Mardin'de Yaşamın İlk İzlerinin Araştırıldığı Mağara : Uluköy

Mardin'de Yaşamın İlk İzlerinin Araştırıldığı Mağara : Uluköy

Mardin'de farklı dönemlere ait birçok tarihi kalıntı ve taş evin bulunduğu Gurs Vadisi'ndeki Uluköy Mağarası'nda yürütülen arkeolojik kazılarda ilk yaşamın izleri sürülüyor

AA'nın, Anadolu'daki arkeolojik kazılarda, öngörülenden daha eski dönemlere tarihlenen verilere ulaşılmasına ilişkin dosya haberinin üçüncü bölümünde Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki Uluköy Mağarası'ndan elde edilen bulgular ele alındı.

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş başkanlığında 2 yıl önce bölgede yapılan yüzey araştırması sonucu mağarada kurtarma kazısı yapılması kararlaştırıldı.

Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gören, tarihi kaleler, köşkler, türbeler, camiler, hanlar ve kilise kalıntıları ile taş evlerin yer aldığı vadideki Uluköy Mahallesi'nde bulunan mağarada, Mardin Müze Müdürlüğü başkanlığında geçen yıl kurtarma kazısı başlatıldı.

MAÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, Antropoloji Bölümünde araştırma görevlisi Dr. Çağdaş Erdem, antropolog Dr. Birkan Gülseven, araştırma görevlisi Bahattin İpek, arkeolog Mehmet Şan ve gönüllü öğrencilerin yürüttüğü kazılarda ilk sezon 200 bin yıllık buluntulara ulaşıldı.

Bu yıl 23 metre uzunluğa, 16 metre derinliğe sahip mağarada yapılan kazılarda, daha derine inen ekipler Paleolitik Çağ'a ait 450 bin yıllık buluntular elde edildi.

Kazının bilimsel danışmanı Doç. Dr. Ergül Kodaş, AA muhabirine, 2022'de bölgede yaptıkları yüzey araştırmasında Uluköy Mağarası'nın tespit edildiğini, bazı yerlerin tahribata uğradığı için de geçen yıl Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Mardin Müzesi başkanlığında kurtarma kazılarının başlatıldığını söyledi.

Kazıları bu yıl da sürdürdüklerini belirten Kodaş, bölgenin milattan önce 500 binlerden yaklaşık 50 binlere kadar kültürel ve tekniği hakkında önemli bilgiler edinmesini sağladıklarını vurguladı.

Kodaş, şöyle konuştu:

"Yüzey araştırmasında genel itibarıyla Paleolitik Çağ dediğimiz milattan önce 20 binlerden öncesine ait olduğunu düşünüyorduk. Yapılan kazılarla ve yeni tabakaların bulunmasıyla bunun aslında milattan önce 450 bin-500 bin yılı kadar gitmiş olduğunu anladık. İlk yıl kazılarında inmiş olduğumuz derinliğe oranla en azından 250 bin-200 bin yıl arasında tarihlendiğini düşünüyorduk. Fakat bu yıl yaptığımız kazılarla bu tabakaların daha altına inmemizi sağladı. Bu yeni alanda gelen buluntular da bizim aşölyen kültürü (Paleolitik Çağ'da Homo Sapiens ve Homo Erectus'un el baltaları ve yongalardan hazırlanmış kesici alet kullanımıyla standartlaştırdıkları kültür) dediğimiz evrenin sonuna tarihleniyor. Bu da yaklaşık 450 bin yıllara kadar inmesine neden oldu."

Kazılarda genelde döneme özgü yontma taş buluntularının ve çok sayıda kemik parçasının çıktığını bildiren Kodaş, bunun çok önemli olduğunu, dönemin hayvan popülasyonu türlerini ve insanların nasıl beslendiklerini anlamalarını sağladığını kaydetti.

Kodaş, şöyle devam etti:

"Yontma taşlarda da bizim daha önce görmediğimiz daha çok Levant Suriye hattına özgü olan Yavridyen dediğimiz milattan önce 200 binlerden daha eski olan yontma taşların gelmesi önemliydi. Yine aynı dönemlerin hemen sonlarına tarihlenen ilk kez Suriye'de tespit edilen bir gelenek var. Bu da Anadolu'da ilk kez Uluköy Mağarası'nda tespit edildi. Bu da 'Hummal Endüstri' geleneği olarak isimlendirilen bir gelenek. Bu iki buluntu özellikle çok önemli. Birincisi bir yonga, Yavridyen dediğimiz kaba yongalar üzerine yer yer Aşölyen baltaların bulunduğu bir yonga. Uluköy Mağarası kazılarıyla bu ilk defa Anadolu'da bulunmuş oldu. Bunun hemen üzerinde de ilk defa dilgi (çakmaktaşından veya obsidyenden, uzunluğu genişliğinden iki kat uzunluğunda olan yontmataş alet tipi) teknolojisinin kullanıldığı uzun boyutlu yonga diyebileceğimiz malzemelerin bulunduğu hummal yerleşiminden simini alan Hummal Endüstrisi var. Bu da Uluköy'de ilk defa Anadolu'da bulunması açısından çok çok kıymetli. Yani Güneydoğu Anadolu'nun en azından biz Paleolitik Çağ'da Levant Suriye hattı ile yani Afrika'ya giden o yol üzerinden önemli bir nokta olduğunu anladık."

"Bölgenin Paleolitik Çağ'a ait ilk mağara kazısı"

Kuzey Mezopotamya bölgesinde Paleolitik Çağ'a ait çok az araştırma yapıldığını dile getiren Kodaş, bölgede ilk kez bu çağa ait bir mağara kazısının yapıldığına işaret etti.

Kodaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüzey araştırmalar yapılmış olmakla birlikte Güneydoğu Anadolu'da ilk defe yapılan mağara kazısı Uluköy'dür. Aynı zamanda Kuzey Mezopotamya'nın da ilk Paleolitik kazısı olma unvanını taşıyor. O yüzden bölgedeki yüzey araştırmalarında bulunmuş olan malzemelerin Uluköy Mağara kazısında tabaka içerisinde ele geçmesi, diğer yerleşimleri anlamlandırmamıza katkı sağlıyor. O yüzden çok kıymetli. Biz Güneydoğu Anadolu'da Neolitik Çağ üzerine çok sayıda araştırma yapıyoruz ama Paleolitik Çağ üzerine gerçek anlamda bir kazı ilk defa Uluköy Mağarası'nda yapıldı."

Şu ana kadar alınan verilerin çok kıymetli olduğunu ifade eden Kodaş, ileriki yıllarda yapmayı planladıkları kazıların yerleşimi ve bölgeyi daha iyi anlamaya katkı sağlayacağının altını çizdi.

Kodaş, kazılara katkı sunan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne, Mardin Valiliğine, Kızıltepe Kaymakamlığına ve Mardin Müzesine teşekkür etti.

Muhabir: Halil İbrahim Sincar

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler