İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Burcu Polat, "Migren ameliyatı ile migren tedavisi diye bir şey yoktur. Migren, cerrahinin değil, nörolojinin uzmanlık alanıdır." ifadelerini kullandı.

Polat, 22 Temmuz Dünya Beyin Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, migren tedavilerine ilişkin bilgi kirliliğine dikkati çekti.

Polat, "Migren ameliyatı ile migren tedavisi diye bir şey yoktur. Migren, cerrahinin değil, nörolojinin uzmanlık alanıdır. Nöroloji polikliniğine başvuran hastalarımızın yüzde 60-70'i baş ağrısıdır. 'İlaca alışırım' diyerek ağrı ataklarında ilaç içmemek ise migreni daha da kronikleştirebilir." ifadelerini kullandı.

Migrenin beyinde yaşanan bir dizi kimyasal değişimin sonucu ortaya çıktığını aktaran Polat, belirtileri şöyle sıraladı:

"Ağrı genellikle başın bir yarısından başlar, şiddetlidir, zonklayıcıdır ve en az 4 saat sürer. Ağrıya, mide bulantısı, kusma, ışık, ses, koku ve dokunmaya karşı artmış hassasiyet eşlik eder. Yaşam kalitesini düşürür, iş gücü kaybına neden olur. Ülkemizde her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinin migren hastası olduğu bilinmektedir. Migrenin hem biyolojik hem psikolojik hem de sosyal boyutları vardır."

- "Migren sadece nöroloji uzmanının koyacağı bir teşhistir"

Burcu Polat, baş ağrısıyla karıştırılan migrenin karakteristik özelliklerine ilişkin, "Migrende ağrının hep aynı şekilde olması, adet dönemlerine denk gelmesi, açlıkla, az ya da çok uyku ile tetiklenmesi gibi tipik özellikler söz konusudur. Migren, sadece nöroloji uzmanının koyacağı bir teşhistir ve uygun tedaviyle kontrol altına alınabilir. Başka bölümler migren tedavisi yapamaz, yapmamalıdırlar. Bazı çevrelerin 'migren ameliyatı' adı altında hastalara vadettikleri şey maalesef hayalden öteye geçmez." değerlendirmesinde bulundu.

- "Migren bünyeye alışırsa kronikleşir"

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Polat, migren ağrısının başladığı ya da başlayacağının hissedildiği anda uygun ağrı kesici kullanılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hiçbir şey yapmadan ağrısının geçmesini bekleyenler, hem ızdırap çeker hem de migren ağrılarını daha sık yaşarlar. 'İlaç zararlıdır' ya da 'vücut ilaca alışmasın' şeklindeki düşünceler de yanlış. Aksine, migren bünyeye alışırsa kronikleşir. Öte yandan, migren hastalarının baş-boyun bölgelerindeki kaslar çok hassas ve ağrılı olabilir. Günlük hayatta yapılacak gevşeme egzersizleri, beden-zihin farkındalığını artırıp kas gerginliğini azaltabilir. Bu yöntemlerden biri de 'aktif nefes', yani burundan derin bir nefes alıp yavaşça ağızdan nefes vermedir. Ayrıca, fizik egzersizleri de migren atak sıklığını ve şiddetini azaltabilir.