İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 11 Ocak 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan kişiler hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yöneltilmişti. 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında son savunmasını yapan sanıklardan akademisyen Gülsün Güvenli suçlamalar için “Suçlu olduğumu düşünmüyorum. Beraatıma karar verilsin” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 11 Ocak 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan kişiler hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yöneltilmişti. 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında son savunmasını yapan sanıklardan akademisyen Gülsün Güvenli suçlamalar için “Suçlu olduğumu düşünmüyorum. Beraatıma karar verilsin” dedi.

ŞEHİT EVİNİ ZİYARET EDECEK

Mahkeme heyeti kararında sanık Gülsün Güvenli’nin, basın ve yayım yoluyla “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.  Heyet, cezanın hükmün açıklanmasını geri bırakırken sanığın 15 Ağustos 2015’te Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde PKK saldırısı sonucu şehit edilen Komiser Ahmet Çamur’un hakim eşi Gökçen Çamur ve ailesine başsağlığı ziyaretinde bulunmakla yükümlü tutulmasına hükmetti.

NE OLMUŞTU?

“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi, 2015 ve 2016’da Güneydoğu’da yürütülen terör operasyonları sırasında kaleme alınmış, “sokağa çıkma yasaklarının ve şiddetin sona ermesi için çağrı yapan bir bildiri” olarak kamuoyunun gündemine gelmişti.  Bildiri 11 Ocak 2016’da 1128 akademisyenin imzasıyla yayımlanmıştı. İmzacı akademisyenlere destek olmak amacıyla gelen yeni imzalarla birlikte bildirinin imzacı sayısı 2212’ye ulaşmıştı. Bildiri yayımlandıktan sonra kamuoyunda sert tartışmalar yaşanmış, imzacı akademisyenlerin birçoğu hakkında adli soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmalarda üç imzacı akademisyen tutuklanmıştı.