Hatırlayacaksınız; demiştim ki henüz imza yok, prensipte anlaşma var. 410 milyon rakamından söz etmiştim ama bana önemli kulüplerden ve futbol adamlarından gelen iletiler öyle gösteriyor ki prensipteki anlaşma tutarı çok daha düşük. Meğer aldanmışım ortada uçan tutara… Habertürk’ten Serdar Çelikler de aşağı yukarı bendenizle aynı yorumu yaparak işlediği konuya ilişkin tutar verirken 410’dan aşağısını işaret ediyor son yazısında.

Ona göre 205 milyon dolar 3,78 TL’den sabitlenmiş ve TL olarak ödenecek. Diğer yarısı ise güncel kurdan ancak daha önce yazdığım gibi 5,80’i aşmamak kaydıyla. Merkez Bankası’nın yıl sonu dolar kuru tahmini 6,10 TL. Bu durumda 410 milyon dolarlık tutar gerçekte 360 milyon dolara gelmiş olacak.

Yani, indirim 90 değil, 140 milyon dolar! Bir önceki yazıdan sonra bana bazı kulüplerden gelen tepkilerle Çelikler’in analizi örtüşüyor. BeIN Sports’u bu tutarın da mutlu etmediğini hemen belirtelim.

Neredeyse bütün kuralları ve mali portreyi kendisi belirlemek arzusunda! İyi bari Türk futbolunu, TFF’si ile, kulüpleri ile toptan verelim bu tartışma bitsin! Kulüpler çok mutsuz, çünkü beş yıllık anlaşmaya güvenerek hayaller kurdular. Oyun sırasında penaltı kuralının değiştirilmesi gibi bir şey Katarlıların yaptığı.

KATARLILARIN ‘AVUKATI’ ŞANSAL ABİ

Katarlılar parayı kısıp “çekiliriz” şantajıyla acil sıcak paraya gereksinimi olan kulüplere ve federasyona diz çöktürdü ama yine de kulüpleri suçlayıp duruyor. “Avukatları” Şansal Abi’miz Milliyet’te döktürdü geçenlerde. Neymiş? Davul yayıncı kuruluşun tokmak kulüplerin elindeymiş! Maç programını beIN Sports değil de ‘ricalarını’ göz önüne alan TFF belirliyormuş da efendim, falan feşmekan! Türk futbolu beIN Sports sayesinde dünyaya açılmışmış!

Şansal Abi’nin “Dobra Dobra”da “Yayında Korkunç Kaçak: 2 Milyar Lira” başlığı altında verdiği ve daha önceki yazılarımda belirttiğim bir başka boyut var ki, bu ayrı. Digitürk’ün illegal yayınlardan yılda tam 1,2-2 milyar TL arasında kaybı oluşuyormuş. Gerçekten de görüyorum bazen, adam elindeki cep telefonundan kaçak olarak yayını izliyor. Şansal Abi’nin de değindiği gibi statta da cep telefonlarından yayın yapan yapana…

La Liga, Premier gibi liglerde kaçak yayına karşı önlemler varken TFF’nin de devlet desteği ile kaçak yayını önlemesi gerekiyor ama kaçak yayın var diye de anlaşmayla kulüplere verilecek paranın kesilmesi de “orman kanunu” değil de nedir? Bir de “kaçak” ve “fire” her işte vardır. Eski futbolcu, hakem ve yorumcu Erman Toroğlu iyi bilir asıl mesleğinden ötürü; meyve sebzede de fire yok mudur? Çürüyen, akan, kokan yok mudur? Bir işe giren yatırımcı fizibilitesini, hesabını kitabını yapacak, işin kaçağını, firesini de hesaplayacak ondan sonra sözleşmeye imza atacak. Türkiye’de ekonominin genel durumunun negatifte olduğunu fırsat bilerek kulüplerin tepesine ‘haydut’ gibi çökmeyecek!

YOKSA SİYASİ RÜZGARLAR MI

Yok efendim istediği yayınları yaptırmıyorlarmış da şuymuş da buymuş… Siz anlaşmanıza sadakat gösterin, onların hepsi kolay hallolur. Şansal Abi; burada anlaşalım; beIN Sports yayın haklarını aldı, Türk futbolunun patronu olmadı! Kulüpler, Türk futbolunun temel taşları ve TFF de futbolu organize eden çatı. Bir şey daha söyleyeceğim Şansal Abi; Katarlılar sakın kanka oldukları Ak Parti iktidarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koltuğunun sallanmasından işkillenip anlaşmayı bozmak istemesinler?

Ekrem İmamoğlu rüzgarından endişelenmesinler? Ne dersiniz? E, bu arada inşallah revize edildiği söylenen sözleşme lig başlamadan imzalanır! Şurada kaldı 10 gün ve henüz patinaj yapan kulüpler var; GS ve FB gibi duyduğumuz…

Muzaffer Ayhan Kara/Odatv.com