Her ne kadar bazıları Kazakistan Baharı deseler de, hatta ileri gidip Türk Baharı bile diyenler olsa da, ben baharların sonunun kış ile bittiğinden midir nedir bilinmez ama bu kış gününde olsa olsa bu Kazakistan’ın ‘kazaksız’ bırakılmak istenmesidir.

Bu çerçevede olaylara bir bakalım:

İlk ayaklanma Mangıstau Oblastının (eyaletinin) Aktav Şehrine bağlı Janaözen avdanında(kasabasında) yılbaşından önce başlıyor. Sebep ise otomobillerde kullanılan gaz fiyatına yapılan zamlar. Çünkü bu ilçe ülkenin en yoksul ilçelerinden biri ve otomobillerde gaz kullanımı burada çok yaygın.

Bu arada son zam ile 120 Tenge yapılmadan önce gaz fiyatının bize yansıtıldığı gibi 60 Tenge değil 80-90 Tenge arasında olduğunu ve bu ayaklanma üzerine hükümetin duruma müdahale ederek gaz fiyatını 60 Tengenin bile altına (50 Tengeye) indirdiğini belirtelim.

Yine bu yöre halkının yoğunlukla Küçük Cüze mensup olduğunu da vurgulayalım. (Kazaklarda ne yazık ki Büyük Cüz, Orta Cüz ve Küçük Cüz adlarıyla 3 ayrı cüze mensubiyet gibi bir toplumsal zafiyet tarihin derinliklerinden beri vardır)
İlk ayaklanmayı başlatan Janaözen halkı Gaz fiyatının düşürülmesinden sonra sükunetle evlerine dönüyor ama bu kıvılcımı aleve döndürmekte usta olan bir mekanizma ayaklanmayı çevre illere ve Almatı’ya kaydırıyor ve işi yağmacılığa dönüştürerek başıboş cahil toplulukları olayın içine çekiyor.

Yani devreye sanki birileri giriyor!

Son yaşananlara bakınca bu bir ABD operasyonu da diyebiliriz.

Neden mi?

Sokak hareketleri sırasında kullanılan silahlara baktığınızda ve selefi-İslami simgeler bunun 40 yıldır ABD’nin uyguladığı stratejiler olduğunu bize anlatıyor.

Ve burada İslamfobi tekrar ortaya çıkarılmaya çalışılıyor demek de yanlış olmaz.

Peki neden?

ABD bölgedeki Rusya’nın gücünü elinden almak istiyor. Hatta operasyonlar –gösteriler- sırasında dinsel sembollerin kullanılmasını aynı zamanda Rusya’nın da içini karıştırıp parçalanmasına dönük ön hazırlık olarak görmek gerekir.

Öte yandan gösterilere bakıldığında ; hazırlıksız alel -acele yapıldığı ve kurgulandığı ve eski akılla yapıldığı görülüyor.

Peki neden olabilir?

En basiti ile, Ukrayna için bu ayın 10-11-12’sinde görüşmeler var diyebiliriz.

Bu arada ABD’nin aynı zamanda Afganistan’dan kaçarak çıktığına da pişman olduğunu unutmamak gerekir.

Bugün Kazakistan’ın Rusya’nın kontrolü altındaki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü güçlerini ülkeye davet etmesi ise bölgedeki hakim gücün şimdilik Rusya olduğunu gösteriyor.

Bugün için 21.yy.lın stratejik kazananı Rusya diyebiliriz. Ancak bu gelişmelerde hala kilit ülke Türkiye. Stratejik akıl üretildiğinde Türkiye’ye her yerde fırsat alanı çıkabilir.

Her ne kadar bölgede ABD, partner olarak İngiltere’yi seçse de , bölgede hem Rusya hem de ABD, hegamon güç olmak için mutlaka Türkiye’yi yanına almak zorunda.

Günün sonunda Kazakistan’daki olayları Rusya kontrol edebilir görülüyor. Rusya’nın kurduğu operasyona Türkiye dahil olabilir. Bu bir seçenek.

Şu anda Kazakistan olayları gaz ve petrolün fiyatını arttırıyor. Fiyat artışı Putin’in işine geliyor.

Ancak yakın zamanda Putin’in işi de zor. Afrika’da da bizim en dişli rakibimiz Rusya ve Putin.

Görünen o ki, şu anda Rusya ve ABD arasında Avrupa ve Asya savaşı yaşanıyor. Burada bizim elimizde ABD- Çin savaşı öncesi Türk devletleri kartı var. Orta Asya’nın hakimi Türkiye’dir. Bu nedenle bizim Cumhurbaşkanlığımızda 16 yıldız vardır. 16 Türk devletine hükmedecek de Türrkiye’dir.

Şu anda Türkiye’nin yapması gereken bölgede kartları dağıtan olmasıdır. Bu nedenle Türkiye Kazakistan’a güç verip ve gönderip sahip çıkmalıdır.

Yani?

Yani Türkiye, bölgede güç olduğunu gösterip hem ABD’nin tekrar Türkiye’ye dönmesini ve bölgede ilerde güç olması halinde zorluklar yaşayacağımız Rusya’ya da sarı kart göstermesi gerekiyor. Ve aynı zamanda Orta Asya’nın dizaynında bunu Rusya’nın arkasında olduğunu göstererek değil, Rusya ile yanyana aynı masada yapması gerekiyor.

Aksi takdirde Rusya’nın Suriye’de olduğu gibi,Kazakistan’da da Rusya otorite sağlayacak ve biz bertaraf olacağız. Şimdi Türk gibi davranma zamanı…..