Bizler; “isimsiz kahramanlar kınalı kuzular”  vatanımızı, Miletlimizi, bayrağımızı, istiklal marşımızı korumak için, 3713 terörle mücadele sırasında, kimimiz mermi ile, kimimiz roket ile, kimimiz mayın ile, kimimiz elbombası ile yaralanmış, fakat uzuv kaybı, his kaybı ve sinir kaybı olmadığı için yaşantımıza engel teşkil etmediğinden, vücudumuzda bulunan şarapnel parçaları ve mermilerin zamanla ağır metal zehirlenmesi nedeni ile kanına enfeksiyon kaparak arsenik ve antimon ile vücudumuzu zehirleyerek öleceğini bilen isimsiz kahramanlarız.

 1953 yılında bakanlar kurulu ile çıkartılan 13.7.1953, 4/1053 sayılı nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağdurları 19 bin malul sayılmayan gazileriz. 

Devletimizin ve hükümetimizin Başkanı Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip ERDOĞAN dan 
Tek istediğimiz Malul sayılamayan Gazilerimize YARISINA, DERECESİNE ve YÜZDELİĞİNE bakmadan, bir düzenleme ile ya da bir KHK ile az Yaralandın çok Yaralandın demeden yüzdeliğe girmeden derecesine bakmadan gazilik unvanımızı vermesini istiyoruz.

Bütün Gaziler arasındaki ayrımcılığı ve ayrıcalığı ortadan kaldırılmasını 3713 terörle mücadele kanun kapsamında yaralanan herkesle aynı eşit şartlara haklara sahip olmasını istiyoruz.

Gazi sayılmayan 19bin malul sayılamayan kader arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.

Herkesin mutlaka a parti veya b parti görüşü olması kadar doğal bir şey yoktur. Ama bizim davamız belli... Bizler siyasetin üstünde siyasi malzeme yapılmadan dilenci olmadığımızı aklınızdan çıkarmadan, onurumuzla ve gururumuzla haklarımızı hükümetimizden ve devlet büyüklerimizden talep edeceğiz.

Kim bizim meselemize kulak verip kim bizimle hemdert oluyorsa ona müteşekkiriz.
 

Kader arkadaşlarımdan tek istediğim siyaset üstü olduğunuzu aklınızdan çıkartmadan aklınızı da birilerine kullanması için kiraya vermeden, tek ortak sorunumuz olan ve arkadaş olmamıza vesile olan gazilik onurumuzu geniş kitlelere nasıl ulaştırabiliriz konusuna odaklanalım.
 

Kimsenin göstermiş olduğu çabaları mücadeleyi görmezden gelmiyorum.

Herkes elinden geleni yaparak bir araya gelerek imkânlarımız ölçüsünde bir şeyler yapmaya çalışmaktayız.

Devlet yetkililerine sesimizi duyurmak için,19bin her bir kişi çeşitli illerde ilçelerde görevler üstlenmiştir.

İçinizden birisi olarak Gazetemizin imtiyaz sahibi Nuray BAŞARAN ve basın yayın editörümüz Levent DEMİR beyefendi, gazetede sizlere haklarınızı aramak, hayat hikâyelerinizi yayınlatmak için bu görevi Mustafa KURUBACAK’ a vermişlerdir.

Mümkün mertebe yazılarımızı okuyup, okutup, beğeni yerine paylaşım aracılığı ile geniş kitlelere ulaştırmak tır. Artık sizlerde her biriniz bizim anlı şanlı gazimiz olarak sesinizin gür çıkmasını sağlamaktır.

Görünen odur ki Devlet BAHÇELİ ve devlet büyüklerimizin hiç biri mevzuatımız konusunda olumsuz bir açıklaması yoktur.

 Bunca olumlu girişimlerimize ve çalışmalarımıza, açıklamalara rağmen hiç bir netice alınamaması…

Gazilerimiz sorun nedir anlamakta güçlük çekiyor... Ama durum böyle diye pes etmeyi asla düşünmüyorlar zaten. 

Bizler bağış istemiyoruz, haraç istemiyoruz, kanun ve yasaların müsaade ettiği çerçevede hakkımızı aramaya sonuna kadar devam edeceğiz.