Mehmet Atalay Yazdı: Osaka’dan Osaka’ya, Bir Başarı Hikâyesi
Dış politikada iyice sıkıştırılmaya çalışılan Türkiye, Osaka’da rahat bir nefes aldı... S-400 meselesinde ABD ile Rusya arasında sıkışıp kalan ülkemiz için, belki de tarihin en iyi manevralarından biri oldu Osaka...
Bu başarının en büyük mimarı da, Liderler Zirvesi’nde, sergilediği yüksek performansla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Türk Lirası karşısında şişirilen ABD Doları’nın dizginlendiği ve hatta gerilediği, ekonomideki olumsuz atmosferin tesirinin azaldığı, önyargıların kontrol altına alındığı, turizm gelirinin ivme kazandığı, pek çok gelişme oldu Türkiye’de...
FUTBOL-BASKETBOL- VOLEYBOLDA DÜNYA KUPASI
OSAKA, bir kaç açıdan Türkiye için çok önemli bir şehirdir. Japonya’nın orta-doğusunda yeralan, en önemli bölgelerden biri...
Siyasi sportif pek çok büyük etkinliğin yapıldığı, başkent Tokyo’dan sonraki en önemli alan...
Türk spor tarihi için çok büyük bir başarı hikayesidir.
İlki, Şenol Güneş yönetimindeki Milli Takım’ımızın 2002’de Şampiyon Brezilya, ikinci Almanya’nın ardından Dünya Kupası 3.sü olduğunda Osaka’da Senegal’i yenip yarıfinale yükselmiştik.
Spor tarihimizin en büyük başarı öykülerinden biri oldu Osaka. Türk halkının dev ekranlardan izleyip uzatmada İlhan Mansız’ın golüyle meydanlara indiği, cadde ve sokakları bayram havasına çevirdiği bir öykü...
2005’te Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası Japonya’daydı bu kez ve Türkiye, tarihinde hiç yenemediği pek çok dünya devini devirerek inanılmazı başardığı bir başka hikaye yazdık.
2006’da da sırada Filenin Sultanları vardı. Kadın Voleybol Milli Takımı’mızın 2003 Avrupa Şampiyonası finalistliğinden sonra, Japonya’da Dünya Kupası’nda da fırtına estirmeye devam etti...
ERDOĞAN DÜNYA KUPASI’NDA
Erdoğan, AK Parti’nin kurulmasından hemen sonra ve 2 Kasım 2002’deki seçimlerden önce, Temmuz 2002’de Milli Takım’ımızın Brezilya ile oynadığı yarıfinal maçını izlemeye geldi...
Ben de Yeni Şafak gazetesinin yönetici yazarı olarak 1 ay boyunca Ay- Yıldızlı ekibimizin başarısını takip etmiştik.
Taze AK Parti lideri Erdoğan’la Tokyo’yu gezdik, metrosunu ve daha pek çok projesini gördük. Brezilya maçının oynandığı Saitama’dan New York’un, özellikle de Manhattan’ın taklit edildiği Yokohama’ya kadar, bütün banliyolerini de dolaşmıştık,,.
DENİZ ÜSTÜNDE OSAKA HAVAALANI
Tabii, daha sonra AK PARTİ’nin 17 yıllık icraatlarına büyük katkısı olan Osaka Havaalanı’nı özellikle not ettik...
Japonya, arazi darlığı sebebiyle, köprülü kavşakların, kat kat yolların, askılı tren yollarının bolca olduğu bir ülke...
Yine arazi yokluğunda Osaka Havaalanı için yer bulunamayınca, deniz doldurularak koca bir alan oluşturuldu ve havaalanı yapıldı...
Bu da bize ilham kaynağı oldu. Ben bunu AK Parti lideri Erdoğan’la paylaştım, çok hoşuna gitti ve bu fikre sımsıkı sarıldı.
Çünkü Erdoğan, 94’te İBB Başkanı seçilince, pek çok proje için yer aradı ama sıkışık şehirdi ve çok zorlandı.
Spor AŞ’de görev yaparken, spor tesisleri, yüzme havuzları, salonlar ve sahalar için ne yazık ki ya semt dışına çıkmamız, ya da kentsel dönüşümden kazanacağımız alanları kollamak zorundaydık...
Bu sebeple de denizi doldurup alan kazanma fikri çok hoşumuza gitmişti... Erdoğan Başbakan, biz de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak Trabzon Akyazı’da kanun değiştirerek Şenol Güneş Stadı’nı yaptık...
Hükumetimiz, İstanbul’da 5 milyon kişilik Yenikapı, Maltepe’de de bir o kadar etkinlik ve miting alanları kazandırdı, nihayet Osaka’nın birebir örneği Ordu- Giresun Havaalanı, ve daha pek çok projeyi dolgu alanlarında hayata geçirdi...
VE YENİDEN OSAKA
Şimdi de G-20 Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan’ın Türkiye adına büyük diplomasi yürüttüğü bir yer oldu Osaka.
Benim hatırladığım, tarihte hiç bir ABD başkanı, başka bir ülke ve lideri için selefini eleştirmez...
Trump, “Obama, Patriotları vermediği için Türkiye’nin Rusya’dan, S-400 almak zorunda kaldığını, bu sebeple de yaptırım uygulamayacaklarını” söyledi.
Gerçi Başkan, her an, tam tersini de söyleyebilir veya derin ABD, zıddını da yapabilir ama bu sözlerin kayda geçmesi bile önemli ve Türkiye için büyük koz...
Ayrıca Cumhurbaşkanı’mıza, bolca iltifatlar ve jestlerde bulundu.Türkiye’ye ambargo beklentisi içinde olanlar da, hayalkırıklığına uğradı.
Cumhurbaşkanı’mız ayrıca, diğer bütün büyük dünya liderleriyle de problemleri görüşerek ve de haklı gerekçelerimizi tekrarlayarak tam bir diplomasi başarısı gösterdi...
İç politikada muhalif olanlar bile artık kabul etmeli ki, Cumhurbaşkanı’nın 2002’den beri yönettiği Türkiye, Suriye politikası ve bazı ülkelerle, gereksiz didişmeler hariç, çok yüksek bir performans gösterdi...
En önemlisi de “PKK devleti kurulacak, Türkiye bölündü, bölünecek” korkularını bertaraf edip gemisini su almadan bugünlere taşıdı...
Şahsiyetli, dirayetli ve yürekli dış politikadan büyük keyif aldık...
NGAZETE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.