ANKARA (AA) - Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2019'da, okul devamsızlığı olan, ihmal veya istismara uğrama, suça yönelme riski bulunan veya sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan çocukların belirlenerek erken müdahalelerin yapılabilmesi amacıyla Türkiye genelinde Mobil Çocuk Hizmet Birimlerini devreye aldı.

Cumhurbaşkanlığının üçüncü 100 Günlük İcraat Programı kapsamında 81 ilde yaygınlaştırılan ve dezavantajlı bölgelerdeki okullarda faaliyet yürüten Mobil Çocuk Hizmet Birimlerinin İl Milli Eğitim müdürlükleri ile iş birliğinde yürüttüğü bir yıllık çalışmalar sonuçlarını verdi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, eşleştirilen 3 bin 500 okulda 14 bin çocuğun hayatına dokunan Mobil Çocuk Hizmet Birimlerinin şu ana kadar yürüttüğü çalışmaların detaylarını AA muhabirine anlattı.

Bu okulların, risk grubunda olduğu değerlendirilen çocukların tespiti için 5 bin 784 kez ziyaret edildiğini belirten Bakan Selçuk, "Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimlerimiz, okul ve aile ziyaretlerinde, 20 bin 707'si çocuklar, 13 bin 372'si aileler, 4 bin 973'ü rehberlik servisleri, 4 bin 882'si de sınıf öğretmenleriyle yapılan 49 bin 49 görüşme gerçekleştirdi." diye konuştu.

"Mobil Çocuk Hizmet Birimlerinin sayısı artırılacak"

Bakan Selçuk, Mobil Çocuk Hizmet Birimlerinin sayısının 166'ya ulaştığını anımsatarak, şu bilgileri paylaştı:

"Uzmanlarımız, çocuklar, aileleri ve okullarında yapılan görüşmeler sonucunda, risk altındaki çocuklarımız için en uygun tedbirlerin alınmasını sağladı. Bu kapsamda çeşitli nedenlerle okul devamsızlığı olan ve sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan 14 bin çocuğumuz için koruyucu ve destekleyici tedbirleri aldık. Okul devamsızlığı olan çocuklarımız gün gün takip edilerek, okullarında devam etmeleri sağlandı. Ayrıca sosyo ekonomik desteğe ihtiyaç duyan çocuklarımız için de gerekli işlemler yapıldı.

Bir çocuğun hayatına dokunduğumuzda aslında sadece çocuğumuza değil ailesinin hayatına da dokunduğumuzu görüyoruz. Sahada çalışan arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla risk altında gördüğümüz çocuklarımızı yeniden kazanıyoruz. Daha mutlu çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz. Aldığımız sonuçlardan da son derece memnunuz. Mobil Çocuk Hizmet Birimlerimizin sayısını artırarak çalışmamıza hız vereceğiz."

5 binden fazla çocuk sanat ve spora yönlendirildi

Bakan Selçuk, Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimlerinin risk altında olduğu saptanan çocuklarla ilgili çalışmalarının sonuçlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimlerimizin yürüttüğü çalışmalar sonucunda, 107 çocuğumuz hakkında bakım, 751 çocuğumuz hakkında danışmanlık, 312 çocuğumuz hakkında sağlık, 665 çocuğumuz hakkında da eğitim tedbiri kararı talep edildi. 5 bin 72 çocuğumuz sanat, spor ve sosyal faaliyetlere yönlendirildi. Ayrıca 3 bin 672 çocuğumuzun Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmeti kapsamına alınması sağlandı. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları üzerinden de 1070 kişiye ekonomik destek verildi."

Birimlerin yürüttüğü görüşmeler sonucunda ayrıca 82 çocuk ile ilgili adli makamlara bildirimde bulunulduğunu aktaran Selçuk, 382 çocuğun ise düzenli takiplerinin yapılması amacıyla "Çocuklar Güvende Programı" kapsamına alındığını söyledi.

Bakan Selçuk, Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimlerince 1876 aileye danışmanlık hizmeti verildiğini ifade ederek, 10 bin 369 ailenin ise ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla sosyal yardılaşma ve dayanışma vakıfları, İş-Kur, il sağlık müdürlükleri, yerel yönetimler gibi kamu kurum ve kuruluşlarına yönlendirildiğini kaydetti.

Çocukların okul ve aile ortamında takibi yapılıyor

Bakanlıkça oluşturulan Mobil Sosyal Hizmet Birimleri, eşleştiği okullarda rehberlik servisi, okul yönetimi ve sınıf öğretmeni ile görüşüyor. Bu görüşmelerle okula devamsızlığı olan, ihmal veya istismara uğrama, suça yönelme riski bulunan veya sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan çocuklar tespit ediliyor.

Bu çocukların ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik aileleriyle de görüşen uzmanlar, süreç sonunda destek mekanizmalarını uygulamaya alıyor.

Mağduriyeti giderilen çocuklar, benzer sıkıntıların tekrarlanmaması, çocuğun gelişiminin izlenmesi amacıyla aile ve okul ortamında düzenli takip ediliyor.