Korona Virüsü - POSTMODERN WORLD WAR³

Daha önce Korona Virüsü'yle ilgili Erdem Hocamızla birlikte POSTMODERN WORLD WAR³ başlıklı iki yazı dizisi kalme almış ve bu yazı dizilerinde Hazar havzasından Avrupa ve ABD'ye göç eden Musevi Türklerin etkisinden bahsetmiştik. Bugün ise yine Erdem Hocamızla birlikte bir gelecek perspektifi oluşturmak adına Hazar bakiyesi olan Musevi Türklerin nasıl bir planı olabileceği konusunu ele alacağız. Bu bağlamda Erdem Hocama ilk olarak Hazar Devlet sistemini sormak istiyorum: Efendim, Hazar Devlet yapısını bize biraz anlatabilir misiniz?

-Teşekkür ederim Talha Hocam. Tabii ki.

Hocam öncelikle Hazar devletinin yönetim biçimi oldukça ilginçtir. Hazar Devletinin yapılanması bugünkü Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu devlet biçimine çok benzemektedir. Hazar Devletiyle ilgili ilk araştırma yapmaya başladığım dönemler de hayli şaşırmıştım ve bende şu kanaat oluşmuştu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi yapılanmasını Fransa yada batıdan değil Hazar Devletinden esinlenmişti. Haliyle aslında batı da devlet yapılanmasını kendi olgularından değil Hazar devletinden esinlenmiş oluyordu. Zira Türkiye'de Hazar devleti ile alakalı çalışmalar ve bilgiler Atatürk zamanında Atatürkün isteği üzerine başlatılmıştı. Atatürk o engin bilgisi ile Hazar devleti hakkında malumat sahibi olduğu için bu minvalde adımlar atmış. Hazar devleti diğer Orta Asya Türk devletleri gibi laik bir devletti. Yani bütün dinler misyonerlik boyutunda serbest, ayrıca din adamlarına bir takim imtiyazlar sağlanmıştı. Cengiz Han da aynısını uygulamıştır. Devletin yönetim şekli ise parlementer sistem gibi, Kağan (Cumhurbaşkanı) devletin başında son karar mercii, meclis gibi yönetim kadroları vardı. Bütün işi onlar yönetirdi. Kağan'ın olası bir kötü gidişat karşısında sorumluluğu yoktu. Böyle bir durum olursa yönetimi fesh etme yetkisi kendisinde mevcuttu. Kağan Kutsal sayıldığından dolayı herkesle görüşmez idi. Kağan ile görüşebilen insan sayısı sadece 2 ila 3 kişi ile sınırlıydı.

Ayrıca Hazar kağanları belli bir yaştan sonra öldürülüyordu. Evet burası çok enteresan ana böyleydi. Kağanın yaşlanıp bunamasına ve devleti tehlikeye götürmesine müsade etmezlerdi. Buna baska hiçbir Türk devletinde ben rastlamadım. Öldürülen Hazar kağanlarından bir tanesi 80 yaşında idi. Gürcü prensese kafayı takıp orduyu göndermişti. Belki de bu uygulamanın sebebi bu da olabilirdi. Genel olarak devlet yönetimini bu şekilde değerlendirebilirim hocam.

Bilgiler için teşekkür ederiz.

Peki hocam, Hazar Devletinden 9. Y.yılda başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa'ya göçler gerçekleşiyor. Daha sonrada ise yine Hazar ve Kırım havzasından 18. Y.yılda Amerika'ya ciddi bir göç dalgası gerçekleşiyor. Şunu sormak istiyorum: Avrupa'ya göç eden Türkler içinde Rothschild Ailesinin olduğunu biliyoruz. Ve bu aile bugün Dünya siyasetini etkileyebilecek kadar güçlü. Bunun ya sıra birde ABD'deki Hazar Lobisi dediğim başını Michael Bloomberg'in çektiği ABD'yi yönlendirebilen çok etkin bir Türk yapılanması var. Bu iki yapı Rothschild ve Blomberg birbirleriyle rekabet mi yaşamaktadırlar, yoksa birlikte mi hareket ediyorlar?

-Hocam bu konuyla ilgili kısaca şunu söyleyebilirim: Bugün dünya üzerinde yaşanan gelişmelere baktığımda iki bölgenin oldukça öne çıktığını görüyorum. Bu bölgeler Orta Asya ve Afrika Kıtası olarak karşımıza çıkıyor. Rothschild ve Bloomber bağlamında ise Rothschild'in Afrika, Bloomberg'in Orta Asya hayali olduğu izlenimini alıyorum.

Anladım Hocam.

Şahsen yeni kurulacak dünya düzeninde Şehir Devletlerin ortaya çıkma ihtimalini oldukça yüksek görüyorum. Bu bir süreç. Önümüzdeki 50 yıl için bu yönde adımlar atıldığını düşünüyorum. Bunu destekleyenlerinde ABD merkezli Bloomberg yapısı olduğu kanaatindeyim. Bu etkin Türk yapısı eski Hazar Devletini tekrar canlandırmak isterken acaba şehir devletleri gibi ufak federal devletlerin üstünde daha konfederal bir Hazar Devleti mi kurmak istiyorlar? Sorusu hep aklımı kurcalamıştır. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz.

-Hocam bendeniz hep işin özü ile ilgilenen biriyim. Maksatım kendimi anlatmak değil lakin bir iki örnek vermem lazım ki bakış açımı anlayınız. Mesela ben matematikten hiç anlamam teknokrat boyutunda lakin matematigin özünü yani felsefesini severim. Kendime ait benim bulduğum bir matematik denklemim var. Bir fırsatta bunu matematik kullarına vereceğim mesela...

Tarih, coğrafya olmadan strateji geliştiremiyor.
Turan'ın kurulması kimlerin işine gelir hocam?

Hocam bugünkü konjonktüre göre bir değerlendirme yaparsak ABD ve İngiltere'nin işine gelir. AB, Rusya ve Çin bu durumdan oldukça rahatsız olurlar.

-Hocam Turan kurulursa ki bana göre Rusya ve Çin'in ortasında koca bir cografya da kurulacak. Çin ve Rusya'nın bölünmesi ile dünya dengelerinin nasıl değişeceğini bir hesap ediniz. İran'ı saymıyoorum bile ki o zaten bölünecek. Koskoca Asya Kıtası her manada yeniden şekillenecektir. Japonya, Kore, Hindistan, Afganistan, Pakistan (zaten bizim) Orta Doğu zaten malumunuz. Bakin bir Turan neler yaptı. Dünyayı yeniden şekillendirdi. Ekonomik terörist Çin berteraf oldu. Rusya pandaya dönüştü. Turan Türkü'n kutlu hedefi olurken arkamızda ABD ve İngiltere'yi itici güç olarak, onlara bağımlı olmamak kaydıyla arkamıza alabiliriz.

50 yıl içinde ABD içindeki güç odakları bölünür. Oradaki güç odaklarının kendilerine yeni bir bölge arayışına girdiğini görebiliriz. Bu sürecin sonunda da ABD mutlaka bölünecektir. Hocam Turan kuruldu. Kırım Hazar oldu. Akabinde ABD bölündü. Yeni ABD'yi nereye kurarlar?

Afrika'ya hocam. Kanaatim o dur ki yeni ABD Afrika Birleşik Devletleri olabilir. Siyahilerin bunun için motivasyonu tamdır.

Anladım hocam. Bu görüşünüze şu şekilde destek verebilirim. Bilindiği üzere önümüzdeki 100 yıl boyunca küresel ısınmayla birlikte iklim değişikliklerin yaşanacağı öngörülüyor. Bu bağlamda kutupların eriyerek okyanustaki suları yükselteceği ve Pasifik bölgesindeki Endonezya gibi ada ülkelerinin su altında kalacağı hesaplanıyor. Tabii ki burada yaşanan nüfus haliyle büyük bir göç hareketi oluşturacak ve Rusya'nın kuzeyine doğru bir şehirleşmenin ortaya çıkacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra ABD'nin Kuzeyi, Kanada ve Avrupa'nın iklim değişiklikleri nedeniyle buzul çağa gireceğini düşündüğümuzde dünyanın yaşanılası iki bölgesinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bunlar Afrika Kıtası ve Ortadoğu-Orta Asya hattı olarak görünüyor. Ayrıca bugün ABD ve Avrupalı büyük sermaye gruplarının Afrika'dan 99 yıllığına büyük toprak parçaları kiraladığını görüyoruz. Bu da bir anlamda Afrika'nın önemini ortaya çıkartmış oluyor. Aynı değer Orta Asya-Orta Doğu hattı içinde geçerlidir hocam. Zira ben ABD'den ve Avrupa'dan yaşanacak olası göç hareketlerinin bizim bölgemize olacağı kanaatindeyim.

Hocam, vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

Saygılarımızla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.