Müslüman ve Hristiyan siyasi partilerin destekleriyle 31 Ağustos'ta hükümeti kurma görevini alan Edib, teknokratlar hükümeti kurma yönünde birkaç haftadır sürdürdüğü çalışmalarının sonucunu dün Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile paylaştıktan sonra bugün yeniden Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na çıktı.

Mustafa Edib, görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada, tamamen teknokratlardan oluşacak bir kabine kurma yönündeki çalışmalarının siyasi gruplarca karşılık bulmadığına işaret ederek görevi bıraktığını duyurdu.

Edib, "Allah Lübnan'ı ve Lübnanlıları korusun." sözleriyle açıklamasına son verdi.

AVN ANAYASA UYARINCA GEREKLİ ADIMLARI ATACAK

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada ise Mustafa Edib'in, hükümeti kurma çalışmaları sırasında karşılaştığı zorluk ve engelleri paylaştıktan sonra Cumhurbaşkanı Avn'a görevi bıraktığını arz ettiği belirtildi.

Avn'ın, çalışmalarından dolayı Edib'e teşekkür ederek, görevi bırakma talebini kabul ettiği bilgisi verilen açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın yeni hükümeti kurma konusunda Anayasa uyarınca gerekli adımları atacağına işaret edildi.

Lübnan'da Beyrut Limanı'nda meydana gelen şiddetli patlamanın ardından başlayan protestolar üzerine 10 Ağustos'ta istifasını sunan Hassan Diyab hükümeti, yeni kabine kuruluncaya kadar geçici olarak görevini sürdürüyor.

ŞİİLERİN MALİYE BAKANLIĞI ISRARI

Mustafa Edib'in hükümet kurma çalışmaları asıl olarak Maliye Bakanlığında düğümlenmişti.

Maliye Bakanlığını kendilerinin anayasal hakkı olarak gören Şii Emel Hareketi ve Hizbullah, kimin bakan olacağını kendileri belirlemek istedi ve bu konudaki tutumlarından geri adım atmadı.

Emel Hareketi ve Hizbullah'un bu tutumu, müttefikleri Cumhurbaşkanı Avn'ın partisi Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi başta olmak üzere ülkedeki siyasi grupların tepkisine yol açtı.

Cumhurbaşkanı Avn, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, hükümet kurma çalışmalarında kriz yaşandığını belirterek, "Bunun olmaması gerekiyordu, çünkü Lübnan'ın kaybedecek bir dakikası bile yok." demişti.

Avn, Mustafa Edib'in görevi bırakıp bırakmayacağına ilişkin soruya karşılık ise, "Hükümet kurulmazsa cehenneme gideriz." ifadesiyle, Lübnan'daki ekonomik çöküşün önüne geçilemeyeceğine dikkati çekmişti.

MACRON'UN ÇABALARI SONUÇSUZ KALDI

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise 1 Eylül'deki Beyrut ziyareti sırasında Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan'a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.

Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron'un Edib hükümeti için dile getirdiği süre 15 Eylül'de dolmuştu.

Fransa, Macron'un girişimini kurtarmak için verilen sürenin dolmasına rağmen Lübnanlılara baskılarını sürdürmeyi devam ettiriyordu.

HALKIN TALEBİ

Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.

İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50'nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor bir duruma düştü.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.