KILIÇDAROĞLU İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİNİ AÇIKLADI

KILIÇDAROĞLU İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİNİ AÇIKLADI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında 13 maddelik “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesini” açıkladı ve teşkilatlara “İkinci yüzyıla çağrının 13 maddesini saydım, her biriniz 13 maddeyi ezberleyeceksiniz” diye seslendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında 13 maddelik “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesini” açıkladı ve teşkilatlara “İkinci yüzyıla çağrının 13 maddesini saydım, her biriniz 13 maddeyi ezberleyeceksiniz” diye seslendi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte partisinin 37. Olağan Kurultayı’nın yapıldığı alana, söz ve müziği Ali Altay’a ait olan “İktidarın Yolu Kılıçdaroğlu” şarkısıyla giriş yaptı. Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkan Altan Öymen ve eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın arasına oturdu. Kılıçdaroğlu’nun katılmasıyla kurultay için hazırlanan videolar gösterildi. Videolarda eski genel başkanlardan görüntüler yer aldı. Kılıçdaroğlu, tüzük gereği kurultay açılışını yaptı. Şehitler için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Divan Başkanlığı'na  Özlem Çerçioğlu seçildi. Çerçioğlu’nun konuşmasının ardından Divan Kurulu oluşturuldu. CHP Lideri konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

EMEKLERLE ÇÖZECEĞİZ: Hep birlikte yapacağız. İki Millet İttifakı’nı oluşturan dostlarımızla yapacağız. Özgürlük isteyen gençlerimizle yapacağız. Öldürülen, hakları elinden alınan kadınlarımızla çözeceğiz. Kalemini satmayan gazeteciler, sanatçılarla çözeceğiz. Bu sorunları alın terinin karşılığını alamayan çiftçiler, emekçilerle çözeceğiz. Sayıları 10 milyonu aşan büyük kısmı genç olan işsizlerle çözeceğiz. Siftahsız dükkanını aşan esnafımızla çözeceğiz. Haklarını savunduğumuz emeklilerle çözeceğiz.

HER FİRAVUN'UN BİR MUSA'SI VARDIR: Çiftçe, emekli, işsiz, apartman görevlileri tamam. Hep beraber sorunları çözmeye karar verdik. Nasıl çözeceğiz. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa’sı, her Nemrut’un bir İbrahim’i vardır. Vatandaşın ayağını turabı olacağız. Hiçbir zaman hiçbir yerde kimseye kibir ve öfkeyle bakmayacağız. Sorunu varsa çözmek bizim boynumuzun borcudur. Hangi derdin var ve ben sana nasıl yardımcı olabilirim, bunu soracağız. Vatandaşını kucaklayan siyaset anlayışını Türkiye Cumhuriyeti devletinin topraklarını indireceğiz. Akıl, bilgi, deneyim, adalet duygusuyla çözeceğiz. Sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi anlatın ikinci yüzyıla çağrı beyannamemizi hazırladık.”

13 MADDELİK BEYANNAME“

BİRİNCİ HEDEF: Yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecek. Yeni anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecek. Geniş toplumsal mutabakat sağlanacak, darbe hukukundan arınmış, yeni bir anayasa yapılacaktır. Bu ülkeye bugünü kadar anayasalar vesayetçi kurumların baskısıyla oluşturuldu. Darbe hukukundan arınmış yeni bir anayasa. Bu anayasada cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak, partili cumhurbaşkanlığı sonlanacak.”

“Kuvvetler ayrılığı sağlanacak, yargı bağımsızlığı sağlanacak. Anayasa Mahkemesi, yargı organları üzerinde yasama ve yürütmenin baskısı sonlanacak. Baro ile ilgili kanun çıkarıyorsan, baroları çağıracaksın uzmanlar ile konuşacaksın… İstişareden ne kaybederiz.  

“İKİNCİ HEDEF: Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü sağlanacak. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacak. Bir devlet hukukun üstünlüğünden vazgeçerse bir süre sonra organize suç örgütü haline döner. Bir kişini talepleriyle bir devlet yönetilemez. Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacak. Başta Kürt sorunu olmaz üzere tüm sorunlar Meclis önünde çözülecek. Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve üniter yapısı güçlendirilecek”

“Kadın, erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi devlet politikası haline getirilecek. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yer altı suç örgütleriyle mücadele sürdürülecek.”

“ÜÇÜNÇÜ HEDEF: Devlet yönetimi ve toplumsa sistemde liyakat sistemi hayata geçirilecek. Devlet hizmetlerinin çıkar amaçlı yapılmasına engel olunacak. Hizmet yandaşa değil vatandaşa verilecek. İşi ehline vermek devlet politikası olacak. Bu anlayışla güreşçiden banka yönetim kurulu olmayacak.

“DÖRDÜNCÜ HEDEF: Seçim yasası değişecek, milletvekilini milletin kendisi seçecektir. 12 Eylül darbecilerinin ürünü olan seçim barajı kaldırılacak. Milletin vekilini genel başkanlar değil milletin kendisi seçecek. Seçim yasası değişikliğiyle cinsiyet kotası getirilecek ve kadınların parlamentoda temsili yasal güvenceye alınacak.

“BEŞİNCİ HEDEF: Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Parayla iş takipçiliği azaltılacak, vatandaş ile siyasetçi arasındaki güven yeniden sağlanacak. Parayla iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur?”

“ALTINCI HEDEF: Kamu ihale kanunu rekabet ve şeffaflığı sağlamak üzere yeniden düzenlenecek. Kayırmacılıktan uzak şeffaf bir anlayışla yapılması sağlanacak. Devlette itibar israfı önlediğimiz ölçüde artar. Har vurup harman savurma anlayışıyla devlet yönetilemeze. Kul hakkı yemek en büyük günahtır diyoruz, vatandaşın simit alırken ödediği verginin hesabını siyasetçi vermiyorsa kul hakkı yiyor demektir… Kamu özel işbirliği ile yapılan bütün yatırımları devletleştireceğiz. AKP ve MHP’ye oy veren vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Tank Palet Fabrikası bir kuruş, bir dolar, bir lira ödenmeden peşkeş çekildi.

“YEDİNCİ HEDEF: Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacak. Ulusal vergi konseyi ve TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulacak. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor. Bunların bütün hepsini milletin önüne getireceğiz. Ulusal vergi konseyi, vatandaştan vergi alıyorsun milyonla iş yapandan almıyorsun. Adaletsizliklerin tamamını vatandaş buradan görecek.”

“Kesin hesap komisyonunun başkanı iktidar partisinden değil muhalefet partisinden olacak. Dünyada az olan örneği olan uygulamayı Türkiye(ye getiriyoruz. Biz iktidar olacağız ve muhalefete hesap vermek üzere olan bir yasal düzenlemeyi getiriyoruz. Kendisini denetletmekten kormayan bir iktidar olacağız.”

“SEKİNZİNCİ HEDEF: Güçlü stratejik planlama teşkilatı kurulacak. Katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir plan yapılacak. Üretim ve hakça paylaşım ana hedef olacak. Kimse aç ve açık kalmayacak. Tarım stratejik sektör olacak. Vatandaşın karnını yabancını ürettiği ürünlerle değil kendimizin ürettiği ürünlerle doyurmak zorundayız. Elin oğlu 100 yılını planlıyor. Devleti yönetiyorsanız planlama yapacaksınız.

 “DOKUZUNCU HEDEF: Eğitim sistemi bileşenleriyle yeniden yapılandırılacak. Fikri vicdanı hür nesiller yetiştirilecek. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılacak. Darbecilerin getirdiği YÖK Kaldırılacak.

“ONUNCU HEDEF: Gelecek nesiller için ekosistem hakkı kurulacak. Bunu Türkiye’de ilk kez bir siyasal parti olarak biz söylüyoruz. Üzerimize düşün soruluğun bilincindeyiz. Sağlıklı işleyen bir ekosisteme sahip, henüz doğmamış nesillerin de hakkıdır.

“ON BİRİNCİ HEDEF: “Güçlü sosyal devletin ilk adımı olarak aile destekleri sigortası kurulacak.  Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecek.18 yıla yapamadı, bir yılda yapacağız. ”

“ON İKİNCİ HEDEF: “Yeni bir merkez yerel dengesi kurulacak. Reformların başarısı için devletin tüm kapasitesi kullanılacak. Merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin halk doğrudan ulaşabilme kapasitesi birleştirilecek. Hizmetin halka ulaşması sağlanacak. Kayyum uygulamalarını son verilecek, seçimle gelen belediye başkanları seçim ile gidecek. Belediye başkanlarımız bu pandemi sürecinde bütün engellemelere rağmen tarih yazıdılar.”

“ON ÜÇÜNCÜ HEDEF: Orta doğu barış işbirliği teşkilatı kurulacak. Akılcı, barışçıl ve gerçekçilikten sapmayan uluslar arası hukuka önem veren dış politika izlenecek. Ayrıca bölge merkezli dış politika yaklaşımından yola çıkarak, kurucu üyelerinin Irak, İran ve Suriye’nin olacağı orta doğu barış işbirliği teşkilatı kurulacak, orta doğuya huzuru getireceğiz.”

"Gün kavga günü değil. Gün ekonomik buhrandan çıkarma günüdür. El kaldırdınız evet dediniz. Ne demektir evet demek? Hep birlikte tarihsel bir sorumluluğu üstlendik. Türkiye’nun huzuru için, kalkınması için üstlendik. Yaşadığımız ekonomik, siyasal ve toplumsal buhrandan çıkmak için üstlendik. Çalışmak ve sorumluluğu yerine getirmek hepimizin ortak görevidir."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler