkanlığı yapan İsmail Kahraman, ailesinin FETÖ ile ilişkilerinden dolayı istifaya zorlanmıştı.

Amcasının meclis başkanı olması ile övünen yeğen Gafur Kahraman, oldukça afili bir ilanla kutlamıştı aile büyüğünü: “Ailemizin büyük insanı TBMM başkanlığına aday oldu, tebrik ediyor, Allahtan hayırlı hizmetler yapmasını diliyorum.” Bu mesaj, o dönemde medyayı oldukça meşgul etmişti. Adı oldukça ilginçliklerle anılan yeğen Gafur Kahraman, uzun yıllar boyunca FETÖ’yü yakından takip edenlerin bildiği Asyafin Turizm Şirketi’nde genel müdürlük yapmıştı. Daha sonra Asyafin’den ayrılan Gafur Kahraman, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde, Gül ve TUSKON (Türkiye İşadamları Ve Sanayiciler Konfederasyonu) heyeti ile birlikte birçok Afrika turuna katılmış ve Gana’da da büyük yatırımlarda bulunmuştu.

Diğer bir isim ise İsmail Kahraman’ın damadı, Sinan Yıldırım. Sinan Yıldırım’ın sahibi olduğu Central Hospital’a FETÖ soruşturması kapsamında el konulmuştu ve el konulan bu hastanenin başına, TMSF tarafından, Kahraman’ın ağabeyinin damadı Yılmaz Şener getirilmişti. Yani, FETÖ soruşturması altındaki hastanenin yönetimi Kahraman Ailesi içinde sadece el değiştirmişti.

Hani canım ülkemin üst düzeyi adeta “FETÖ meselesi Kahraman ailesinin damatlarının iç meselesi, biz karışamayız” diyormuş gibi geliyor insana!

Ailesini her dönemde basından uzak tutmaya çalışan İsmail Kahraman, FETÖ soruşturması nedeni ile firar eden damadı Sinan Yıldırım’la ilgili “Kişilere ait keyfiyet” deyip bu konuda konuşmamayı tercih etmişti.

Hep bir gizlilik, hep bir gizem!
O kadar ki İsmail Kahraman, evliliğini bile gizli yaşamış.
Gençliğinde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Başkanlığı’na aday olduğunda, “evli ve dört çocuk babası” olduğunun duyulmasının öğrenci örgütünde tepki çekeceğini düşündüğü için gizlemişti.

Kamuoyu önünde sadece Emine Kahraman ve Mehmet Fatih Kahraman adında iki çocuğu görünüyor. Oysa TBMM’de yer alan resmi biyografisinde Kahraman’ın, Fatma Reyhan, Emine, Havva ve Mehmet Fatih adında dört çocuğu olduğu yazıyor.
Ne kadar ilginç değil mi?
İsmail Kahraman'ın diğer az bilinen yanı ise Kültür Bakanlığı döneminde “Emlak Kralı Bakan” olarak anıldığıdır.
Aile, İsmail Kahraman’ın babasından bu yana “inşaatçılıktan” gelmektedir. İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına göre 1979’da kurulan Kahraman İnşaat Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi’nin halen mevcut tek yöneticisi Mehmet Fatih Kahraman görünmektedir. Eski yönetim kurulunda ise İsmail Kahraman, Havva Şengüler, Emine Çelik, Fatma Kahraman, Fatma Reyhan Kahraman ve İsmail Kahraman yer alıyor. İsmail Kahraman adının iki kez yer almasının nedeni, İsmail Kahraman’ın babası ile aynı adı taşımasından gelmektedir.

Ömer Şehabettin Şengüler ise kızı Havva’nın eşi. İstanbul Belediyesi’nden aldığı ihaleler ile adeta “köşeyi dönen”, “belediye otobüslerini reklamla giydiren adam” olarak biliniyor. Kayınpederinin partisinin İstanbul Belediyesi’ni aldığı yılın hayatını nasıl değiştirdiğini Şengüler şöyle anlatıyor: “1994’te açıkhava reklamcılığında büyük bir boşluk hissettim ve Magic Outdoor’u kurdum. İstanbul Belediyesi’nin otobüsleriyle başladık ve Türkiye’nin genelinde 6 binden fazla otobüsü reklamla kapladık.” Magic Outdoor şirketinin yıllık geliri o dönemin parasıyla 4 trilyon iken, belediyeye ödenen para sadece 170 milyar lira idi. Belediyenin damada ne kadar “iyi” kazandırdığı daha net anlatılamaz!

Yalan” bize göre siyasi zeminde tatbik edilen soyut şiddetin dışa vurumunda kullanılan en görkemli enstrümanlar arasında yer alıyor. Yalanlar, inananların akli dengesini felce uğratırken, inanmayanlarda oluşan güvensizlik uçurumunu daha da derinleştiriyor. Politika yapma eylemini yalan üzerine oturtan liderlerin en belirgin özellikleri, “ahlâki olarak hiçbir değere sahip olmamaları” değil midir?

Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” olduğunu hatırlatmak, “Amerika’yı yeniden keşfetmek” kadar anlamsızdır.

Yazar George Duhamel’in söylediği gibi: “Uygarlık insanın kalbinde değilse hiçbir yerde değildir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler