"Korona affı değil torbacı ve cani affı"
İYİ Parti Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır, yaptığı basın açıklaması ile AKP’nin hazırladığı infaz yasa tasarısına tepki gösterdi. Tasarının korona affı olarak lanse edildiğine dikkat çeken Dikbayır, "Korona affı değil torbacı ve cani affı" dedi.
AK Parti’nin hazırladığı infaz yasa tasarısına ilişkin TBMM’de basın açıklamasında bulunan İYİ Parti Mali İşler Başkanı Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, tasarının torbacı ve canilere yarayacağını ifade etti.
Dikbayır, "Bunun adı Korona Affı falan değil. İlk ortaya çıktığında korona mı vardı da bu adı kullanıp, algı operasyonu yapıyorsunuz. Bu affın adı açık ve net, torbacı ve cani affı." İfadelerini kullandı.
İYİ Partili Dikbayır’ın açıklamaları şu şekilde:
"Bir defa tasarının adını Korona Affı koydular. Bu büyük bir yalandır.
Bu tasarı küçük ortak tarafından 1.5 yıl önce masaya getirilmişti. O zamanlar Korona mı vardı?
Böylesi bir melaneti bile, siyasi kurnazlığa malzeme edecek kadar basit davranıyorlar.
Hatırlayın, küçük ortak af tasarısını gündeme getirdiğinde, 23 Eylül 2018 günü sayın Cumhurbaşkanı ne dedi;
Bu konudaki temel ilkemiz şudur; eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa, devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa, bunun af yetkisi devlette değildir. Bunu affedebilecek merci, o şahısların, mazlum, mağdur insanların ta kendisidir.
Aynen böyle dedi. Ne olduysa oldu, Korona da bahane oldu, 1.5 yıl önceki af sevdası yeniden peydah oldu.
Evet, bir kere daha net ve altını çizerek söylüyoruz. İnfaz Yasası’nda bazı eksikler var. Düzeltilmeli. Ancak bunu, torbacının, canilerin, ahlaksızların da faydalanabileceği bir hale dönüştürmek, o torbacıya ortaklık, o caniye yataklık ve o ahlaksızlığa ortaklık olur.
Az önce de ifade ettim. Çıkan Korona Affı diyor. Bunun adı Korona Affı falan değil. İlk ortaya çıktığında korona mı vardı da bu adı kullanıp, algı operasyonu yapıyorsunuz. Bu affın adı açık ve net, torbacı ve cani affı.
Hala, o suç yok bu suç yok diye yalan söylüyorlar. Herkes hukukçu değil elbette. Ama hukukçular biliyor ki, iktidar ve ortağının getirdiği haliyle yasalaşırsa, o torbacılar da o caniler de, o ahlaksızlar da bundan faydalanacak. Ama öyle faydalanacak ama böyle faydalanacak.
İşte İYİ Parti bu noktada açık ve net bir tavır sergiliyor. Buna engel olmak için mücadele ediyor.
Daha önce de attıkları iftiralar boyunların da asılı dururken iktidar bülbülleri bir kere daha zavallı bir halde utanmadan yalan söyleyip, İYİ Parti’nin adını terör örgütleriyle birlikte anma ahlaksızlığına düşüyorlar."
"KORONA AFFI DEĞİL TORBACI VE CANİ AFFI"
"Beyler, hatırlatayım;
Kırmızı çizgilerimiz arasında, Teröristler de var. Cumhuriyet düşmanları da var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatmaya cüret eden nankörler de var.
Dolayısıyla, ne kadar yalan söylerseniz söyleyin, İYİ Parti kumaşından, yalanlarınızdaki işbirliği çıkmaz.
Çünkü, o öyle bir kumaştır ki;
İYİ Parti, üç-beş oy için teröristin mesajını devletin televizyonunda yayınlatmaz.
İYİ Parti, ortağına şirin görünmek için bu saçmalığı savunmaz.
Çünkü İYİ Parti’nin kumaşı;
Devletin kırmızı bültenle aradığı teröristi devletin televizyonunda konuşturmaz..
Çünkü İYİ Parti’nin kumaşı;
Bu milletin evlatlarına kıyan alçak canilere kol kanat germez.
Çünkü İYİ Parti’nin kumaşı;
Hiçbir ferdinin, Milletin evlatlarını zehirleyen çetelerle yan yana gelmesine müsaade etmez.
Anlayın artık. İşte bu nedenledir ki;
Benim Genel Başkanım “Megri megri” diye ağlamadı.
Benim Genel Başkanım, Çadır mahkemelerinden teröristler rahatsız olmasın diye ülkemizin kurucu lideri M. Kemal Atatürk’ün resmini ve Türk Bayrağını indirtmediği gibi indirenlere de avazı çıktığı kadar bağırdı.
Benim Genel Başkanım tam da 29 Ekim günü evlatlarımıza mermi sıkan PYD’yi bu topraklardan geçirip yemek lahmacun ısmarlamadı.
Benim Genel Başkanım, Barzani’nin başındaki konfetileri temizlemedi.
Benim Genel Başkanım, teröristlerle masaya oturmadı.
Buradan iktidara ve küçük ortağının borazanlarına sesleniyorum;
Bu gerçek apaçık ortadayken;
Caniye yataklık, torbacılara ve ahlaksızlığa ortaklık için aralık kapı bırakan tasarınıza itirazımız üzerinden, haksız-hayasız ve hadsiz ithamlarda bulunamazsınız.
Biri çıkıyor; İYİ Parti uyuşturucu baronlarının affını istiyor diye yalan söylüyor,
Ortağı çıkıyor, teröristlerin affını istiyor diye yalan söylüyor.
Hayatlarında ve siyasetlerinde KIRMIZI ÇİZGİSİ kalmamış, hayatları ve siyasetleri pembeleşmiş adamlar, İYİ Parti’ye ve onun saygıdeğer Genel Başkanı’na dil uzatıyor.
Önce şunu şuraya bırakayım;
Meral Akşener’in Milliyetçiliği’nin, vatan sevgisinin zekatı bile size bir ömür yeter.
Sonra da hatırlatayım ki;
Genel Başkanımızı ve partimizi anmadan önce, ağzınızı-yüzünüzü, varsa vicdanınızı ve yüreğinizi de iyice dezenfekte etmeniz lazım."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.