MSB: NATO üyelerinin eşit üyelik, oy ve söz hakları vardır, Türkiye’nin de veto hakkı bulunmaktadır
Milli Savunma Bakanlığı, NATO’nun Türkiye’nin ‘tam siyasi kontrole sahip olduğu’ bir örgüt olduğunu belirtirken, “NATO üyelerinin eşit üyelik, oy ve söz hakları vardır. Dolayısıyla Türkiye’nin veto hakkı bulunmaktadır” dedi.
Milli Savunma Bakanlığı, (MSB) Londra’da yarın başlayacak NATO Zirvesi öncesinde, ‘Türkiye’nin NATO’ya katkılarına’ ilişkin basını bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Plan Koordinasyon ve Analiz Şube Müdürü Piyade Albay Olcay Denizer, 70 yıl önce kurulan ve Türkiye’nin 18 Şubat 1952 tarihinde üye olduğu NATO’nun kuruluşundan bugüne uluslararası güvenlik ve istikrara önemli katkılar sağladığını belirterek, “NATO, hala güvenilir, caydırıcı ve sürdürülebilir bir ittifak özelliğini korumaktadır” dedi.
Veto hakkı vurgusu
NATO’nun kuruluş amacını anımsatarak, ‘kolektif savunma, kriz yönetimi ve işbirliğine dayalı güvenlik’ olmak üzere üç temel görevinin bulunduğunu belirten Albay Denizer, “NATO üyelerinin eşit üyelik, oy ve söz hakları vardır dolayısıyla Türkiye’nin veto hakkı bulunmaktadır, diğer bir deyişle ülkemizin tam siyasi kontrole sahip olduğu önemli bir uluslararası siyasi-askeri örgüttür” vurgusunu yaptı.
Albay Denizer, NATO’nun Türkiye’nin güvenliğinin temininde önemli bir yere sahip olduğunu, Türkiye’nin de her zaman diğer müttefiklerle paylaştığı ortak değerlerin savunulması yönünde üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirdiğini ifade ederek şöyle devam etti:
‘Türkiye, NATO harekat ve misyonlarına en fazla katkı yapan 5 ülke arasında’
“Türkiye, halihazırda bölgesel ve küresel anlamda barış ve istikrarı desteklemek üzere çeşitli bölgelerde NATO harekat ve misyonlarına en fazla katkı yapan 5 ülke arasında yer alarak, desteğini yaklaşık 2 bin personel ile sürdürmekte, ittifakın stratejik konsepti ışığında kriz mukabele harekatlarında görevler üstlenmektedir. NATO’nun 2. büyük ordusuna sahip Türkiye, ortak fonlara ve komuta kuvvet yapısına en fazla katkı sağlayan ülkelerden biridir. Türkiye 5. madde kapsamında harbe hazır, muhabere tecrübesi yüksek, modern ve teknolojik donanıma sahip silahlı kuvvetleri ile NATO harekat ve misyonlarına katkı bağlamında ilk 5 ülke arasında yer almaktadır.
Bu kapsamda Türkiye, Afganistan’ın güvenliğine yönelik olarak NATO şemsiyesi altında önemli katkılarda bulunmaktadır, Kabil’den sorumlu Çerçeve Ülke görevini yürütmektedir. Kosova’daki güvenlik durumunu güçlendirmek ve siyasi süreci teşvik için Kosova Gücü Harekatı’na da katkıda bulunmaktadır. Öte yandan Türkiye, Althea Bosna Hersek Misyonu ve Irak’taki NATO Eğitim Misyonu’nun bir parçasıdır. Türkiye Akdeniz’de görev yapan NATO Daimi Deniz Gücü’ne ve komutasına en fazla katkı yapan 3 ülkeden biri olduğu gibi yine Akdeniz’de sürdürülen Deniz Muhafızı Harekatı’na en fazla katkı yapan ülkedir. Bu katkısını Aksaz Deniz Üssü ile lojistik olarak desteklemektedir.”
‘Ülkemiz, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş, getirmeye devam edecektir’
Albay Denizer, Türkiye’nin yasa dışı göç tehdidi konusunda da kararlı bir mücadele sergilediğini belirtirken, “Türkiye, insan ve uyuşturucu ticareti ve kaçakçılık gibi sorunların Avrupa’ya etkisini azaltıcı ve istikrar sağlayıcı bir aktör olarak NATO’da aktif bir askeri varlık bulundurmaktadır. Ege’de yürütülen NATO faaliyetiyle yasa dışı göçün büyük oranda azalmasında en büyük pay sahibidir. Hazırlık Eylem Planı çerçevesinde Doğu Avrupa’ya yönelik güvence tedbirlerine akif destek verildiği gibi Karadeniz’in barış ve istikrar denizi kalması için NATO faaliyetlerine katkı sağlanmaktadır” dedi.
Türkiye’nin NATO Savunma Planlama, hava, kara, deniz ve siber alanlarda pek çok proje yürüttüğünü, 2019’da 23 NATO tatbikatına iştirak edildiğini kaydeden Denizer, “Türkiye ayrıca bölge ile olan yakın kültürel ilişkisi ve tarihsel derinliği ile NATO’nun bölgeyi doğru okuması ve anlamasında önemli katkılar sağlamaktadır. 1952 yılından bu yana üyesi olduğumuz NATO, ülkemizin güvenliğinin temininde önemli bir yere role sahip olmuş, ülkemiz de her zaman diğer müttefiklerle paylaştığı ortak değerlerin savunulması yönünde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş, getirmeye devam edecektir” diye konuştu.
‘Şantaj ifadeleri kabul edilebilir değil’
Öte yandan askeri yetkililer ise Türkiye’nin, kendisine yöneltilmiş terör tehdidi başta olmak üzere sınır güvenliğiyle ilgili endişelerine yanıt verilmediği gerekçesiyle Baltık ülkeleri ve Polonya için hazırlanan NATO kuzey savunma planını onaylamadığının anımsatılması üzerine, “NATO içerisinde prosedürler, usuller var. Bu prosedürler normal işliyor. ‘Türkiye şantaj yapıyor’ ifadeleri kabul edilebilir değil, prosedürler, usuller var, bunlar da uygulanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘Kimse Türkiye’nin NATO içerisindeki konumunu, katkılarını tartışmaz’
NATO’nun, Türkiye’nin siyasi ve askeri bir üyesi olarak tam veto hakkının bulunduğu bir örgüt olduğunu vurgulayan askeri yetkililer, “Türkiye NATO’nun coğrafi olarak güney kanadındadır ama tam merkezindedir. NATO’nun önemli bir gücüyüz. Kimse Türkiye’nin NATO içerisindeki konumunu, katkılarını tartışmaz. Türkiye NATO’ya verdiği katkılarla önemli bir yere sahiptir, NATO’nun tam merkezindedir” dedi.
Twitter üzerinden de "NATO’nun 2. büyük ordusuna sahip Türkiye, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmekte ve NATO’ya vazgeçilmez bir güç katmaktadır" açıklamasını paylaşan bakanlık, NATO'nun kuruluşu ve Türkiye'nin NATO'ya katkılarının anlatıldığı bir videoyu paylaştı.
#NATO’nun 2’nci büyük ordusuna sahip Türkiye, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmekte ve @NATO’ya vazgeçilmez bir güç katmaktadır. #MSB #TSK pic.twitter.com/OG2zzdlZOD
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) December 2, 2019
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.