Kanıyla ’Beni Ragıp vurdu’ yazmıştı
Zeytinburnu'da eşi tarafından silahla vurularak yaralanan ve kanıyla kendisini vuranın eşi Ragıp Canan olduğunu yazan Nurtaç Canan'ın davasında karar açıklandı.
Zeytinburnu'da eşi tarafından silahla vurularak yaralanan ve kanıyla kendisini vuranın eşi Ragıp Canan olduğunu yazan Nurtaç Canan'ın davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti tutuklu sanık Ragıp Canan'ın 9 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Nurtaç Canan, kararı duymasının ardından mahkeme salonunda gözyaşlarına boğuldu. Ragıp Canan'ın son savunmasındaki, "Bunu sizin de bir yol kazası gibi görmeniz gerekiyor. Keşke şikayetçi olmasaydı, aramızda halletseydik. Şükürler olsun sakat kalabilirdi" cümleleri bu kadarına pes dedirtti.
Zeytinburnu'da 4 Haziran günü gece saatlerinde Nurtaç Canan, eşi Ragıp Canan tarafından ayrılmak istediği gerekçesiyle bacaklarından vurularak ağır yaralanmıştı. Öleceğini düşünen yaralı kadın kendi kanıyla yere, "Annem babam hakkını helal et, üzülmeyin, beni Ragıp vurdu, kurtuldum" yazmıştı. Eşini silah ile yaraladıktan sonra olay yerinden kaçan Ragıp Canan, oğlunu arayarak "anneni dövdüm, git bir bak" demişti. Olayın yaşandığı eve gelen çocuk, annesini kanlar içinde görünce sağlık ve polis ekiplerini arayarak yardım istemişti. Yaralı kadın hastaneye sevk edilirken, Ragıp Canan yakalanarak gözaltına alınmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Ragıp Canan'ın "eşi kasten öldürmeye teşebbüs', "cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "silahla tehdit" suçlarından 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Davaya ilişkin bugün görülen duruşmada karar açıklandı.
Bakırköy 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Ragıp Canan ile mağdur kadın Nurtaç Canan hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
"O ÇIKARSA BENİM HAYATIM BİTER"
Duruşmada konuşan Nurtaç Canan şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, "O bana merhamet etmedi. Siz de ona merhamet etmeyin. Zalime merhamet edilmemeli. O çıkarsa benim hayatım biter" şeklinde konuştu.
Müşteki avukatları ise sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, indirimsiz cezalandırılmasını talep etti.
"MÜVEKKİL ÖLDÜRME KASTIYLA HAREKET ETMEMİŞTİR"
Duruşmada sanık avukatı, müvekkili Ragıp Canan'ın aile yükümlülüklerini yerine getiren biri olduğunu söyleyerek, "Onur kırıcı ve küçük düşürücü davranışlarla karşılaşması nedeniyle bu olay yaşanmıştır. Müvekkil öldürme kastıyla hareket etmemiştir. Kurşun bacak kısımlarına isabet etmiştir. Oğluna haber vererek ambulans çağırmasını istemiştir. Öldürme kastıyla hareket etseydi hayati organların yer aldığı kafa, göğüs gibi noktalara hedef alınabilirdi. Sanık, mağdurun direnme ya da kaçma şansı yokken eylemine devam etmemiştir. Öldürme kastı yoktur. Tahrik altında kalan müvekkil tabancayı ateşlemiştir. Kararı verecek olan medya organları değil bağımsız mahkemelerdir" dedi.
"Keşke şikayetçi olmasaydı, aramızda halletseydik, şükürler olsun sakat da kalabilirdi"
Tutuklu sanık Ragıp Canan ise savunmasında, "18 aydır ben tutukluyum. Bir anlık öfkeyle, sinirle silahı alıp 2-3 el yere ateş ettim. Ayağından yaralandığını görünce oğlumu aradım. Benim eşimi öldürecek bir sebebim yok. Aramızda haşa, bir namus meselesi olmamıştır. Ben eşimle 25 yıllık evliyim. Her aile gibi ufak tefek sorunlarımız oldu. Ama öyle büyük sorunlarımız olmadı. Eşimi ben her zaman seviyorum. Eşimi yaralama kastım dahi yoktur. Birbirimizle imtihan edildik. Bunu sizin de bir yol kazası gibi görmeniz gerekiyor. Eşim inada bindirerek bu suça beni sevk etmiştir. Keşke şikayetçi olmasaydı, aramızda halletseydik. Eşime karşı en ufak bir kırgınlığım yoktur. Gönül isterdi ki daha barışçıl şekilde çözülsün ama olmadı. Olsun, eşimin hakkıdır. Şükürler olsun sakat kalabilirdi. Buna da şükür olsun. Pişmanım. Eşimden özür diliyorum" dedi.
Sanık savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ragıp Canan'ın "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "silahla tehdit" suçlarından delil yetersizliği nedeniyle beraatine hükmederken, "eşi kasten silahla yaralama" suçundan 9 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Kararı duyan Nurtaç Canan, duruşma salonunda gözyaşlarına boğularak mahkeme heyetine tepki gösterdi. Canan mahkeme heyetine "Nasıl 9 yıl verirsiniz? Benim ölmem mi lazım" dedi.
Adliye önünde de gözyaşları içinde açıklama yapan Nurtaç Canan, "Ben affetmedim devletim affetti. Keşke bilseydim de ben şikayetimi geri çekseydim. Benim iltica etmekten başka şansım kalmadı. Bu adam potansiyel tehlike. Onun ağır bir ceza alması için benim ölmem gerekiyormuş. Şimdi benim özgürlüğümü kısıtladılar ama onu özgür bırakacaklar. Ben Allah'a sığınıyorum" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.