Çalıştayda açıklama yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Harcanan her kuruşun hesabını vereceğiz. Sizlerin yaptığı gibi yapacağız. Görecekler Türkiye’nin nasıl büyüyüp, kalkındığını. Adaletin nasıl geldiğini göstereceğiz.”

Merkez Bankası’nın faizi 1 puan düştü. Merkez Bankası bankalara para verirken bir puan düşürüyor. Çiftçinin faizi hiç düşmüyor. Esnafın hiç düşmüyor, emeklinin, vatandaşın kredi kartı hiç düşmez… Kim kazanıyor? Cebinde dolar tutanlar. Siz bu milleti çocuk mu sanıyorsunuz? Faizin düştüğü falan yok, egemen güçlere hizmet ediyor bunlar. Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir rezalet hiç görülmemiştir.

Şu anda var olan iktidara toplumun en az yüzde 63’ü güvenmiyor. Bugün bankalardaki mevzuat hesaplarının yüzde 63’ü dolar. Diğerleri de garibanların Türk Lirası. Bu, ‘Biz bu iktidara güvenmiyoruz’ demektir.”

‘BUNUN ADI ORGANİZE KÖTÜLÜK’
“Biz, ‘128 milyar dolar nerede’ derken bugünleri düşünerek söyledik. Arka kapıdan, kanunlara aykırı olarak kayınpeder-damat parayı yok ettiler. Borç aldılar, borçla dolara müdahale ediyorlar. Nereye kadar? Bunun adı organize kötülüktür. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti halkında var olan saray hükümeti organize kötülük yapıyorlar.”

“‘Yeni ekonomik model uyguluyoruz’ diyorlar. Bizim stratejiye ihtiyacımız var. Türkiye’nin kalkınma, büyüme stratejisi nedir? Yarın sabahı göremeyenler strateji üretemezler. Ülkesini sevmeyenler strateji üretemezler. Üniversitelere değer vermeyenler strateji üretemezler. İthalata bağlı bir sanayi yaratanlar strateji üretemezler. Fiyatlarda istikrarı sağlama görevi Merkez Bankası’nın ama yapamıyor çünkü müdahale ediliyor.”

‘MÜCADELE ETMEYEN NAMERTTİR’
“Korkunun ecele faydası yok. Hepinizin huzurunda, hepinize ve bu ülkenin insanlarına söz veriyorum. Organize kötülükle sonuna kadar mücadele edeceğim. Mücadele etmezseniz halkınızı sevmiyorsunuz, organize kötülüğe boyun eğiyorsunuz demektir. Mücadele edeceğim, etmeyen namerttir. Her bir vatandaşımın sorumluluğu var. Her birimizin sorumluluğu var. Bizim sorumluluğumuz daha fazladır. Halka gitmek, dinlemek, çözümü anlatmak.

“Kayseri Sanayi Odası’nda anlattım. Önemli bir projemiz var. Samandağ’dan başlayıp Mersin’e kadar. Türkiye’yi Akdeniz’in en güçlü haline getireceğiz. Katma Değer yüksek ürünler üretilecek orada. 5 yıl içinde Kayseri, 2 büyük Kayseri olacak. Nükleer Enerji alıyorlar. Dünyanın en büyük, en pahalı enerjisini satıyorlar sanayiciye. Allah’ın izniyle iktidar olacağız ürettiğimiz elektriğin maliyeti 5 senti aşmayacak. Katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. 5 yıl içinde İstanbul’un nüfusu 2.5 milyon düşecek, Ekrem Başkan rahat edeceksin.””Türkiye’yi büyütüyoruz’ diyorlardı. Türkiye’yi küçültüyorlar. 7 yıldır art arda kişi başına değer düşüyor. Anadolu’da gerçek anlamda Anadolu kaplanlarını yaratacağız. İster Trabzon’da olsun ister Kayseri’de ister Hakkari’de olsun ister Çankırı’da fabrikada üretilen mallar demir yolu ile Mersin’e geldiği zaman bütün nakliye masraflarını karşılayacağız. Dolayısıyla fabrika yalnızca deniz kenarında olmayacak. En kısa zamanda cari açık sorununu tamamen bitireceğiz. Kişi başına gelir 5 yıl içinde iki katı olacak. Güçlü, bağımsız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Gücümüzü sizden alıyoruz, yeri geldiğinde sizi örnek gösteriyoruz. Asla umutsuzluğa kapılmayın. Türkiye güzel, güçlü bir ülke. Türkiye’de olağanüstü yaratıcı insanlar var. Gençler müthiş… Taşı sıksa suyunu çıkaracak, bilgisiyle birikimiyle ülkeye önder olacak gençlerimiz var. Umudu büyütün, beraber büyüteceğiz. O yüzden diyoruz geliyor gelmekte olan. Beraber Türkiye’yi büyüteceğiz.”