NURAY BAŞARAN

İçerde İstanbul seçimlerine kilitlenen bir Türkiye ve Ak Parti resmi bizi esir alırken,  bölgedeki gelişmeler masadaki ‘bekaa’yı görmemizi mecburi kılıyor. 

Zira son iki gündür Trump’ın yaptığı açıklamalar gösteriyor ki, Libya, Suriye, Golan Tepeleri derken artık sıra İran’da. Ve en büyük yol ayrımı ya da tercihini yapmamız gereken günlerdeyken diyeceğim şudur:

Seçimi bir an önce sandıkta bırakıp , sokağa taşımamak için önlemler alma mecbutiyetimizdir. 

Öte yandan kaldığımız yerden Libya’ya devam edersek; Libya’da 75 yaşındaki Libya'nın doğusunu kontrol altında tutan General Halife Hafter, komutanı olduğu "Libya Ulusal Ordusu"na başkent Trablus'u ele geçirme emri verdi.
General Hafter'in bu adımı, ülkeyi yeniden savaşın eşiğine getirdi.

"CIA bağlantıları" ile şüphe yaratan Hafter, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin hem yükselişinin, hem de düşüşünün arkasındaki isimdi.

General Hafter, Kuzey Afrika'nın petrol zengini ülkesinde son 5 yıldır yaşanan uzun krizin önemli aktörlerinden.
Hafter, yaklaşık 1 ay önce ölümün eşiğine geldi. Paris’te bir süre tedavi gördü. Halen parkinson ve alzehmer hastalığı da bulunan Hafter, herhalde bu özelliğinden dolayı da bugün Libya’nın bölünmesini isteyen güçler için (tüm özellikleri taşıyan!) önemli  bir aktör. Zira General Hafter gibi bir taşeronun seçilirse,  ancak bu kadar kör, halkına karşı umursamaz ve ülkesinin bölünmesi için çalışabilen bir lider olurdu..

75 yaşındaki generalin komutasındaki güçler, 2014'ten bu yana ülkenin doğusunda önemli petrol limanlarının bulunduğu büyük bir alanı kontrol ediyor.

General Hafter, Kuzey Afrika'nın petrol zengini ülkesinde son 5 yıldır yaşanan uzun krizin önemli aktörlerinden .
1943'te Ecdebiye kentinde doğan Hafter, yıkılmadan önce Sovyetler Birliği'nde askeri eğitim gördü. Daha sonra Komutan Kaddafi'nin liderliğindeki orduya katıldı.

1969'da Kaddafi'nin Kral İdris'i devirmesine yardım etti.

O günden sonra Kaddafi'nin en güvendiği isim oldu. Kaddafi başa geçtikten kısa süre sonra onu Genelkurmay Başkanlığı'na atadı. Kaddafi'nin Hafter'i oğlu gibi gördüğü söyleniyordu.

Ama işler pek öyle gitmedi. Bugün olduğu gibi…

Bu arada Trablus'ta bulunan, Birleşmiş Milletler'in (BM) desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı güçler ise karşı operasyona devam ediyorlar. İşin ilginç tarafı her iki tarafa da indirilen mühimmat uçaklarını kullananlar ABD’li pilotlar!

ABD mühimmatı, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan finansı sağlıyor. Türkiye her ne kadar Katar ile birlikte hareket ediyor gibi görünse de bugün Libyalıların gözünde zayıf kaldığı algısı dillendiriliyor. 

Libya’da Avrupa’nın talepleri ki onlar da çoktan parçalanmış Libya’yı paylaşmış görünüyorlar. Almanlar’ın Libya’nın Fizan Bölgesi’ni güneş enerjisi bölgesi ilan etmeleri gibi pozisyon alsalar da, onları destekleyen Mısır ve kapitalist ülkelere karşı Türkiye bölgedeki toprak bütünlüğünün devamı için halen daha devreye girip özellikle Rusya Lideri Putin başta olmak üzere ,Trump’ı bu doğrultuda etkin hale getirebilir.

Ki zaten Katar’ın ardında duran İngiltere ve ABD gücü de bunun olabileceğine dair önemli bir ipucu. Ve Libya’da halen aktör konumunda olan başta Fransa ve italya’ya  bölgedeki kaos ve savaşın derinleşmesi halinde olabilecek bir mülteci sorununu da hatırlatmak gerekiyor.