Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti devam ediyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemi 92'nci gününe girdi.

Ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile bekleyişini sürdüren annelerden Fatma Akkuş, 5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Songül için oturma eylemine devam ettiğini söyledi.

"Kızım eğer beni duyuyorsan dön artık devlete teslim ol"

Eylemin sonunda çocuklarına kavuşacaklarına dair umutlu olduklarını belirten Akkuş, çocuklarına kavuşmak için yaptıkları eyleme toplumun tüm kesiminden destek beklediklerini dile getirdi.

Çocuklarına kavuşana kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade eden Akkuş, şöyle konuştu:

"Yeter artık, çocuklarımızı geri versinler. Onlardan başka bir şey istemiyoruz. Kızımı alana kadar buradan gitmeyeceğim. Onlar götürmüş, onlar geri getirsin. Nerede olduklarını biliyorlar. Kızım, 92 gündür senin için burada oturuyorum, eğer beni duyuyorsan dön artık devlete teslim ol. Allah büyüktür bugünler de geçecek kızım. Teslim ol gel hepimiz seni bekliyoruz. Çocuklar evlerine dönsün."

"İnşallah çocuklarımız teslim olur"

Süleyman Aydın ise 92 gündür HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde eylem yaptıklarına dikkati çekerek, "Çocuklarımızı onlardan istiyoruz, çünkü onlar bizim çocuklarımızı dağa gönderiyor. Hala bize bir açıklama yapmıyorlar. Burada kar da yağsa çocuklarımızı almadan gitmiyoruz, kararlıyız." ifadesini kullandı.

Aydın, 3 gün önce Van Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ikna çalışmaları sonucu teslim olan iki teröristin, annelerin yaptığı oturma eyleminden çok etkilendiğini duyduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Darısı bizim çocuklarımızın başına. İnşallah bizim çocuklarımız da gelip teslim olurlar. Çocuklarımızın yeri onların yeri değil, vatanlarıdır, Türkiye Cumhuriyetidir. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. İyi bir yer olsaydı HDP'liler kendi çocuklarını gönderirlerdi. İyi olmadığı için bizim çocuklarımızı dağa, kendi çocuklarını okutmak için Avrupa'ya gönderiyorlar."

Oğlunun 15 yaşındayken dağa kaçırıldığını, şimdi 19 yaşında olduğunu anlatan Aydın, "Buna hangi vicdan dayanır? Annelerin, babaların feryadını artık duysunlar. Çocuklarımızı bunlardan almadan gitmeyeceğiz. Bütün tehditlerine rağmen buradayız. Gerekirse çocuklarımız için ölmeye de razıyız. Çocuklarımızı bize versinler bitsin artık bu hasret." diye konuştu.