Sarıkamış'ı çevreleyen Allahuekber Dağları, Ağbaba Dağı ve Ala Dağ ile Mescitli ve Keklik vadilerinde sıklıkla rastlanan obsidiyen, siyah, yeşil ve koyu kahve renklerde görülüyor.

Özellikle Sarıkamış-Karakurt kara yolu çevresinde çok miktarda obsidiyen rezervi yer alıyor.

Genellikle hediyelik eşya yapılan volkanik cam, son yıllarda çeşitli sağlık merkezleri ile masaj ve terapi salonlarında terapi veya fizik tedavinin bir parçası olarak kullanılıyor.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Orta Çağ Tarihi Ana Bilim Dalından emekli olan Dr. Öğr. Üyesi, tarih araştırmacısı Gürsoy Solmaz, Mescitli bölgesindeki obsidiyen rezerv alanında incelemede bulundu.

Solmaz, AA muhabirine, bu coğrafyanın zengin obsidiyen yataklarına sahip olduğunu söyledi.

İnsanoğlunun ilk çağlardan bu yana obsidiyeni bıçak, bazen de ok ucu olarak kullandığını anlatan Solmaz, "Kazılarda, Kars ve Erzurum müzemizde, Türkiye'nin değişik müzelerinde bu buluntular var. Buradaki obsidiyen yataklarımızı ekonomik ve turistik anlamda nasıl değerlendiririz düşüncesi ve gayreti içerisindeyiz." dedi.

Sarıkamış'taki volkanik camın daha geniş alanlarda kullanılması gerektiğini dile getiren Solmaz, şunları kaydetti:

"Burası kullanılmamış, yakın yerlerde de var ama bu kadar zengin değil. Çok önemli oranda obsidiyen taşı var. Tabii sadece siyahı değil kahverengi, beyaz karışımı ve yeşil olanı var. Bunlar da buradaki obsidiyen zenginliğinin önemli unsurlarıdır. Bize düşen, ülkemiz ve özelde de Sarıkamış sınırları içerisinde turizm açısından değerlendirmek, hediyelik eşya olarak sunabilmek, pazarlayabilmek. İnşallah onu başarırız. Geçmiş dönemdeki insanların yaptığını bugüne uyarlamalı ve bunu güncellemeliyiz."