"kömür Karası Eller" Ekmek Parasını Yerin Metrelerce Altından Çıkarıyor
Zonguldak'ta rızıklarını dünyanın en zor mesleklerinden birini yaparak kazanan maden işçileri, taş kömürünü "mutlak karanlık"tan yeryüzüne çıkararak ülke ekonomisine katkı sağlıyor
Zonguldak'ta yerin metrelerce altında "kara elmas" olarak adlandırılan taş kömürünü gün yüzüne çıkaran maden işçileri, rızıklarını dünyanın en zor mesleklerinden birini yaparak kazanıyor.
Bölgenin kalkınmasında önemli olan taş kömürünün çıkarılmasında büyük rol oynayan madenciler, baret ışıklarıyla aydınlattıkları yerin metrelerce altından kömür çıkararak ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı müessese müdürlükleri ile özel maden ocaklarında çalışan işçiler, binbir zorlukla çıkardıkları taş kömürü, bölgedeki demir-çelik fabrikalarının yanı sıra termik santrallere ham madde kaynağı oluşturuyor.
İş elbiselerini giyen, ekipmanları ile kişisel koruyucularını da yanına alarak hazırlıklarını yapan işçiler, yerin metrelerce altına girip "mutlak karanlık"ta yerine getirecekleri görevlerini 8 saat süren çalışmanın ardından tamamlayarak "geçmiş olsun" dilekleriyle yeniden yer üstüne çıkıyor.
Alın teri dökerek milli servet olan taş kömürünü ekonomiye kazandıran madenciler, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin yanı sıra 23 Ekim 2011 Van Depremi'nde arama kurtarma çalışmalarında önemli görevler üstlendi.
Madenciler, son olarak, "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde, taş kömürünü çıkarmak için yaptıkları "domuz damı", "ayı bacağı", "sarma" gibi yöntemleri arama kurtarma çalışmalarında kullanarak birçok kişinin enkazdan kurtarılmasını sağladı.
"Maden ocağında çalışma şartları zor"
Maden teknikeri İsmail Çetin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde AA muhabirine, madenciliğin dünyanın en zor mesleklerinden biri olduğunu söyledi.
Kentin kaderinin kömür olduğunu, kömür deyince akla Zonguldak'ın geldiğini belirten Çetin, "Zor bir iş. Maden ocağında çalışma şartları zor. Gazlı, tozlu, patlama riski olan bir ortam, yerin metrelerce altına iniliyor, belirli bir süre güneşi görmüyorsunuz. Evlerimizden helalleşerek gidiyoruz. Eve döndüğümüzde de bizleri gördüğünde sevinen bir ailemiz oluyor. Öyle bir meslek icra ediyoruz." diye konuştu.
Çetin, kömürün değerinin kendileri için paha biçilemez olduğunu anlatarak "Gerçekten çok zor şartlarda çıkıyor. Özellik ısısı, koklaşabilir özelliğiyle demir çelik sektöründe taş kömürü çok gerekli ve değerli bir maden." dedi.
Ülke ekonomisine katkı sağlamak için mücadele ettiklerini dile getiren Çetin, "Madencilik; karanlıkta çalışıp aydınlığın, yaşamın, kolaylığın değerini bilmektir." ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşandığını anımsatan Çetin, şöyle devam etti:
"Daha önce yaşanan depremlerdeki arama kurtarma çalışmalarına da katılmıştım. Bu deprem ise çok büyüktü. Devletin büyük bir yükünü madenci olarak bizler çektik. Canlar kurtardığımız için çok memnunuz. Bizim için bir can kurtarmak çok önemli. Orada yüzlerce can kurtardık. O açıdan çok mutluyuz. Madenciliğin can kurtarmayla gündeme gelmesi bizim için sevindirici. Çok zor şartlar altında bu işi yaptık ama o zorlukları biz hiç görmedik. Ne olursa olsun zorluklar içerisinde ailelerle iletişim içinde olduğumuz için onlar da bu çabaları gördü. Madenciyi ülkeye sevdirdik. Türkiye'ye domuz damını, tahkimatı öğrettik. Bu, acı olayın güzel tarafları. İnşallah böyle bir şeyi bir daha yaşamayız."
"Madenciliğin ne kadar önemli olduğu gösterdik"
15 yıllık madenci Fatih Şengül de yaptıkları işi severek gönülden yaptıklarını ve insanların hayatlarına dokunduklarını ifade etti.
Madenciliğin dışarıdan bakıldığı gibi kolay olmadığına işaret eden Şengül, "Yaşadığımız deprem felaketinde de madenciliğin ne kadar önemli olduğunu tüm ülkeye ve dünyaya gösterdik. Yer altında canımızı birbirimize emanet ederek çalışıyoruz. Orada birbirimize güveniyoruz. Yer altında bütün imkanlar var. Yer altında olumsuzluklar olabiliyor mu? Yer altında mutlaka oluyor, öngörülemez olumsuzluklar oluyor ama ona rağmen üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz. Seviyoruz bu işi, zaten sevmeyen bir insan madenciliği yapamaz, üretemez, ülkesine katkı sağlayamaz. Tahlisiye de gönüllülükle yapılan bir iş." şeklinde konuştu.
Şengül, ekonomiye katkı sağlamanın gururunu yaşadıklarını kaydederek ülkeye, millete faydalarının olduğunu, yer altı zenginliğini yer üstüne çıkardıklarını dile getirdi.
Depremlerin ardından Kahramanmaraş'ta arama kurtarma çalışmalarında görev alarak birçok cana dokunduğundan bahseden Şengül, insanlara umut olduklarını, gece gündüz demeden çalıştıklarını, hiçbir şeyin kendilerine zor gelmediğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.