Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den de kabineye yönelik bir açıklama geldi. Akşener, konuşması sırasında, partisinin Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz’ı yanına davet ederek, “İnşallah ekonomimizi yönetecek…” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kırıkkale'de, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş ile birlikte vatandaşlarla bir araya geldi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından Meral Akşener'den de kabineye yönelik bir açıklama geldi.

“İNŞALLAH EKONOMİMİZİ YÖNETECEK”

Akşener, konuşması sırasında, partisinin Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz'ı yanına davet ederek, “İnşallah ekonomimizi yönetecek…” ifadesini kullandı.

“İKİ ÖĞRETMENİN OĞLU”

Akşener, “Şimdi sizi kiminle tanıştıracağım… Profesör Doktor Bilge Yılmaz. İnşallah ekonomimizi yönetecek… Ama enteresan bir şey… İki öğretmenin oğlu. Yani hayatı boyunca sizin olması gereken imkanlarınızın yani sınavların dürüst olarak yapıldığı ve kazandığınız sınavlarla okumuş… 30 yıldır Amerika'da dünyanın bir numaralı üniversitesinde finans dersi veriyor. Ama ne yapmış biliyor musunuz? Vatandaşlık almamış vatandaşlık. Bu arkadaşımız hâlâ Türk vatandaşı. Amerikan vatandaşı olmamış” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU İKİ İSMİN BAKAN OLACAĞININ SİNYALİNİ VERMİŞTİ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun; partisinin Enerji ve Altyapı projelerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ve Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek'in bakan olabileceğinin sinyalini vermişti. Kılıçdaroğlu, “Unutmayın; Balıkesir’in ve Çanakkale’nin birer bakanı olacak” diyerek kabinede görev vereceği iki bakanı işaret etmişti. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Erkek’in Adalet Bakanı; Akın’ın da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olması bekleniyor.

ERDOĞAN’A YANIT VERDİ

Akşener, konuşmasında, vatandaşlardan “Bir oy Kemal'e bir oy Meral'e” diyerek oylarını istedi. Akşener, miting konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisi için kullandığı ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da yanıt verdi. Akşener, şunları söyledi:

* “Sayın Erdoğan, Recep Bey dünkü yaptığı konuşmada dedi ki ‘Sayın Kılıçdaroğlu teröristlerden talimat alıyor.' Ben talimat özürlü bir şahıs olduğum için bana talimat diyemedi. Teröristlerle el ele dedi. Peki muhterem; şimdi Kırıkkale'ye geliyorsun, diyorsun ki bunlar PKK'lı. Diyarbakır'a gidiyorsun Meral Akşener için diyorsun ki faili meçhulcü. Arkadaş karar ver ya ben neyim? Ama bu el sıkışmak çok ilginç bir şey. El ele tutuşmak.

“BEBEK KATİLİYLE EL SIKIŞAN SENSİN RECEP BEY”

* Bir, bebek katiliyle el ele tutuşan sensin Recep Bey. Onun kardeşine ‘bizim Mehmet' dedin. Akraba mısınız muhterem? Bizim Mehmet diyorsun kardeşine. İki, Osman Öcalan'ı Kandil'den getirip TRT'ye çıkardın Recep Bey. Sen bunlarla akraba mısın? Bu el PKK'da, bu el Hizbullah'da muhterem. Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü. Biz burada insanımızı şucu bucu diye ayırmayı reddettiğimiz için bugün burada beraberiz.

BİLGE YILMAZ'I YANINA ALDI

Akşener, otobüs üzerinde yaptığı konuşma sırasında Bilge Yılmaz'ı da yanına aldı. Akşener şöyle konuştu:

* “Bu şehir bir emekli şehri. Geçinebiliyor musunuz? Geçinemezsiniz. Üç yıldır esnaf geziyorum. Üç yıldır bu dükkanların içine girdim. O dükkanların içinde hiçbir zaman kendi partimi övmedim. Başka partileri yermedim. Sadece dertleri dinledim. O dertleri dinledikten sonra bu arkadaşımın (Bilge Yılmaz) başında bulunduğu ekipler çözümler üretti. O çözümleri iktidarla paylaştık. Yapın bunları dedik. Bunlar miri maldır. Yeter ki milletimiz faydalansın dedik. Bir kısmını yaptılar, bir kısmına ellemediler.

“BİZ BUNLARI SÖYLEYE SÖYLE 7500 LİRAYA ÇIKARDILAR”

* Oğlu 82 puan alıp, mülakatta elenmiş bir annemin feryadı. 92 puan alıp atanamamış çocuklar gördüm. Ama AKP'de ayısı dayısı olanlar 52 puanla, 60 puanla atanmışlar. İşte buna haram olsun, zıkkım olsun. O dönemde gezerken gördük ki biz, beş çeşit emekli maaşı var. 1500 lira var, 1900 lira var… Geldim bu arkadaşımıza dedim ki ‘Bunu nasıl çözeriz?' Sayın Genel Başkanım dedi. Emeklilerin en düşük maaşının asgari ücret kadar olması gerekiyor. Asgari ücretin de hesabı yapıldığında içinden vergi alınmaması gerekiyor. Biz bunları söyleye söyle 7500 liraya çıkardılar.

“MAKİNE KİMYA ENDÜSTRİSİ'Nİ ALDILAR ELİNİZDEN”

* Bu şehirde yüzde 25 işsiz genç var. Onu da biz çözeceğiz. Makine Kimya Endüstrisi'ni aldılar elinizden. KİT olmaktan çıkardılar. İnsanlar işten çıkarıldı. Yerine yenisi alınmadı. Onu da biz yeniden ihya edeceğiz ve bu şehirde işsiz genç kalmayacak inşallah.

“100 BİN ÖĞRETMENİ 15 MAYIS'TAN BİR AY SONRASI İÇERİSİNDE TAMAMINI TAYİN EDECEĞİZ”

* 100 bin öğretmenin 15 Mayıs'tan bir ay sonrası içerisinde tamamını tayin edeceğiz. 100 bin öğretmenimiz öğrencilerine kavuşacak. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Köylere hem öğretmen gelecek hem camii açılacak hem de tarımda veterinerinden ziraat mühendisine kadar…”

Bilge Önal'ın 30 yıldır ABD vatandaşlığı almadığını vurgulayan Akşener, “Hakikaten sayın Recep Bey, yerli ve milli mi arıyorsun, ahan da burada” dedi.

“EĞER SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİNİ, AZMETTİRİCİLERİNİ BULMAZSAM NAMUSSUZUM”

Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

* “Helal oylarınıza talibim. Bir oyunuz Kemal'e bir oyunuz Meral'e… Söz mü? Allah razı olsun. Burada tam böyle hilal bıyıklı kardeşim dedi ki ‘Bozkurtlar tehdit edilemez.' Doğrudur. Bugüne kadar tehdit edebilen babayiğit olmadı. Ama eğer Sinan Ateş'in… Sırf o nedenle bulacağım. Eğer Sinan Ateş'in katillerini, azmettiricilerini bulmazsam namussuzum. Hesap sormazsam namussuzum. Çünkü, dinleyin beni ikiniz. Hilal bıyıklı… Çünkü yol olur yol. Her önüne gelen senin bıyığını yolar. Eğer buna müsaade edersem namerdim. Onun için hep birlikte Sinan'ın katillerini, yani hukukun adaletin nasıl işlediğini göreceksiniz.

* Önce evim basıldı. Hepsi beraat etti. Önce namusuma, şerefine hakaret edildi, bedelini ağır ödetiyorum herkese merak etmeyin, ama beraat ettiler. Basın danışmanım saldırıya uğradı. Beraat ettiler. Selçuk Özdağ ölümden döndü. Beraat ettiler. İstanbul İl Başkanımız saldırıya uğradı. Beraat ettiler. Partimiz kurşunlandı, eminim beraat edecekler. Onun için Sinan katledildi. Eğer buna müsaade edersek biz, sokakta gezemezsiniz. Benim ağabeyimin yerinde döner. Benim abimin ahı beni tutar. Nihat Güler'in ahı beni tutar. Onun için şart olsun, ant olsun onların hesabını soracağız. El Ele verip bir oy Kemal'e bir oy Meral'e birlikte tarih yazacağız.”

BİR YURTTAŞ GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Bir yurttaşın, Akşener'in “Basın danışmanım saldırıya uğradı, beraat ettiler. Selçuk Özdağ ölümden döndü, beraat ettiler. Partimiz kurşunlandı, eminim beraat edecekler. Onun için Sinan katledildi. Buna müsaade edersek biz, sokakta gezemezsiniz. Benim ağabeyim yerinde döner. Benim ağabeyimin ahı beni tutar. Onun için şart olsun, and olsun, yemin olsun onların hesabını soracağım. El ele verip; bir oy Kemal'e, bir oy Meral'e birlikte tarih yazacağız” dediği sırada gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

“CEBİMİZDEN ÇALINAN PARANIN 3-5 KİŞİNİN CEBİNE NASIL AKTARILDIĞINI GÖSTERDİ”

Meral Akşener ve Mansur Yavaş, Ankara Elmadağ'da yurttaşlar ile bayramlaştı. Elmadağ Belediyesi Çay Bahçesi'ndeki bayramlaşmada konuşan Akşener, 31 Mart seçimlerinde önemli bir iş yaptıklarını vurguladı, “CHP ve İYİ Parti yan yana geldi. Millet İttifakı'nı 31 Mart'ta yerel seçimlere taşıdı. O neyi sağladı? 11 büyükşehrin Millet İttifakı'nın belediyesini kazanmasını sağladı. Meral Akşener'in kişisel olarak buradan bir kuruşluk; ister maddi, ister manevi şahsi bir faydası olduysa, Allah buradan gitmeyi nasip etmesin. Ama Türkiye'nin çok büyük faydası oldu” dedi.

Akşener, bu faydaları sıralayarak, “Önce belediyeler eliyle hırsızlıkların önüne geçildi. Belediyeler eliyle kayırmacılığın önüne geçildi. Sonra belediyeler eliyle, özellikle Ankara Belediyesi'nin hepimize gösterdiği bir duruş ve tutumla, çılgın proje denilen manyaklıkların, aslında cebimizden çalınan paranın, 3-5 kişinin cebine nasıl aktarıldığını gösterdi” diye konuştu.

Akşener, uzun yıllardır derin yoksulluk ve kadınlar üzerine çalıştığını kaydederek, şunları söyledi:

* “Derin yoksulluk oldu adı, son dönemde. Bizzat kendim çalışıyorum ki adı derin yoksulluk. Öyle evler var ki, bir kere bütün evler fakir. Onu bilesiniz. Kendinizden biliyorsunuz. Kadınların tümü biliyor. 1 kilo kıyma ile dün 4 çeşit yemek pişirmekle övünürken, şimdi de 6 çeşidi zor yapıyorsunuz. O 1 kilo kıymayı bulmak imkanı yok, yarım kilo kıyma, belki 250 gram kıyma ile 6 çeşit yemek yapmaya gayret ediyorsunuz.

* Türkiye'de çocuklarda bodurluk başladı, o cüceliğe götürecek adamı. Sebep ne, sebep protein eksikliği. Yanımda duran Mansur Başkan'a çok teşekkür ediyorum. Kendim giriyorum evlere, kapıları kendim çalıyorum. O evlerin buzdolaplarında normal şartlarda fare girse kafası yarılır. O gördüğüm evlerin buzdolaplarında ayda 1 kilo et alabilen ve buzdolabına koyabilen kadınların mutluluğunu görüyorum.

“FAKİRLİKTE EŞİTLİK VAR”

* Fakirlikte eşitlik var, yoksullukta eşitlik var. Etnik ve dini aidiyetlerin tümünde eşiklik var, bilesiniz. Bir tek eşitsizlik nerede var biliyor musunuz? AK Parti'ye oy verenler ile onlara ulaşamayanlar arasında var. O evlerde çok ilginç bir biçimde engeli çocuklar var. Sebebi nedir bilmiyorum, inşallah seçimden sonra çalışacağız. O evde, yani bu kişi şu mudur, bu mudur demeden, yanımda duran beyefendinin, sizin oylarınız ile seçilmiş Mansur Başkanımızın ayda 1 kere gönderdiği 1 kilo etmek almak mecburiyeti olan kartlar var.

* Eti sallaya sallaya getirmiyor. İstediği marketten o ailenin kadını gidiyor, alıyor. Ağrılısı da, Diyarbakırlısı da, Çankırılısı da alıyor. Hiçbir ayrım yok. Ama çıkıp ağızlarını büze büze diyorlar ki; ‘Mansur Yavaş'a şunlar oy vermez'. Hadi oradan be, hadi oradan be. O ayrım yapmıyor ki. Sen bunu ağzını büke büke söyleyenler, sen o eve giriyor musun kardeşim? O evde yaşananı biliyor musun? İşte yanımda oturan beyefendi biliyor.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE BERABERSİN”

Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

* “Recep Bey dün de ‘Sayın Kılıçdaroğlu'nun Kandil'den talimat aldığını', benim de ‘teröristlerle yan yana ve kol kola olduğumu' söylemiş. Çok ilginç. Yahu bebek katilinin kardeşine ‘Bizim Mehmet' diyen sensin kardeşim. İkincisi; şu elinde PKK var, aile gibisiniz mübarekler. Öyle ‘Bizim Mehmet.' Ayrıca 31 Mart'ın İstanbul'daki ikinci seçiminde sen Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkmasına sebep oldun. Kırmızı bültenle arandığından hiç haberi yokmuş. Ayakkabı numarasını bilen malum şahıs da…

* Bu arada işin daha vahimi oldu 31 Mart'ta. Ben Üsküdar'da ikamet ediyorum. Temel Bey ile beraber biz, Kandil ile kağıt imzalamışız. İkimiz hem de. Bu arkadaş bostan korkuluğu. Her ikimizin de dokunulmazlığı yok. Yuh olsun sana be, eğer o kağıdı imzalayıp da biz hala geziyorsak. Bu sol el, bu sol elde PKK var, Recep Bey. Bu sağ elinde de Hizbullah var. Terör örgütleri ile berabersin.”

“ATMA RECEP BEY, DİN KARDEŞİYİZ”

Akşener, Erdoğan'ın “Diyanet'i kapatacaklar” iddiasına ise “Diyanet'in kuran Atatürk'ümüz. Oraya uzanan eli kırarım ben be. Senelerdir Diyanet ile uğraşan sizsiniz. Tarikat ve cemaatlere vermek için gayret eden sizsiniz. İçine atadığınız adamlar yanlış olabilir. Kurum bizim, Atatürk'ümüzün. Oraya uzanan elleri kırarım. Atma Recep Bey, din kardeşiyiz. Atıp atıp duruyorsun” diye yanıt verdi.

“KİMSE AĞZINI AÇAMIYOR”

Yavaş ise yurttaşların bayramını kutlayarak, “Bazen birisi bağırır, her işi yoluna koyar. Oradan birisi bağırdı, işi yoluna koydu. Türkiye'de zaman zaman senin gibi bağırıp işi yoluna koyacak insanlara var. Çünkü herkes sustu, kimse ağzını açamıyor. Senin gibi biri seslendiği zaman akşam vakti kapıyı çalıyorlar hemen ‘Gel bakalım” diye konuştu.

Yavaş, AKP'li ilçe belediyelerinin Büyükşehir Belediyesi'nin yardım tekliflerini reddettiğini belirterek; “Dediler ki ‘Biz istemiyoruz.' Niye? ‘Sen başka partilisin.' Ben kimseyi ayırmıyorum, ama siz kendinizi ayırıyorsunuz. Bu durum bilmenizi istiyorum” dedi. Yavaş, kendilerinden yardım isteyen bütün ilçe belediyelerine destek sunduğunu söyledi.

Yavaş, Ankara'da çözdüğü sorunları anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

* “Biz vatandaşın sıkıntıları gidermek için buradayız. Değerli hemşehrilerim sizin paranızı harcıyoruz. Bir başka yerden gelmiyor para. Bu paralar harcanırken vatandaşın isteği doğrultusunda harcanacak. Yerel yönetim olmasının sebebi bu. Yolları, Karayolları yapıyor, suyu da eskiden Devlet Su İşleri yapıyordu. Belediyeye ne ihtiyaç vardı? İşte belediyeye ödediğiniz vergiler, elektrik, su, yol gibi dönecek denmesinin sebebi, sizler isteyeceksiniz biz yapacağız. Türkiye'de ilk defa bütçeyi yaparken 550 tane kuruluşa yazı yazıyoruz. Önümüzdeki yılın bütçesini yapıyoruz, nelere, nasıl yatırım istiyorsanız bize bildirin, biz ona göre yatırım yapalım diye ilk defa katılımcı bütçe yaptık.”