Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan, dar sokakları, taşın oya gibi işlendiği evleri ve tarihi yapılarıyla öne çıkan Mardin, turizmde en önemli cazibe merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

Turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanların başında ise cami, medrese, kilise ve manastırlar yer alıyor.

Mardin Kalesi eteğindeki "Eski Mardin" diye tabir edilen sit alanındaki, 13'üncü yüzyılın başında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırıldığı değerlendirilen ve yıkılmış olan minaresi 1916-1917 yıllarında Ermeni mimar Serkis Lole tarafından eklektik üslupla, iskelesiz inşa edilen tarihi Şehidiye Medresesi ve Camii'nin görüntüsü gün doğumunda dron ile kaydedildi.

Kent silueti ve tarihi evlerin de görüldüğü kayıtlarda, Artuklu dönemi mimari örneklerinden, dilimli kubbesi ve minaresiyle şehrin sembolü Ulu Cami dikkati çekiyor. Yapım tarihi 1176 olarak bilinen cami, 12'nci yüzyıl Artuklu dönemi mimarisinin temel özelliklerini yansıtıyor.

Görüntülerde, Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 30 Nisan 2021'de eklenen Meryem Ana Kilisesi ile Deyrulzafaran Manastırı da yer alıyor.

Merkez Artuklu ilçesinde, kent merkezine 4 kilometre uzaklıktaki, 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşan Deyrulzafaran Manastırı, kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışları ile turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlar arasında bulunuyor.

Görüntülerde, "gündüz seyranlık, gece gerdanlık" olarak nitelendirilen kentte ışıklandırılan, Hamdaniler tarafından 10'uncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Artuklu döneminin en büyük eserlerinden Mardin Kalesi ile diğer tarihi yapılar da görülüyor.