"Köprü ihalelerini niye TL'ye döndürmüyorsun?"
İznik'te STK temsilcileriyle buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm sözleşmelerde TL'ye dönme çağrısını hatırlatarak, "Köprü ihalelerini niye TL'ye döndürmüyorsun?" dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İznik ilçesinde STK temsilcileri, muhtarlar, kanaat önderleri ve partililerle buluşmasında, “Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye’dir” dedi. Konuşmasında “Karnımız nasıl doyacak?” diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“İki şekilde doyar. Çalışır, üretir, alın teri dökeriz, kazanırız, karnımız doyar. Bizim inancımızda da dünya görüşümüzde de alın teri en değerli kavramdır. Alın teri kadar değerli bir şey yoktur. Bir de, alın teri dökmeden bir köşede oturursunuz. Elinizde viski bardağınız vardır, büyük paralarınız vardır, faize yatırırsınız. Bu da başka bir kazanma yöntemidir. İşçi yok, işveren yok, krediyi nasıl ödeyeceğim yok, gübreyi nasıl alacağım yok. Türkiye açık ve net söylüyorum, son 16 yılda bu adamlara teslim edildi. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Alın teri dökenler gelecekten endişe duyuyor ama bu adamların hiçbiri gelecekten endişe duymuyorlar; çünkü dolarları var, milyarları var. Dışarıda bir avuç tefeciye ödenen faiz 156 milyar dolar. Bu ülkenin insanı dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ödedi. Biz buna karşıyız. Borçlandığımız için ödüyoruz, niye borçlanıyoruz? Çiftçiye teşvik mi verdik? 156 milyar dolar nereye gitti? Ben bilmiyorum, bilen varsa gelsin anlatsın. Meclis'teki hiçbir milletvekili de bilmiyor, nereye gittiğini bu paranın. İçeride de faiz ödendi. İçeriye ödenen faiz 699 milyar lira. Şimdi merak ediyorum, çiftçilerimizin arasında faiz geliri olan var mı, esnafın arasında, tüccarın arasında, sanayicimizin arasında, memur var mı, emekli var mı, kim aldı 699 milyar TL faizi?”
"KARAMSARLIĞA KAPILMA HAKKIMIZ YOK"
“Asla karamsar değilim; eğer bu millet Kurtuluş Savaşı’nı vermişse bizim karamsarlığa kapılma hakkımız yoktur, bütün badirelerden kurtulabiliriz” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Evvelki gün sabah saat 9’da doların kuru 6 lira 37 kuruş. 1 milyon dolar parası olan hemen 6 milyon 370 bin lira yatırıp 1 milyon doları alır. Sabah yatırdı, 6 lira 37 kuruştan parasını aldı. Öğle zamanı dolar 6.54’e çıktı. Aynı kişi, hemen gidip aynı saatte 1 milyon doları sattı, karşılığında 6 milyon 540 bin TL aldı. Geldik Merkez Bankası’nın açıkladığı tarihe, dolar 6 lira 3 kuruş. Faiz düşünce götürdü Türk lirasını sattı. 5 saatte kazandığı para 84 bin 577 dolar. Kimin aklı erer? Tefecinin aklı erer, onun işi o zaten. Şunun hesabını sizin sormanız lazım, 5 saatte 1 milyon doları olan kişiye 84 bin 577 dolar para kazanıyor. Ben bu düzeni değiştirmeye talibim. Herkesin ürettiği, kazandığı, ranta da asla prim verilmediği, hortumcuların olmadığı bir Türkiye istiyorum. 5 saatte 84 bin dolar kazanılan sistemi savunuyorsanız devam edin. Alın teri değerli olmalı diyorsanız hep beraber düşünmemiz lazım. Türkiye’nin bu badireden kurtulması lazım.”
"HER ŞEYİN TL İLE OLMASI LAZIM"
Kılıçdaroğlu, “Ben memleketimi, insanlarımı seviyorum. Hiçbir beklentim de yok. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını isterim, 81 ilde her vatandaşın karnı doysun isterim” diyerek,
“Türkiye bir ekonomik kriz ile karşı karşıya dedim. Neden? Kötü yönetim. Benim görevim daha var, bu krizden nasıl çıkılır anlatılması lazım. 11 Ağustos’ta 13 madde saydım. Bu maddelerin olması lazım, ana ilke olarak belirlerseniz Türkiye bu krizden çıkar. Söyledik, devlette liyakat olması lazım. Liyakat şudur; işi ehline vereceksin. Bakın ABD’de, Japonya’da şu oldu ve bu Türkiye’yi şöyle etkiler diye rapor konur. Bu raporu koyacak bürokrat kalmadı. Herkesin can ve mal güvenliği olsun dedik, yoksa yabancı yatırım yapmaz. Fabrikayı yaptı hükümet ertesi gün el koydu. Yargı bağımsız değil, bu güvenceyi vermeniz lazım bizim ülkemizde demokrasi vardır demek lazım. Merkez Bankası’na müdahale ediyorlar, biri diyor faizi artır, biri diyor artırma. Ne yapacak Merkez Bankası Başkanı? Damada mı inansın, kayınpederine mi ? Adam iki derede kalmış. Dediler ki yastık altından dolarları çıkarın hemen bozdurun. Farz edelim dolarlar var, peki kardeşim vatandaş gitti bozdurdu, asıl doları elinde tutan kim? Köprüleri dolar ile ihale ettin, niye TL’ye döndürmüyorsun? Otoyol geçişleri var dolara endeksli, TL yap. Niye dokunmuyorsun? Vatandaşa diyorsun ki doları tutma cebinde. Samimi değil, her şeyin TL ile olması lazım. Madem ki lirayı cebimizde taşıyacağız her şeyin TL ile olması lazım. Niye dolar ile ihale yapıyorsunuz? Kamu İhale Yasası'nın değişmesi lazım, adamına göre ihale olmaz. Vatandaş vergi ödüyor birisinin denetlemesi lazım. Denetlenmesi olmazsa olmaz, har vurup harman savururlar. Dış politikayı değiştirin bu dış politika ile gitmez bu işler. İnşallah hiçbir askerimizin, komutanımızın tırnağına bir şey olmaz Suriye’de. Suriye’nin devlet bütünlüğünün korunmasını istiyoruz, parçalanırsa, bundan en büyük zararı Türkiye görür.”
"İSRAFTAN KAÇINMAMIZ LAZIM"
Kılıçdaroğlu, Katar Emiri tarafından hediye edildiği belirtilen uçakla ilgili olarak da “İsraftan kaçınmamız lazım. Deniyor ki bilmem kaç odası, konferans salonu, küçük de bir hastanesi olan bir uçak satın almışlar 400 milyon dolara. Türkiye bu haldeyken uçaklar birden fazla, ultralüks bir uçak, efendim bununla seyehat edilecek. Esnaf, sanayici, çiftçi perişan haldeyken bu kadar lüks haram değil mi? Bunu bağışlamış dediler sonra, Katar Emiri hediye etmiş dediler. O daha da büyük bir ayıp. Türkiye Cumhrubaşkanı, bir başka ülkenin hediye ettiği uçak ile gezemez. Ayıp. Ama bu ülkede 81 milyon adına ben soruyorum bu uçağı nasıl aldınız, hediye mi, hediye ise kim kabul etti, para ise kaça aldınız? Hiç uçağın yoksa alalım, 2 tane de alalım. Ama bizim bakan özel uçakla gider, yabancı bakan tarifeli uçakla gider, üstelik bizden zenginler. Bizde bir de ekonomik kriz var. Herkesin düşünme zamanı. Huzurlu bir Türkiye’den yanayız. Her kuruşun hesabının vatandaşa verildiği bir Türkiye’den yanayız. Hiçkimsenin zarar etmediği her evde huzurun ve bereketin olduğu Türkiye’den yanayız” ifadelerini kullandı.
"BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE TALİBİZ"
Kılıçdaroğlu, Mart ayındaki yerel seçimlerde Bursa Büyüşehir Belediyesi'ne talip olduklarını da belirterek, “Bizim Büyükşehir Belediyelerimizin olduğu yerlerde üreticiler memnundur. İstanbullu nefes almak için ya Beşiktaş ya Beylikdüzü ya da Kartal’a gider. Bursa’da da ya Mudanya’ya ya da Nilüfer’e gider. Biz Bursa Büyükşehir’e talibiz. İnşallah Büyükşehir ile birlikte alındığı zaman Bursa’nın da İznik’in de görkemini bütün dünyaya tanıtacağız” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.