Küresel Piyasalarda Gözler Abd İstihdam Verilerine Çevrildi

Küresel Piyasalarda Gözler Abd İstihdam Verilerine Çevrildi

Küresel pay piyasalarında, başta ABD olmak üzere artan enflasyon endişesiyle satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek hafta gözler ABD'de açıklanacak istihdam raporundaki veriler başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi

Dünya genelinde enflasyon ve resesyon ikilemi arasında artan belirsizliklerle varlık fiyatlarında oynaklık devam ediyor.

Hafta içinde küresel bazda açıklanan birçok makroekonomik veri ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret ederken, önemli merkez bankaları yetkililerinin agresif para politikalarını sürdüreceğine ilişkin yönlendirmeleri yatırımcıların risk iştahını olumsuz etkiledi.

Bu gelişmelerle dünya genelinde tahvil talebi artarken, pay piyasaları ve emtia fiyatları gerilemeye devam etti.

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,80'e kadar gerilemesinin ardından haftayı yaklaşık 24 baz puan düşüşle yüzde 2,89'dan tamamlarken, düşüş eğilimini ikinci haftaya taşıdı.

Öte yandan, ABD tahvil faizlerinin 3 aylık forward oranları (3 ay sonra olması beklenen faiz oranları) ülkenin resesyona girebileceğini fiyatlamaya başladı. ABD'nin 3 aylık bonosunun 3 aylık forward oranı ile 10 yıllık tahvil faizinin 3 aylık forward oranı arasındaki fark yüzde eksi 0,31'le Mart 2007'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Buna göre, ABD'nin 3 aylık bono faizinin eylül ayında 10 yıllık tahvil faizinin üzerine çıkması beklenirken, söz konusu fiyatlamaları takip eden 6 ila 18 ay içerisinde ülkenin resesyona gireceği öngörülüyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 84'e gerilese de güçlü kalmaya devam ederken, eylül toplantısında yüzde 73 ihtimalle 50 baz puan faiz artırılacağı öngörülüyor.

Dünya genelinde güçlenen resesyon endişeleri dolar talebini de desteklerken, dolar endeksi 105,1'le Aralık 2002'den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

Altının ons fiyatı ise düşüşünü üst üste üçüncü haftaya taşıyarak, yüzde 1,1 azalışla 1.808 dolara indi. Hafta içinde 115,9 dolara kadar çıkan Brent petrolün varil fiyatı ekonomik aktivitiye yönelik endişeler ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, petrol üretimini ağustosta günlük 648 bin varil artırma kararı almasının ardından kazançlarını kısmen geri vererek, haftayı yüzde 1,8 kazançla 110,7 dolardan tamamladı.

ABD'de gözler tarım dışı istihdam verisine çevrildi

ABD'de pay piyasaları bu hafta söz konusu gelişmelerle düşüş eğiliminde hareket ederken, gözler gelecek hafta cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

Hafta içinde açıklanan makroekonomik verilere göre kişisel harcamalar yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kalırken, martta 170 bin seviyelerine inen haftalık işsizlik maaşı başvuruları haziran başından bu yana 230 bin bandında kayıtlara geçiyor.

İşsizlik maaşı başvurularının resesyona işaret etmek için henüz düşük seviyelerde bulunmasına karşın, son 5 ayın en yükseğinde olması dikkati çekiyor.

Ülkede ISM imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 53'e gerileyerek beklentilerin altında kalırken, inşaat harcamaları da yüzde 0,1 azalarak öngörüleri karşılayamadı.

ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,6'lık daralarak beklentilerden fazla küçülürken, ilk çeyrekte kişisel harcamalar yüzde 1,8 artsa da öngörülerin oldukça altında kaldı.

Halihazırda resesyon fiyatlamalarının etkili olduğu ABD'de gelecek hafta açıklanacak tarım dışı istihdam verisi yatırımcıların odağına yerleşirken, söz konusu verinin istihdam piyasasına ilişkin önemli bir ipuçları taşıması ve Fed'in politikalarının yönü üzerinde oldukça etkili olması sebebiyle piyasalarda oynaklığı artırması bekleniyor.

Öte yandan, hafta içinde açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, sıkılaştırıcı politikaların ülke ekonomisi için beraberinde sıkıntılar getirebileceğini ancak ekonomideki dinamiklerin söz konusu politikalarla başa çıkabilecek durumda olduğunu dile getirdi.

Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 2,21, Nasdaq endeksi yüzde 4,13 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,28 değer kaybetti.

4 Temmuz ile başlayan haftanın veri takviminde, salı fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri, çarşamba Fed'in toplantı tutanakları ve hizmet sektörü PMI verileri, perşembe ADP özel sektör istihdam raporu, dış ticaret dengesi ve cuma işsizlik oranı ve toptan stoklar takip edilecek. ABD'de piyasalar pazartesi günü tatil dolayısıyla kapalı olacak.

Avrupa'da enflasyon rekor seviyeye çıktı

Avrupa borsaları da bu hafta resesyon ve enflasyon ikilemi arasında satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haziranda yüzde 8,6’ya yükselerek rekor tazeledi.

Enflasyon, haziran ayında Almanya'da yüzde 7,6'ya gerilerken, Fransa'da yüzde 6,5, İspanya'da yüzde 10, İtalya'da yüzde 8,5, Hollanda'da yüzde 9,9 ve Belçika'da ise yüzde 10,5 şeklinde gerçekleşti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Başkanı Christine Lagarde hafta içinde ECB olarak temmuzda 25 baz puanlık faiz artışı planladıklarını ancak enflasyon tehdidinin artması halinde daha güçlü adımlar atabileceklerini kaydederken, Avro Bölgesi'nde enflasyonun istenmeyen şekilde yüksek olduğunu hatırlattı.

Öte yandan, ECB üyeleri arasında 50 baz puanlık faiz artışının masada olması gerektiğini belirtenlerin sayısı da hafta boyunca artmaya devam etti.

Gelecek hafta ise gözler Lagarde'ın cuma günü yapacağı açıklamalara çevrilirken, açıklamalarda ECB'nin faiz kararının büyüklüğüne yönelik ipuçları aranacak.

Tahvil piyasaları tarafında alış eğilimi bu hafta da devam ederken, Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,23'e, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,80'e ve İtalya'nın 10 yıllık tahvil faizi 3,1'e geriledi.

Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,56, Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,33, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,34 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,46 değer kaybetti.

Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), salı bölge genelinde hizmet sektörü PMI, çarşamba Almanya'da fabrika siparişleri ve Avro Bölgesi'nde perakende satışlar, perşembe Almanya'da sanayi üretimi ile ECB toplantı tutanakları takip edilecek.

Asya'da Çin pozitif ayrışmaya devam ediyor

Asya tarafında, pay piyasalarında bu hafta karışık bir seyir izlenirken, Çin ve Hong Kong borsaları dünya genelinden pozitif ayrıştı.

Çin'de açıklanan makroekonomik verilere göre hizmet sektörü PMI 54,7'ye ve imalat sanayi PMI son 13 ayın en yüksek seviyesi olan 51,7'ye çıkarak beklentileri geride bırakırken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası ekonominin normalleşmeye başladığına yönelik tahminlerle Çin borsasını destekledi.

Öte yandan, Çin Merkez Bankası (PBoC) hafta içindeki açıklamalarında reel ekonomiye daha fazla destek vereceklerini belirtirken, makul miktarda likidite sağlamayı da sürdüreceklerini belirtti. Para politikalarında proaktif olunacağını kaydeden banka, yuanın esnekliğini de artıracaklarını bildirdi.

Ayrıca, Çin hükümeti petrol fiyatının 130 doları aşması halinde, akaryakıt fiyatlarının artmaması için sübvanse edileceğini duyurdu.

Japonya'da açıklanan sanayi üretimi verileri ise beklentilerin oldukça altında kalırken, aylık yüzde 7,8, yıllık ise yüzde 2,8 geriledi. Piyasa beklentilerine göre sanayi üretiminin yıllık yüzde 4,2 artması öngörülüyordu. Ülkede TÜFE haziranda yüzde 2,3 artışla beklentilerin gerisinde kalırken, ülkede işsizlik yüzde 2,6'ya çıktı.

Dolar/yen paritesi bu hafta 137 ile son 24 yılın en yüksek seviyesine çıkmasının ardından haftayı yatay seyirle 135,2'den tamamladı.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,10 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,58 değer kaybederken, Çin'de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,13 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,65 değer kazandı.

4 Temmuz ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Çin'de hizmet sektörü PMI ve cuma Japonya'da ödemeler dengesi verileri takip edilecek.

Yurt içinde gözler enflasyon verilerine çevrildi

Yurt içinde, Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi bu hafta satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler pazartesi TÜFE ve cuma ödemeler dengesi verilerine çevrildi.

Analistler, BIST 100 endeksindeki söz konusu dalgalı seyirde küresel piyasalardaki satış ağırlıklı seyrin yanında Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nda (VİOP) haziran vadeli BIST 30 endeksine dayalı kontratta vade sonunun gelmesi nedeniyle pozisyon kapatmaların ve taşımaların da etkili olduğunu aktardı.

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 4,32 azalışla 2.443,77 puandan tamamlarken, dolar/TL yüzde 0,74 değer kaybederek 16,7614'e indi.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni asgari ücretin temmuz ayından geçerli olmak üzere yüzde 30 artışla 5 bin 500 lira olarak belirlendiğini açıkladı.

AA Finans beklenti anketine katılan ekonomistler, TÜFE'nin haziranda yüzde 4,44 artmasını bekliyor.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.450 ve 2.500 puanın direnç, 2.380 puanın destek olarak takip edileceğini kaydetti.

Gelecek hafta yurt içinde ayrıca, pazartesi yurt içi ÜFE, salı reel efektif döviz kuru, perşembe hazine nakit dengesi ve cuma Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi verileri takip edilecek.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler