• Öfke deli rüzgâr gibidir, bir süre sonra diner ama dal kırılmıştır bile. –Mevlâna-

• Öfke, aklın alevini söndüren büyük bir rüzgârdır.  –Andre Gide-

• Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir. Her kim öfkesine hâkim olursa, onu söndürür ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur. –Hz. Ali-

• Öfkeye sarılmak, birine atmak için kavradığınız sıcak bir kömür parçası gibidir; yanan aslında sizsinizdir. –Buddha-

• Öfke, tıpkı aşk ve servet gibi kördür. –Charles Dickens-

• Öfke insanı atılgan kılabilirse de gücünü, insanın kendisini sevmesinden alır. –Rene Descartes-

• Öfke ekilen yerde pişmanlık biçilir. –Aleksandro Manzoni-

• Öfke geçici bir deliliktir bu yüzden duygularınıza sahip olun. Yoksa onlar size sahip olurlar. --Horace Mann-

• Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz kızarır. –Atasözü-

• Öfkeliyken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın. –Ambrose Bierce-

• Öfke, harap bir binaya benzer, nereye devrilirse orası da yıkılır. –Seneca-

• Hiçbir şey öfke kadar, insan düşüncesini sapıtamaz. –Montaigne-

• Her insan öfkelenir bu kolaydır; fakat tam adamına, tam ölçüsünde, tam zamanında, tam yerinde ve tam usulünde öfkelenmek, ne herkesin kudretindedir ne de kolaydır. –Aristoteles-

Bu yazımda öfkenin nedeni ve nasılı gibi biçimlendirmeler yazacak akademik ehliyete sahip olmadığım gibi araştırmaların sonucunu yazmaya kalkacak olursam, bir “öfke denizinde” boğulmanın işten bile olmayacağını fark ettim.

Bir düşünsenize!

Evimizdeki “İki Yaş Sendromu” ile başlayan ve “Yaşlanan Adam Sendromu” aralığında kişinin yaşamı boyunca bünyesinde barındırdığı öfke dalgalanmaları ile sayısız “Sendromların” listesini sayacak olursak, neredeyse algı bozukluğuna “Neglect Sendromu”na neden olacağımdan korkarım.  

Öfke, saldırganlık ve şiddet geçmişten günümüze kadar insanlık tarihinin önemli bir parçası olmuştur ve son yıllarda dünyada özellikle de ülkemizde şiddet içerikli olaylarda bir artış yaşandığı görülmektedir.
Öfke, bir haklı çıkma yolu değildir.
Öfke, başkalarını suçlama biçimi ya da başkalarını kontrol etme yolu değildir.
En önemlisi de öfke şiddeti ve suç işlemeyi asla haklı kılmaz, kılmamalıdır.

Öfkesini kontrol edemeyen birinin bir psikolog ya da psikiyatra başvurabilmesi, bir hastalığın değil sağlıklı olma yolunda ilerlemenin doğru yoludur.

Oysa toplumumuzda olduğu gibi, pek çok toplumlarda kişinin kendiliğinden bu tür bir tedaviye başvurması pek de kabul görmediği ve görmeyeceği sürece, öfkenin doğurduğu şiddetin önüne geçilmesi pek de olası olmayacaktır.

Kişisel hırs ve öfkeler sonucunda ne çok aşklar bitmiş, ne çok aileler dağılmış, ne çok ortaklıklar bitmiş ve ne çok savaşlar çıkmıştır.

Geçmişimizde olduğu kadar geleceğimizde de bitmek bilmez bu hırs ve öfkeler, kesin sirkenin küpüne verdiği gibi hayatlarımıza da vereceği zararların önüne geçilemeyecektir.

Aşkım TAN
03.11.2018-Ankara