Hosseini, Twitter’da şunları kaydetti: “Afganistan’ın kadınları ve kızları terk edildi. Peki ya hayalleri, umutları? Yirmi yıldır uğruna savaştıkları haklar? Kırk yıldır barışı arayan bir halkı terk edemeyiz. Afgan kadınları, kilitli kapılar ve perdeler arkasında tekrar çürütülmemeli.”

Hosseini, Afgan halkının bunu hak etmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Başkan (Joe) Biden temel soruya cevap vermedi. ABD, gelmekte olan insani krizle ilgili ne yapacak? Geride bırakılan erkek, kadın ve çocukları kim koruyacak?“

Biden dün ülkeden kaçmak isteyen insanların havalimanında oluşturduğu kaos için Afgan yetkilileri suçlamaya devam etmiş ve şunları söylemişti: “Onlara ihtiyaçları olabilecek her aracı verdik. Maaşlarını ödedik. Uçaklarının bakımını yaptık. Geleceklerini belirleyebilmeleri için her şeyi verdik. Veremediğimiz tek şey savaşma isteğiydi.”

Radikal İslamcı Taliban militanları, ABD’nin çekilme kararının ardından ülkenin kontrolünü kısa sürede ele geçirmiş ve Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk etmişti.

Taliban yönetiminde kadınlar

Radikal İslamcı Taliban, 90’lı yıllarda şeriat kanunları altında kadınlara ve kız çocuklarına sıkı yasaklar getirmişti.

Kadınların yanında bir erkek olmadan ve saçlarını ve bedenini saklayacak şekilde tamamen örtünmeden evden çıkması, siyasete atılması ya da kamusal alanda konuşması yasaklandı.

Sağlık çalışanlarının tamamen erkeklerden oluşması nedeniyle yanında bir erkek olmadan kadınların sağlık hizmetlerine erişmeleri de mümkün değildi.

Kadınlar, Taliban’ın şeriat yasaları uyarınca günlük hayatta her alanda cezalarla karşı karşıya kalıyordu. Taliban savaşçıları 1996’da oje süren bir kadının baş parmağının ucunu kesmişti.