KİTLELERİ YÖNLENDİRMEK ETKİLEMEK İSTİYORSANIZ, ORTAYA KOCAMAN BİR YALAN ATIN AMA ÇOK BÜYÜK BİR YALAN OLSUN !!!

KİTLELERİ YÖNLENDİRMEK ETKİLEMEK İSTİYORSANIZ, ORTAYA KOCAMAN BİR YALAN ATIN AMA ÇOK BÜYÜK BİR YALAN OLSUN !!!

Mustafa Gazim Yazdı : KİTLELERİ YÖNLENDİRMEK ETKİLEMEK İSTİYORSANIZ, ORTAYA KOCAMAN BİR YALAN ATIN AMA ÇOK BÜYÜK BİR YALAN OLSUN !!!

Pandemi hayatımızı hem sosyal yönden hem de psikolojik yönden o kadar çok etkiledi ki ekonomik yönden de tamamen tükendik.
Pandemiden dolayı yasaklar ve kısıtlamaların getirdiği malum sosyal medya kullanımı adeta yaşantımızın bir parçası haline geldi; hatta nefesimiz oldu diyebilirim.
İtiraf edeyim ki Bende aşırı sosyal medya kullananlardan birisiyim.
Geçen gün karşıma öyle bir video çıktı ki, izlemeden geçemedim. Konu aynen şöyle işleniyordu.
Kitleleri yönlendirmek etkilemek istiyorsanız, ortaya kocaman bir yalan atın ama çok büyük bir yalan olsun. 
ikinci kriter 
Çok basit bir yalan olsun,
 Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et ve ardından kitlelerin o yalanı nasıl gerçekmiş gibi kucakladığını görün. 
Aynen böyleydi o zaman anladım ki doğrunun yeri bu âlemde yokmuş. 
Hani bir atasözü vardı; doğru olursan ok gibi atarlar seni, eğri olursan yay gibi elde tutarlar seni diye, yine bir atasözümüz daha vardı; çivide doğrudur ama hep kafasına vurularak istenilen yere gömülür. Doğrular doğru insanlar, doğru olan insanlar her zaman çivi gibi yükü omuzlarında taşıyarak ok gibi hedeflerine ulaşmasına da kimse mani olamaz.
Elbette ki yalan söylemeyen bu âlemde insan ( Müslüman) kalmadı, artık yalan ilk müracaat ettiğimiz mercii oldu ne yazık ki.
Geçenlerde bir gelişme oldu; bir yalan bu kadarımı süslenerek güzel söylenir ve adeta çok kızgın ve mağdur bir kitle bu yalana bu kadar mı çok sahiplenir şaşırmadım doğrusu, çünkü kızgın ve mağdur kitle ya da toplumuz mu diyelim artık umut dünyası deyip sahiplenildi.
Mağdur olan herkese her zaman yardımcı ve yol göstermekte kendimizi adamışız. Sadaka olarak, yani bu yolda, bu davada, sadakatimiz ortada iken doğruları söylediğimiz için sevenlerim ve sevmeyenlerim her zaman en önde olduğumu ve hiç sevilmediğimi hatta ve hatta nefretle karşılandığımı belirtiyorlar. Ne kadar güzel.
Şimdi soruyorum Bir şeyler yolunda gitmiyorsa, yapılan hata ve yanlışından dolayı bir insanın işleri iyi gitmiyorsa kızararak nereye varabiliriz. Öfke, sert tutum ve şikâyetler hayatımızı daha iyi bir hayat haline getirebilir mi?  hangimiz önce çocuklarımız başta olmak üzere etrafımıza öfkeyi sinirlenmeyi, nefret etmeyi tavsiye etmişizdir? Her zaman her koşulda mağdurlara doğru ve belge ile yaklaştık. Her zaman yardımcı olduk.
Biz doğruları söylemekten geri durmayacağız. Anlatmaya devam edeceğiz. Birileri bize kızıyor diye davamızı cami avlusuna bırakacak da değiliz. 
Her mağdura kapımız açık. Bizim bir duruşumuz var. herkes hak ettiğini alsın. Kim neyi ne kadar hak ediyorsa hakkını alsın. Az olan az. Çok olan çok. Yeter ki hak yerini bulsun.


Biz 3713 terör mağduru gazilerin ADALET PLATFORMU olarak ve hukuk müşavirim ile birlikte herkesin hayatına, dokunmaya gönlüne girmeye karar verdik, bu yola öyle çıktık. Hiç kimse ile asla bir sıkıntımız olmadı, olamazda, bundan sonrada olmayacak ta, ancak yaklaşım tarzına göre bizde yaklaşımımızı değerlendiririz elbette.
3713 terör Mağduru yaralı, vücudunda Şarapnel parçası ile ilgili elimizdeki emsal kararımız ile birinci hedefimize ulaştık. Çokça dava açarak çokça kararlar çıkartarak şarapnel parçası olan gazilerimiz haklarını alacaklar bundan sonra.
Mağdur Gaziler için Adalet Platformu Yönetim Kurulu Başkanı olarak Sözlerime son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum... 
Esen kalın, Sağlıcakla kalın…  
3713 Terörle Mücadele Sırasında 1995 yılında Kuzey Irak’ta yaralanan 1953 Bakanlar Kurulu 1053 nizamname ve T.S.K. Sağlık Yeteneği yönetmeliği mağduru 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler