MGK’da ekonomi politikalarına dikkat çekildi
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde ekonomi politikalarına dikkat çekildi
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, "Türkiye'nin inşa ettiği sağlam altyapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiş, cumhuriyetimizin 100. yılına her alanda olduğu gibi iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir" denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı 3 saatin ardından tamamlandı. Kurul toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"PKK/KCK-PYD/YPG, FETO ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim ve kararlılıkla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler görüşülmüştür.
Bu kapsamda, bölücü terör örgütüyle hudutlarımız başta olmak üzere gerekli her türlü mücadelenin tavizsiz bir şekilde sürdürüleceğinin altı çizilmiştir.
Türkiye'nin inşa ettiği sağlam altyapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiş, cumhuriyetimizin 100. yılına her alanda olduğu gibi iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir.
Türkiye'nin iyi niyetli çağrılarına rağmen PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne gayrimeşru destek verenlerden, uluslararası hukukun açıkça ihlali olan bu faaliyetlerini bir an evvel sonlandırmalarının beklendiği ifade edilmiştir.
Irak'ın topraklarının terör örgütlerinden temizlenmesi doğrultusunda verdiği mücadeleye olan güçlü desteğimiz teyit edilmiş bununla birlikte terörle mücadele gerekçesiyle atılan adımların özellikle etnik ve mezhebi dengeler bakımından hassasiyet taşıyan bölgelerde toplumsal barışı bozacak neticeler ortaya çıkarmaması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır.
Balkanlar'daki son gelişmeler değerlendirilmiş, ülkemizle güçlü tarihi ve kültürel bağları bulunan bu coğrafyada büyük fedakarlıklarla tesis edilen huzur ve barışın sürdürülebilmesinin önemi vurgulanmış; tüm aktörlerin bu amaçla sorumlu davranmasının ve istikrarı bozacak girişimlerden imtina etmesinin zaruretine dikkat çekilmiştir.
Yunanistan'ın saldırgan söylem ve eylemlerle iyi komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmemekte ısrar etmesinin ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal eden tutumunu sürdürmesinin, bölgemizde istikrar ve huzuru olumsuz etkileyeceği vurgulanmıştır.
Uluslararası hukuka ve iyi komşuluk ilişkilerine aykırı tutumunu destekleyerek Yunanistan'ı daha ileri adımlar atması için teşvik eden güçler, bölgenin huzurunu bozacak bu yaklaşımlarından vazgeçerek hakkaniyet ve barış yönünde konum almaya davet edilmiştir.
Libya'da kalıcı barış ve refah ortamının tesis edilmesi sürecindeki kritik aşamalardan birisi olan devlet başkanlığı ve meclis seçimlerinin hukuka uygun bir şekilde ve sükunet içinde gerçekleştirilebilmesi için tek taraflı adımlardan kaçınılması gerektiği belirtilmiş; uluslararası toplum, süreci kendi menfaatleri uğrunda istismar eden aktörlere karşı durmaya çağrılmıştır.
Karadeniz ve Kafkasya'daki gelişmeler ele alınmış, kuzeydeki komşularımız arasındaki anlaşmazlıkların, uluslararası hukuk ve ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde, barışçıl yollarla bir an önce çözülmesinden yana olduğumuz, ayrıca, Ermenistan'ın kendisine uzatılan barış elini bir fırsat olarak değerlendirmesinin, ateşkese tam olarak uymasının ve iş birliği içinde olmasının önem arz ettiği belirtilmiştir."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.