* Ben 24 aydır il il, ilçe ilçe esnaf geziyorum. Bugüne kadar iktidar partisini hiç yermedim, kendi partimi de hiç övmedim.

* Amacım, esnaf kardeşlerime, işsiz kişilere, atanamamış gençlere, sağlıkçılara ve evi geçindirmekte zorlanan annelere, bin 500 lira maaş alan emeklilerimize, yoksulluk sınırı altına düşmüş asgari ücretimize ve çiftçimize, besicimize dikkat çekmektir.

* Sizlerin eleştirilerinize yönelik çözüm önerilerimizi kamuoyuna ileterek sizlerin sesi olmak için yola çıktık.

* Uzun zamandır şuculuk, buculuk üzerinden o veriyorsunuz. O onu demiş, bu bunu demiş üzerinden pek çok kutuplaştırıcı dil üzerinden, sizi birbirinize düşman eden bir dil üzerinden birilerine oy veriyorsunuz ve sonuç itibariyle seçimden seçime hatırınız soruluyor.

*Şunlar bunlar yapılacak deniliyor sonra da eyvallah deniliyor sizlere. Elalemin çocukları, dayısının dayısı olanlar 5 maaş alırken ne iş yaptığı belli olmayan danışmanlar 5 maaş alıyor.

“ONLAR 5 MAAŞLAR GEZERKEN, SİZİN ÇOCUKLARINIZ İŞSİZ”

Yuh sesleri ile bölünen konuşmasını sürdüren Akşener, “5 maaşla onlar gezerken sizin çocuklarınız işsiz” dedi.

Kalabalıktan bir vatandaşın, “Haram zıkkım olsun” sözlerinin ardından Akşener, şu ifadeleri kullandı:

* Elbette, haram zıkkım olsun. 11 maaş alanlar var. Bu gezilerin neticesinde, sizlerden aldığımız öneriler ışığında pek çok öneride bulunduk.

* Sonuç itibariyle bazıları görüldü, bazıları görülmedi ama milletin sesi olma gayretinden bazı rahatsızlıklar var.

* Çünkü sesiniz yükseldiği zaman ağaların rahatı bozuluyor. O rahatı elbette el birliğiyle bozmaya devam edeceğiz.

* Dün asgari ücret açıklandı, daha da iyi olabilirdi doların mevzusundan dolayı ama bizlerin sizden aldığımız bilgiler ışığında sesiniz duyuldu ve böyle bir açıklama yapıldı.

*Şimdi Nizip’in ortasından emekliler adına diyorum ki bin 500-2 bin lira emekli maaşı olmaz. Her emekli maaşının tümünü eşit şekilde asgari ücret kadar yapın ağalar. İnsanlar ne yapsın?

O esnada mikrofonu alan bir genç, “Cebimizde para mı kaldı? Ben çiftçiyim, neye nasıl yetişeyim? Duysunlar sesimizi” dedi. Bir vatandaşın da “128 milyon dolar nerede?” diye sorduğu duyuldu.

“ÇİFTÇİYE BEDAVA GÜBRE VERİN”

Gübre fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçilerin toprağına gübre atamadığını söyleyen Akşener, “Ben çiftçi kızıyım. Buğdaya gübre atmadan ekerseniz bir sap çıkar, gübre atarsanız 8 sap çıkar. Şu anda iktidara bunun sorumlusuna sesleniyorum, birinci aşama geçti ama ekinler toprağı çatlatma durumundayken bedava gübre verin çiftçiye, en azından ikincisini atsınlar” ifadelerini kullandı.

Akşener'in mikrofon uzattığı bir genç kadın ise kanser olduğunu belirterek, yurt dışında gidip tedavi olmak istediğini gözyaşları içinde anlattı.

“OYUNUZ ÇANTADA KEKLİK OLMASIN”

Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Bir tarafta beni tedavi ettirin diyen kızımız, diğer tarafta gizlenen 500 milyonlar. Bir tarafta babasından para istemeye utanan delikanlılarımız ve yoksulluğun dibine vurduğu bir Türkiye. Büyükşehirlerimizde protein eksikliğinde çocuklarımızda bodurluk başladı.

* Bir yandan da itibardan tasarruf yapamayız diyen bir anlayış. Sizler siyasetçilerin velinimeti olmak zorundasınız.

* Oyunuz çantada keklik olmasın. Dün bir kardeşim dedi ki, ‘Eskiden ekmek aslanın midesindeydi, şimdi aslan da aç' El ele vererek, o helal oylarınızla sandıkta her şeyi değiştireceğiz.