MİT Başkanı Hakan Fidan'ın bir dönem özel kalem müdürlüğü görevini de yürüten tutuklu sanık Karagöz, esasa dair savunmasında, kamuoyunda "patates hat" olarak bilinen örgütsel amaçlı operasyonel hat kullandığı iddiasını reddetti.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Karagöz, kullandığı iddia edilen "patates hat" ile kendi adına kayıtlı GSM hattının baz kayıtlarının eşleşmediğini ileri sürdü.

23 yıl MİT'te görev yaptığını belirten Karagöz, aleyhinde ifade veren MİT mensubu S.F'nin kendisine iftira attığını, FETÖ üyesi olmadığını söyledi.

Karagöz, mahkeme heyetinden tahliyesini ve beraatini talep etti.

Anayasayı ihlal ve casusluktan beraat

Müzakerenin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı olan "Anayasa'yı ihlal", "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla elde etme" suçlarından beraatına, FETÖ üyeliğinden ise 8 yıl 1 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

Ayrıca Karagöz'ün tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.

Hakan Fidan'ın yaptığı mülakatla özel kalem müdürü olmuştu

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre ise, İdris Karagöz’in MİT’e alınış süreci, gazeteci Toygun Atilla’nın İfşa adlı kitabında anlatılmıştı.

MİT’teki köstebekler başlıklı bölümde durum şöyle anlatılmıştı:

Karagöz, bizzat Hakan Fidan’ın yaptığı mülakatla Aralık 2010’da MİT Müsteşarının özel kalem müdürlüğünde göreve başladı.

1 yıl burada aralıksız çalışan Karagöz, 2011 Ağustosu’nda tekrar İstanbul’a MİT Bölge Başkanlığına Bölgeler Üstü Konular Şube Müdürlüğü’ne şube müdürü olarak döndü.

2012-2015 arası 3 yıl süre ile Tunus Büyükelçiliği’nde yurt dışı görevindeydi. 2015 Ağustos’unda yurda döndüğünde ise yeni görev yeri MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğü’ydü.

MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı, teşkilat içinde pasif görev olarak nitelendirilen bir birim. Hatta, Milli İstihbarat Teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelenilen MİT mensuplarının pasifize edilmek için gönderildiği, görevlendirildiği bir yerdi.

Bütün bunlardan çıkan sonuç şu ki; MİT özellikle 2014’ten sonra kendi içinde FETÖ ile yaptığı mücadele, bu yapının üyesi olduğunu düşündüğü teşkilat mensuplarını pasif görevlere atamış, konuyu adli bir tahkikata dönüştürmemişti!

İdris Karagöz örneği de tam bunun sağlamasıydı.15 Temmuz 2016’daki darbeden 2 gün sonra yani 17 Temmuz 2016’da açığa alınmış, 2 Ağustos 2016’da meslekten ihraç edilmişti.

24 Ağustos 2016’da ise sorgudaydı. Buradan da anlaşılıyor ki, MİT İdris Karagöz’ün FETÖ’cü olduğunu biliyordu ve sadece pasifize etmekle yetinmişti.

Independent Türkçe