CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ilk nükleer güç santralı Akkuyu NGS'de İçtaş ile sözleşmesinin iptal edilmesine tepki gösterdi.Kılıçdaroğlu, "Türkiye enerji açısından bir ülkeye bağımlı hale geldi, Rusya’ya bağımlı hale geldi" yorumunu yaptı.

Kılıçdaroğlu, “Enerji politikasında bağımlı hale gelirseniz, bağımsız bir ekonomi politikası izlemeniz de mümkün olmaz. Akkuyu’ yap-işlet-sahip ol” yöntemiyle dünya üzerinde ikinci örneği olmayan bir modelle inşa ediliyor. Akkuyu’nun yapımı, işletimi ve sahipliği yüzde 99,2 oranında Rusya devlet şirketi Rosatom’a ait. Bittiğinde Türkiye’nin elektriğinin yüzde 10’unu karşılaması bekleniyor. Türkiye ithal ettiği doğal gazın yüzde 35’ini de Rusya’dan alıyor. Doğalgazla birlikte Türkiye’nin enerjide büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı hale geldiği görülüyor." dedi.

Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

BİZ TEKLİF VERDİK AMA AKP KABUL ETMEDİ

"Nükleer teknolojisi verseler, hadi neyse diye kabul edeceğiz. Meclis’te görüşülürken ısrar ettik, teklif verdik nükleer enerji üretimi teknolojisi koşulu eklensin diye. Ama AK Parti kabul etmedi. İnşaat teknolojisi tamam, ama nükleer teknoloji paylaşılmıyor. Tesiste Türk mühendislerini, teknisyen ve işçilerin alınmadığı bölümler var.

"NÜKLEER ATIKLAR NASIL SAKLANACAK?"

Bir de atık sorunu var. Enerji üretimi başladığında nükleer atıklar ne olacak? Nasıl saklanacak? Onu da bilmiyoruz. Bu konuda da kamuoyuna açıklama yapılması gerekir. Erdoğan hemen hemen her alanda teslim alınmış durumda. Mal varlığı açısından öyle. Devlet kasası tamtakır. Merkez Bankasının 54-55 milyar dolar açığı var. Düne kadar hakaret ettiği yabancı liderler önünde bugün önünde eğiliyor.

"RUSYA TÜRKİYE'Yİ SÖMÜRÜ ÜLKESİ ZANNETMEMELİ"

Rusya ya da herhangi bir ülke bu durumdan cesaret alıp Türkiye’yi adeta bir sömürge ülkesi zannetmemelidir. Bütün bunları iktidarda kalmak için yapıyor. Etrafında nasıl olsa gideceğiz, bari geleceklere bir şey bırakmayalım diyen yandaşlar olduğunu da duyuyoruz. Bu durumda tabii Erdoğan üzerinden Türkiye’de at koşturanlar Erdoğan’ın gitmesini istemezler.”