Bir takım açılış ve ziyaretlerde bulunmak için Elazığ'da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kanal 23 ve Kanal Fırat ortak canlı yayınında gündemi değerlendirdi.

“İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ELAZIĞ'A BAKANLIK VERECEĞİZ”

İktidar olduklarında Elazığ'a bakanlık vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

*Burası benim memleketim. Bir Elazığlıyı bakan yaparız ne olacak. Elazığ uzun süredir bakan çıkarmadı.

*Bakan çıkarması lazım. Elazığ, bu bölgenin kilit kentlerinden birisi, elbette bakan verilmesi lazım.

*Bakanın buraya daha fazla hizmet getirmesi lazım. Elazığ uzun süre AKP'ye destek verdi, hatta ful destek verdi.

*En azından belli bir süre dahi olsa bir bakanlık verilmesini elbette Elazığlı bekler. Allah nasip ederse iktidar olacağız, parlamentoda Elazığlı bir bakan olacak.

“ERDOĞAN'A, ‘SİZ DEVLETTE LİYAKAT SİSTEMİNİ MAHVETTİNİZ' DEDİM”

Kılıçdaroğlu, Saray'a hayatı boyunca bir kez gittiğini anlatarak şöyle devam etti:

*Ben pek çok bakan ve başbakanla da çalıştım.15 Temmuzdan sonra sarınım 16 Temmuz'da hayatımda bir kez saraya gittim. Lüksü, şatafatı gördüm.

*Orada ben vardım, başbakan Binali Bey vardı, Devlet Bahçeli vardı, İbrahim Kalın vardı, şimdi cumhurbaşkanı yardımcısı olan Fuat Oktay Bey vardı. Dedim ki Sayın Erdoğan'a, ‘Siz devlette liyakat sistemini mahvettiniz' dedim. ‘İşi ehline vermediniz ve Türkiye bu hale geldi' dedim.

*‘Devlette liyakat olsaydı bu hale gelmezdi' dedim ve şu örneği verdim, ‘ben rahmetli Özal ile çalışırken, daire başkanıyken biz önümüze bir olay geldiğinde oturur başbakanla tartışırdık.

*Kendi görüşümüzü söylerdik.' Binali Bey hemen atladı dedi ki, ‘Kararı siyasiler belirler' Kararı elbette siyasiler verir ama onun yanlış olduğunu ben söylemezsem, uygulamadan sonra yanlış olduğu ortaya çıkarsa o kişi dönüp bana, ‘ Niye beni zamanında uyarmadın' diyemez.

*Liyakat sistemini yok ederseniz devlette çürüme başlar. Buradan devleti çıkarmamız lazım.

“MÜLAKATI KALDIRACAĞIZ”

İktidar olduklarında mülakatın kaldırılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “KPSS sınavına giren kişi aldığı puana göre devlete yerleşecek. En acı olanı torpildir. Matematikte Türkiye 7'ncisini eliyorsunuz. El insaf yahu. Veya Hakimlik Savcılık sınavına giriyor, sınavda ikinci oluyor mülakatta eliyorsunuz. Bunlar olmaz.” diye konuştu.

“BUNLARIN TAMAMI FASA FİSO”

Millet İttifakı'na yönelik eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı dağılıyor, masanın altında HDP var, masanın yan tarafında şu var, öbür tarafında şu var, yok birbirine girdiler…Bunların tamamı fasa fiso. Yok öyle bir şey. Biz sadece gülerek bunları okuyoruz. Bunların hiç gerçek payı yok” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE'NİN BEKASI SÖZ KONUSU”

“Olaylara parti penceresinden bakmıyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Bugün Türkiye'nin yaşadığı şartlar bir parti olayı olmaktan çıkmış durumda. Bu artık bir Türkiye sorunu. Türkiye'nin bekası söz konusu. Eğer devlette çürüme başlarsa, adalet dediğimiz kurum yara alırsa, en alttaki hakim, ‘Ben Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamıyorum' diye karar alırsa, o devlet biter. Buradan devleti çıkarmamız lazım. Adalet mekanizmasını güçlendirmemiz lazım. Devlette liyakati yeniden oluşturmamız lazım” şeklinde konuştu.

“DAHA HENÜZ TÜRKİYE'NİN BÜTÜN SORUNLARINI MASAYA YATIRMIŞ DEĞİLİZ”

“Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını belirledi mi?” şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi:

*Eğri oturup doğru konuşalım. 6 lider bir aradayız. Daha henüz Türkiye'nin bütün sorunlarını masaya yatırmış değiliz.

*Önce parlamenter sistemi masaya yatırıp, bunu nasıl çözeceğimizi, adaleti nasıl getireceğimizi, yolsuzlukları nasıl önleyeceğimizi, geldiğimiz zaman hemen süratli bir şekilde hasar tespit komisyonu kuracağımızı, hemen arkasından ekonomik sosyal konseyi toplayacağımızı, strateji planlama teşkilatını kuracağımızı bunlarla ilgili kararlarımızı aldık.

*Diğer kararlar da var. Seçim güvenliğini nasıl sağlayacağız? Açık söylemek gerekirse biz bu hükümete güvenmiyoruz.

*Sandıkların başında görev alan arkadaşların güven içinde görevlerini yapmaları, bunların eğitilmeleri gerekiyor.

*Suriyeli mülteciler var. Bunları nasıl göndereceğiz? Bu konuda da oturup konuşmamız lazım.

“BÜTÜN SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETTİKTEN SONRA CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZI BELİRLEYECEĞİZ”

*Bizim çalışmamız şu şekilde; liderler ayda bir toplanıyoruz ama aldığımız kararları 6 partinin genel başkan yardımcıları oturuyorlar, çalışıyorlar.

*Rapor hazırlıyorlar, kendi liderlerine sunuyorlar. Liderlerden mutabakat alındıktan sonra ondan sonraki toplantıya o raporlar geliyor.

*Dolayısıyla biz her bir olayı, akıl terazisinde tartıyoruz. Nasıl çözülmesi gerektiği konusunda görüş birliği sağlıyoruz.

*Listeyi yazıyoruz, altına imzayı atıyoruz kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bütün sorunlara çözüm ürettikten sonra cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz.”

“BU NİTELİKLERE UYGUN KİŞİ BULACAĞIZ”

Cumhurbaşkanının olacak kişinin taşıyacağı özellikleri de sıralayan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı nasıl olmalı onu kendi bildirimizde açıkladık. Cumhurbaşkanının devlet aklı olmalı, devlet tecrübesi olmalı, ahlaklı olmalı, kendi egosuna teslim olmamalı, adaletli olmalı, adaleti savunmalı. Devlette liyakati savunmalı. Bunların olması lazım. Bu niteliklere uygun kişi bulacağız. Var, niye olmasın?” dedi.

“SEÇECEĞİMİZ LİDER EGOSUNA TESLİM OLMAYAN BİR LİDER OLACAK”

“Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

*Arkadaşlarımız bunu söyleyebilirler tabiî ki. Sonuçta her parti kendi liderini cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. Ama biz akılcı davranıyoruz. 6 lider bir aradayız, akılcı politikalar üreteceğiz.

*O akılcı politikalarla yolumuza devam edeceğiz. 6 lider kader birliği yaptık, parti için değil, Türkiye için yaptık. Seçeceğimiz lider egosuna teslim olmayan bir lider olacak.

*Verdiği sözü tutacak, alt alta yazılan vaatlerin altına imzayı atacak, liderlere karşı o yükümlülüğü yerine getirecek ve bunu kamuoyuna deklere edecek.

*Devlet çarkı o kadar bozuldu ki, yeniden inşa sürecinde akılcı politikalar gerekiyor.

“SÜRPRİZLERE YER YOK”

“Sürpriz bir aday çıkabilir mi?” sorusuna ise Kılıçdaroğlu, “Yok hayır, sürprizlere yer yok. Akılcı politikalarla yola çıkmak lazım.” dedi.

“YARIN SEÇİM OLACAKMIŞ GİBİ ÇALIŞIYORUZ”

Kılıçdaroğlu, “Erken seçim bekliyor musunuz?” sorusuna da, “Biz zaten yarın seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. Alandayız, koşturuyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Seçim ne kadar geç olursa, toplumun ödeyeceği fatura o kadar ağır olur. Bu kış inşallah zor geçmez. Kaç kişinin elektriği kesildi, açıklanmıyor. Niye açıklanmıyor?” yanıtını verdi.