Son zamanlarda tüm kurumlardaki yolsuzluk ve usulsüzlükler bir bir gün yüzüne çıkıyor. Cumhuriyetin köklü kurumlarından THK'dan sonra şimdi de Kızılay'da yaşananlar akıllara ziyan. Kurum kendisine bağışlanan gayrimenkulleri satmaya başladı.

Olay Balıkesir'de babası tarafından Kızılay'a bağışlanan zeytin tarlalarının satışa çıkarıldığını duyan bir hayırseverin çocuklarının itirazı ile ortaya çıktı.

Söz konusu aile önce şaşırdı sonra da kurumdan tüm mallar için satış kararı alındığını öğrenince ne yapacaklarını bilemedi. Sonradan anlaşıldı ki tüm Türkiye genelinde bir çok taşınmaz için satış işlemi başlamış durumda. Satışa onay vermeyen şube başkanları da görevden alımaya başlandı. Aile , Cumhurbaşkanlığına durumu bildirip çözüm arasalar da Kızılay'da son yıllarda işe alınanlar ile adeta kurumun Ak Partili ailelerin ‘aile şirketine’ dönmesi ve kurumdaki diğer uygulamalar da cabası.

Hangisinden başlayalım ki?

Mesela maaşlardan mı?

Hukuk müşavirlerine ödenen paralardan mı?

Eldeki bağış taşınmazlar satılırken, çok yüksek rakamlarla kiralanan binalardan mı?

İsterseniz önce Kızılay nedir? Onu anlatalım. Belki faydası olur.

Kızılay, 1868 yılında bir grup idealist hekimin çabaları ile savaş alanında yaralanan askerlere ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusundan doğdu.

11 Haziran 1868 tarihinde ilk adı "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti"

1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti",

1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve

1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını aldı. Kuruluşa "KIZILAY" adını büyük önder Atatürk verdi.

Kızılay’ın resmi sitesine göre tamını ve amacı ise şöyle:

Kızılay'ın amacı, her nerede görülür ise , hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır. Kızılay ihtiyaç anında dayanışmanın,ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesidir.

Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insanlık,ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık,hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir.

Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.

Demem o ki; Kızılay çalışanları kendi kurumlarının Web sitesine baksalar ya o yanlışları yapmayacaklar ya da o yanlışların vicdanlara sığmadığını ve sığmayacağını fark edecekler.

İyi ama alınan maaşlardan, Kızılay’da iş tahsis edilen Ak Partililerden sonra, bağış yapanların mallarını satmayı nereye koyacağız? Bu durumda nasıl yeni bağışçılar bulunacak? Vicdanların satıldığı bir kurumu nasıl anlatacağız? Bu kuruma güveni nasıl tahsis edebileceğiz? Kutsallarımız bir bir yok ediliyor. Gören ve duyan aranıyor. Kimse yok mu?