Libya'da Geçiş Sürecinin Yol Haritası Süresinin Dolması Gerilimi Derinleştiriyor
Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Cenevre'de imzalanan anlaşmanın oluşturduğu geçiş sürecine ilişkin yol haritasının 21 Haziran 2022 tarihinde süresini doldurması nedeniyle Libya'da, Ulusal Birlik Hükumetinin meşruiyeti yeniden gündeme geldi
Libya'da anayasal süreci belirleyecek Ortak Komite toplantılarında bir mutabakatın çıkmamasının yanı sıra Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile Temsilciler Meclisi Başbakanı Akile Salih'i bir araya getirecek buluşmanın gerçekleşmemesi ve geçiş sürecine ilişkin yol haritasının süresini doldurmasıyla Ulusal Birlik Hükümetinin görevi bırakması talepleri, ülkedeki kırılgan barışı tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Cenevre'de imzalanan anlaşmanın oluşturduğu geçiş sürecine ilişkin yol haritasının 21 Haziran 2022 tarihinde süresini doldurması nedeniyle Libya'da, Ulusal Birlik Hükumetinin meşruiyeti yeniden gündeme geldi.
Başkent Trablus ve çevre kentlerinde askeri hareketliliğin yoğunlaştığı bir döneme denk gelen bu durumun, 23 Ekim 2020'de Libya ordusu ile Halife Hafter'e bağlı güçler arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının öncesine götürecek çok boyutlu bir çekişmenin patlak vermesine yol açabileceğinden endişe ediliyor.
Meşruiyet tartışmaları
"BM'nin Libya seçimleri süreciyle ilgili belirlediği yol haritasının süresi doldu. Ben de Meclisin seçtiği Libya Başbakanı olarak ülkeyi en kısa sürede seçimlere götürmek için gerekli çabaları sarf ederim." sözleri, Ulusal Birlik Hükumeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'ye olmayıp, Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin başbakan seçtiği Fethi Başağa'nın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e gönderdiği mektupta yer alan ifadelerdir. Başağa, BM Genel Sekreteri Guterres'e gönderdiği mektupta, kendisinin Libya'da meşru hükümet olarak tanınmasını talep ediyor.
Mısır da son olarak Libya'daki siyasi çekişmelere dahil oldu. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, yaptığı açıklamada Dibeybe başbakanlığındaki Libya hükumetinin 22 Haziran 2022 tarihi itibarıyla süresini doldurduğuna dair şu ifadeleri kullandı:
"Libya Siyasi Diyalog Forumu'nda onaylanan yol haritası ve Ulusal Birlik Hükumetinin görev süresinin dolmasının ardından bazı tarafların, dikkatleri başka yöne çekmek için yanlış açıklamalarla uğraşmaya çalışması şaşırtıcı değil."
Ancak BM, Libya'daki siyasi süreçle ilgili 22 Haziran tarihini bir malzeme olarak kullanılmaması yönündeki açıklamasıyla Ulusal Birlik Hükumeti tarafından takdir gördü. BM'nin bu tutumu, Ulusal Birlik Hükumeti'nin uluslararası meşruiyetinin devam edeceği anlamı taşıyor.
Öte yandan Başbakan Dibeybe, Başağa'ya yakın askeri güçlerin başkent Trablus'un batı bölgelerindeki Zintan kentinde konuşlandığına dair söylentiler üzerine Trablus'taki askeri ve emniyet güçlerine takviye yaptı.
Dolayısıyla başkent Trablus'taki durum saatli bomba gibi her an patlak verebilecek kadar riskli görülüyor. Başağa ise her ne kadar başkente giriş için güç kullanma seçeneğine başvurmayacağını teyit etse de daha önce Trablus'a batı ve güney bölgelerden girmeye çalışmış, son girişiminde de çıkan çatışmalarda destekçilerinden biri hayatını kaybetmişti.
Başkentin de yer aldığı batı bölgesindeki hareketlilikler bağlamında Başbakan Dibeybe, 22 Haziran Çarşamba günü ordu karargahını ziyaret ederek Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ile bir araya geldi. Genelkurmay Başkanı Haddad da başbakanlık makamı üzerinde siyaset arenasında yaşanan rekabette tarafsız kalma yönünde orduya çağrı yapmıştı.
Sonuç itibarıyla Başbakan Dibeybe'nin sergilediği tutum, yönetimi Başağa'ya teslim etmeme yönündedir. Nitekim Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş da Avrupa Birliği Libya Büyükelçisi Jose Sabadell'e, Libya Ulusal Birlik Hükumetinin görevine devam edeceğini iletti. Bu da Libya'da yönetim ve uluslararası meşruiyet için çekişmelerin devam edeceğini gösteriyor. Bu sebeple de Temsilciler Meclisindeki Dışişleri Komitesi, Afrika Birliğinde Libya masasına bakan Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jean-Claude Gakosso'nun Trablus'ta Dibeybe ile görüşmesinden rahatsız olmuştu.
Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Gakosso'nun Trablus'a yaptığı ziyaret, Afrika Birliği'nin Dibeybe başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükumetini tanımaya devam edeceği mesajı taşıyor.
Libya Dışişleri Bakanı Menguş da Ulusal Birlik Hükumetinin hala uluslararası toplum nezdindeki meşruiyetini koruduğu mesajını vermek üzere 22 Haziran'da Doha'yı ziyaret ederek Katarlı mevkidaşıyla temaslarda bulundu.
Buna karşı Başağa da İngiltere'nin başkenti Londra'ya aynı tarihte yaptığı ziyarette iki parlamenterle temaslarının yanı sıra Dışişleri Bakanlığında basına kapalı bir görüşme yaptı. Başağa'nın İngiltere Dışişleri Bakanlığı binasında görüştüğü kişilerin isimlerine dair bilgi verilmedi ancak bunun resmi bir görüşme olmadığı ve Londra'nın hala Dibeybe hükumetini tanıdığı anlaşılıyor.
İngiltere'nin 8 yıl aradan sonra Trablus'a atadığı büyükelçinin yoğun mesaisi ise Londra'nın gelecek dönemde Libya'da daha büyük bir rol almaya istekli olduğunu gösteriyor.
Sonuç vermeyen siyasi girişimlerin şifresi
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, seçimlere zemin olacak bir anayasal çerçevenin oluşturulmasıyla ülkedeki mevcut krize çözüm bulma girişiminde bulundu. Williams, her ne kadar Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi heyetlerini istişareler için Mısır’ın başkenti Kahire'de toplama başarısını elde etmiş olsa da tüm olumlu beklentilere rağmen bu görüşmelerden bir mutabakat anlaşmasını çıkarmada başarılı olamadı.
Libya'nın batısında yer alan başkent Trablus makamları ile doğuda yer alan Tobruk kentindeki makamlar arasında bugüne kadar BM himayesinde yapılan çok sayıdaki toplantı ve buluşmanın sonuç vermemesinin şifresinin ise Halife Hafter olduğu görülüyor.
Nitekim Halife Hafter'in destekçileri kendisinin askeri unvanından vazgeçmesine mecbur bırakılmaması yönünde şartlar koşuyor. Hafter'in kendisi de sahip olduğu ABD vatandaşlığından vazgeçmemekte ısrarlı bir tutum sergiliyor.
Hafter'in Trablus'taki rakipleri ise Libya'da sivil yönetim talebiyle askeri yönetime karşı çıkıyor ve anayasa taslağının da kişiler üzerinden ziyade kapsayıcı bir zemine dayalı olmasını istiyor.
Bunun dışındaki maddeler ise taraflar için pek önemli olmadığı için çoğunun üzerinde anlaştıkları görülüyor.
Mişri ile Salih arasında anlaşmazlık
Ancak Kahire'deki istişare görüşmelerinin son turunun başarısızlığını hızlandıran faktör, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Mişri ile Temsilciler Meclisi Başkanı Salih'in anlaşmazlık üzerine buluşamamalarıydı. Akile Salih'in yürütme organını tartışmaya açma talebine karşı Mişri'nin anayasal çerçeve taslağında ısrarlı olması üzerine bir araya gelemediler.
Anayasa dosyasında kazanımlar elde etmesi karşılığında yeni bir hükumet kurma dosyasında tavizler vermeye yanaşan Mişri, Salih'in taleplerinde ısrarcı davranması üzerine anlaşma bir türlü sağlanamadı.
Mişri'nin Salih ile anlaşmaya yanaşması da destekçilerinin merkezi konumundaki batı bölgesinde halkın öfkesine, Devlet Yüksek Konseyi'nde bölünmeye ve Başağa liderliğinde paralel bir hükumetin kurulmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Libyalı kaynaklar, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin (TM) Başkanı Akile Salih arasında 18 Haziran'da Kahire'de gerçekleştirilmesi planlanan toplantıda aksaklık yaşandığını, toplantı gündemindeki farklılıklar nedeniyle bu görüşmenin gerçekleşmediğini aktarmıştı.
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams da 20 Haziran'da Mişri ile Salih'e anlaşmazlıkları gidermek için 10 gün içinde bir araya gelme çağrısında bulunmuştu.
Williams, 23 Haziran'da Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise "Hem Temsilciler Meclisi Başkanı'nın hem de Devlet Yüksek Konseyi Başkanı'nın 28-29 Haziran'da Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde görüşme davetimi kabul ettiğini teyit etmekten memnuniyet duyuyorum." ifadesini kullanmış, görüşmede seçimlerle ilgili anayasa taslağının müzakere edileceğini belirtmişti.
Libya'daki siyasi ve askeri gergin durum varlığını koruyor ancak uluslararası toplumun girişimlerinin bunu hafifletmesi öngörülüyor.
Libya'ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 2 Temmuz 2022'den itibaren 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesi, 2019 yılında başkent Trablus'a saldırılarla başlayan şiddet sarmalının bir daha yaşanmamasını garantiliyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.