Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Sedat Peker' sorusu

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Sedat Peker' sorusu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in peş peşe yayımladığı videolarla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

İktidar başka şeyler tartışılsın istiyor. Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir iktidarın Türkiye'ye yararı olamaz. 

Ben lağım borusu patladı dedim. Meğer çukurun içinde bunlar. 

Saray kokuyu hissetmiyor. Türkiye'yi temelden sarsan bir sürü açıklamalar var. Saray'dan tek cümle bile yok. Niçin? Ak Partili, MHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Bu lağım çukuru bu kadar kokuyu dünyaya yaymışken neden kimse konuşmuyor?

Lağım basmış, yolsuzluklar dizboyu bir Allah'ın kulu kalem bile oynatmıyor, oynatamıyor. Sonra dönüp bize demokrasi var diyorlar. Sen onu benim külahıma anlat. 

Türkiye Cumhuriyeti devleti biz hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. 

Yargı asla ve asla tarafsız ve bağımsız değildir. Talimatla iş yapan bir yargı vardır. 

Yeraltı dünyasının önemli bir aktörü açıklamalar yapıyor. İktidar sahibinden tık yok. Niye yok arkadaş?

Sen her konuda konuşuyordun. 

"Efendim dış güçler bunu yapıyor.." diye millete satıyorlar. E dış güçler bunu yapıyorsa 19 yıldır sen iktidarda değil miydin? 19 yılda Türkiye'yi dış güçlerin oyuncağı haline sen getirmedin mi? 

Gerekçe yaratmak istiyorlar onda da batıyorlar. Gerekçe bile bulamıyorlar. 

İstifa diye bir müessese var. Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese var. 

Devletin hazinesini mafyayla el el olacaksın, tezgahı kuracaksın, belli yerlere çökeceksin rantı alacaksın. 21. yüzyılın Türkiye'sinin geldiği nokta bu.

İktidar sahipleriyle mafya ortak devleti yönetiyorlar. Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır. Açık ve net söylüyorum. 

Bir siyasi her ay 10 bin dolar para alıyor, diyor. Tık yok. Hepimizin bildiği ama kimsenin görmediği... Nasıl bir anlayış bu. Türkiye bu noktaya nasıl geldi? 

ŞENTOP'UN SOYLU'YA MEKTUBU
Meclis Başkanı'na geçen salı günü çok ağır konuşmuştum, doğru. Konuşması lazımdı. 600 milletvekilini kimse töhmet altında tutamaz. Sonunda konuştu. Mektup gönderdim dedi, siyasetçinin ismini istiyorum dedi. İçişleri Bakanı asla göndermez. 

Peki göndermediği zaman atanmış bir bakan, seçilmiş bir TBMM Başkanı'nı sorduğu soruya cevap vermeyerek aşağılamasını nasıl karşılayacak? "Cevap vermiyorum sana, istediğin kadar yaz" diyecek göreceksiniz. Sayın başkana mektup yazdığı için teşekkür ederim. Haklıya hakkını teslim edeceğiz. Ama takipçisi olması lazım. O açıklamıyorsa Erdoğan'a gitmesi lazım. "Bu adamı sen tayin ettin. Bir siyasetçi her ay 10 bin dolar rüşvet alıyor dedi..." demesi lazım. 

Rezil oldular, rezaleti kaldır bari. 

Siyasetçi kimdir, açık ve net ortaya çıkması lazım. Biz biliyoruz, herkes biliyor gazeteler de yazıyor. O kişide acaba yüz ve ahlak var mı? O kişi acaba ben siyaset kurumu dışına çıkayım diye hafızasında tutuyor mu? Tutmaz. Kirliliğe bulaşmış insanlar, yaşamları boyunca kirli gezmekten hoşlanırlar. 

Bir hükümeti düşürecek kadar, bir olay değil iki olay değil onlarca olay ortaya konduğu halde adamlarda tık yok. Yüzünüz hangi astardan, hangi deriden?

 

Ayrıntılar geliyor...
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler