"Mansur Bey’i Ankara için çok isterim"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçime ilişkin mesaj verdi, Ankara’da Mansur Yavaş’ın İYİ Parti’yi tercih etmesini çok istediğini belirtti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hürriyet gazetesinin Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Akşener burada evinin önündeki protesto gösterisinden ittifaka kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ankara’da Mansur Yavaş’ın İYİ Parti’yi tercih etmesini çok istediğini belirten Akşener’in mesajları şöyle:
'Bahçeli’ye yanıt vermeyeceğiz'
“Bahçeli kendine bir rol biçti. Bizi bu tarafla meşgul ederek, ışık altına çekmek gibi bir görev edindi. Artık bu rolün parçası olmak gibi bir tavrımız asla olmayacak. Çünkü bizim konuşmamız gereken milletin derdi. O nedenle, kavga çıkarma metotlarının tarafı olmayacağız. Açıklamalarına artık yanıt vermeyeceğiz. Bu ülkede bu tür söylemler sonucunda Madımak yaşandı, benim evim basıldı. 23.30’da demokratik eylem olmaz. Pazartesi Bahçeli hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
'Koruma talep ettik': (Koruma sayısı arttı mı) İçişleri Bakanlığı yaptığım için terörle mücadele yasasına göre korunuyorum. 9 yıl evimin önünde bir polis noktası vardı. Dilekçe vererek iki yıl önce kaldırttım. Dört resmi korumam var. Arttırım ile ilgili arkadaşlarımız müracaat etti İçişleri’ne. Verilmedi, üzerine gitmedim. Sayın Soylu ile Lütfü Türkkan görüştüler. Kalıcı olarak iki koruma verilip verilmeyeceğini göreceğiz.
'Resmi irtibat olmadı': Yerel seçimler için adı işbirliği, ittifak her neyse. Ne benim ne de Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde, resmi irtibatımız yok. Genel İdare Kurulu’ndaki arkadaşlarıma, ‘Yerel seçimlere giderken görüşleriniz nelerdir. Biz neler yapmalıyız’ diye sordum. İç Anadolu’dan gelenler böyle bir işbirliğine karşı. Batı illerinden GİK üyesi olanlar, olmasının iyi olacağını söylüyor. Tabanda ittifaka bazen liderler ‘hayır’ deseler de mani olamıyorlar. Şu an hiçbir şey söyleyemem.
'Yan yana gelmemiz mümkün değil': Selahattin Demirtaş hapiste ve cumhurbaşkanı adayıydı. Söylediklerim, bir hukuk ilkesiydi, insani bir ilkeydi. İnanılmaz bir propaganda oldu. İç Anadolu’da PKK’lı oldum. İlginç bir şekilde HDP’nin bir takım yöneticileri tarafından da faili meçhulcü ilan edildim. Kurumsal olarak HDP ile herhangi bir yan yana gelişimiz mümkün değil.
'İşbirliğinde Ankara bizimdir': (Ankara ve İstanbul’da ittifak) Mansur (Yavaş) Bey’le ilgili olarak partimizi tercih etmesini çok isterim. Çok da sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. Mansur Bey’in bir kararı henüz yok. Arkadaşlarımız görüşüyor kendileriyle. Biraz beklemeyi düşünüyor; bu karar da onun hakkı. Bakacağız, göreceğiz. Aday olmadığını söylerse alternatiflerimiz var. Ankara’yla ilgili net bir şey söyleyebilirim. İşbirliği olursa Ankara bizimdir.
'Aday bizden olur': Anlaşsak bile aday, İYİ Parti’den olur. İstanbul’da ise oyumuz organik, yani tamamı İYİ Parti’nin seçmeni. İstanbul’da kilit parti oluruz.
'Basbayağı krizdeyiz': Basbayağı ekonomik krizdeyiz. Krizin paraya ve finansa bağlı kısmının çözülebileceğine inanıyorum. Üretim fiyatlarıyla perakende fiyatları arasında iki kat fark var. Buna kafa yormamız gerekirken ‘zabıta ekonomisi’ dediğim bir sistemle narh koymak, ‘Şunu indireceksin, bunu kaldıracaksın’ demek sürdürülebilir değil. Yerel seçimin sonuna kadar bunu tutmaya çalışacaklar. Ondan sonra ise hepimizin başına küt diye inecek.
İş Bankası meselesi, Erdoğan’ın yıllardır başvurduğu CHP-AK Parti kutuplaşmasını sağlama yöntemi. Atatürk’ün vasiyeti oluşunu bir kenara koyarak söylüyorum ne yapacaklar; önce Hazine’ye daha sonra da büyük ihtimalle Varlık Fonu’na. Oradan ya yandaş birisi satın alacak ya da başka birine satacaklar.”
'Casussa niye serbest'
Akşener, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında da Eren Eğilmez'in sorularını yanıtladı ve şunları söyledi:
“(24 Haziran’da CHP ile ittifak) Saadet Partisi, Demokrat Parti ile seçime girme kararı aldık. CHP’nin bir zorlaması olmadı. Saadet Partisi buna ikna olmadı, CHP’yi de istedi. Oy kaybına sebep olmuş olabilir ama bir taraftan da seçime gittik.
(Rahip Brunson’un serbest kalması) Uçtu papaz uçtu... Bu rahip meselesiyle ilgili ben bir yorum yapmıştım. Benim devletim, milli istihbarat, demişse ki ‘bu kişi casustur’, ben buna inanmak zorundayım. Devletlerde casus takası vardır. Nitekim bir papazı istedi, Pensilvanya’da yaşayan papazı istedi Erdoğan... O papazı alamadığın ortaya çıktı, iki MİT’çi çocuk YPG’nin elinde. Bari şu papaz gidecekse o iki genci unuttunuz bu iki genci alın dedim. Papaz casustu, ben bilmiyorum, yanlış oldu denildi. Casussa niye serbest bırakılıyor, değilse niye 2 buçuk yıldır hapiste? Türkiye’nin itibarını iki paralık eden bir durum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.