İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT TV'de katıldığı Çiğdem Akdemir ile Söz Meclisi adlı programda açıklamalar yaptı. Korona virüs salgını nedeniyle kapsamlı bir karantina kararının alınmasının asıl nedeninin ekonomi olduğunu belirten Akşener, salgınla mücadele ederken hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit olarak ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

Akşner'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bizim konumuzda olanlar hem yaş anlamında hem tecrübe anlamında hem de bir siyasi partinin başkanı olarak herkese örnek olmak durumundayız. Partiden arkadaşlarımla internet üzerinden görüşüyorum. Mesai evin içinden devam ediyor. Elbette zorlu bir süreç… Bazı yanlış anlaşılmalar var.

65 yaş üzeri insanların risk taşıdığına dair bir kanaat var ve bu insanların dışarı çıkması yasaklandı. Şöyle bir yanlış anlaşılma var. Bu insanların virüsten ölüm riski fazla ama genç arkadaşlar onların virüs taşıyıcısı olduğunu sanıyor. Gençler daha kolay atlatır diye bir bilgi var ama gencecik insanlar da ölüyor. Korona virüsle ilgili net bilgiler yok, tevatür çok fazla. Bilim insanlarının söylediklerine dikkat edilmesi gerekiyor.

Bilim insanlarına göre herkes tehdit altında. Sayın Bakan Fahrettin Koca ‘Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin’ dedi. Bilim kurulu üyeleri herkesin evlerinde kalmaları gerektiğini söyledi. Ama zorunlu karantinayı devletin ilan etmesi gerekir. Bunu bilim insanları da Bilim kurulu içindekiler de söylüyor.

Bu niye olmuyor diye bakmamız lazım. Her konuda son söz sayın Erdoğan’da. Bilgisayar üzerinden yapılan bir konuşmada Milli Eğitim Bakanı okullardaki tatilin devamını Sayın Erdoğan’a sordu. Talimatını sordu. Karar böyledir, siz onaylıyor musunuz diye sormadı.

Ben sayın Koca’yı iyi niyetli buluyorum. Bazı olumlu işler var. Reklam filmleri, bilgilendirmeler tamam; şeffaf olmaya çalışıyor ama bu imkansız. Ama çok başlılık var. Mesela İçişleri Bakanlığı bir partnerdir bu işte. Milli Eğitim, Ekonomi Bakanlığı partnerdir. Ama koordinatör Sağlık Bakanlığı olmalıdır. Ama gerekirse bir numaradan cevap isteyebilirsiniz. Valiler görevlendirilmiş değil. İçişleri Bakanlığı genelge çıkarıyor. Sağlık Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde, Bilim Kurulu’nun önerilerini, benzerlerini Vali’nin başkanlığında illerde yapmak zorundasınız. Bu yok, bir keşmekeş var. Sonuçta Bilim Kurulu tavsiye için var. Bilim Kurulu’nun içinde bulunan insanların başka yerlerdeki açıklamalarına bakıyorsunuz, ‘Zorunlu karantina uygulanmalı’ diyorlar.

"Uçak garantili yollar, araç garantili yollar var. Burularda geçmeyen araçların, inmeyen uçakların parası bizlerin cebinden çıkıyor. Şimdi korona virüs var, bunların paraları ödenmesin. Mücbir sebep var…

Umre’den gelen kişilerin en başta ciddi şekilde karantinaya alınmaları gerekiyordu. 10 bin kişinin karantinaya alındığını biliyorum. Bir çoğu dışarıda… Bu insanların bilgilendirilmesi gerekiyordu. Bu virüsün en tehlikeli yanı çok aşırı yayılması. Cuma namazı için Diyanet İşleri bir karar aldı. Benin eşim cumaya gider. İlk cumada bir çok kişinin olduğunu söyledi. Sonra camiler kapatıldı. Camileri CHP ya da İYİ Parti kapatsaydı neler söylenirdi siz düşünün. Muhalefetten hiç biri camileri kapatmak senin dönemine düştü demedi çünkü gerekli bir şeydi. Biz rencide edici bir kelime etmedik. Her iş çok geriden geliyor.

İran’da sınır yeni kapatıldı. Bir gazetede okudum. Çeşme’de limana yanaşan bir gemide çalışanda pozitif çıkmış gemi yine gitmiş.

"Sayın Erdoğan futbolu biliyor, okulların tatil olup olmayacağını biliyor. Ben bir eğitimciyim, okulların tatil olup olmayacağını Milli Eğitim Bakanlığı ve uzmanlar belirler. Ben bakanlığın çalışmalarını beğeniyorum, uzaktan eğitim doğru karar ama rahmetli Menderes’in idamını 8 yaşındaki çocuğa animasyonla anlatmak nasıl bir şeydir? Soyutu kafasında canlandıramayacak çocuğa bir devlet adamının asılma halini animasyonla seyrettiremezsiniz. Rahmetli Menderes’in asıldığını anlatmayın demiyoruz. Bu yaştaki çocuklara anlatılmaz. Allah var mı diye sorar çocuk size, onu bile anlatma yolu vardır.

Ben, korona virüsten dolayı hayatını kaybeden doktor, hemşire tüm sağlık çalışanlarının şehit ilan edilmesini öneriyorum. Ailelerine de bu şekilde davranılması gerektiğini öneriyorum.

Murat Ağırel’i ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı’na başvurduk ama ziyaretler şimdilik yasaklandığı için o iş sonraya kaldı. İnfaz tasarısı ile torbacılar serbest kalıyor, Sarmal’ı yazdığı için Murat Ağırel hapse giriyor."