Mustafa Gazim Yazdı; Korkuyu Korkutan, Ölümü Öldüren Kahramanlarımız...
Değerli okurlarım; Uzun zamandır yazı yazmadım, onun için biraz uzun oldu ama bir soluk da sabırla okumanızı tavsiye ederim.
Kıymetli okurlarım; sizler de biliyorsunuz ki;
15 Temmuz 2016 gecesi, ülkemizi 5 bölgeye bölme planı, bu plan internet te bile yayımlanmıştır ve hain bir kalkışmaya karşı milletimizin verdiği onurlu mücadele, tarihimize altın harflerle yazıldı.
Bu destanın kahramanları, vatan sevgisiyle dolu kolluk güçlerimizdir.
Terörle mücadelede yaralanan kahramanlarımızın asli görevi, bu toprakların ve bayrağımızın koruyucusudur.
Vatandaşlarımız ise bu mücadelede daima destekleyici konumundadır.
Değerli okurlarım;
Şimdi size
15 Temmuz darbe girişiminden sonra unutulan unutturulan güney doğu ve doğu Anadolu da 3713 terörle mücadele sırasında yaralanan,
uzuv kaybı his kaybı sinir kaybı ve kalıcı sekeli bulunan hatta bazı uzuvlarını kullanamayan yüzde 40 derece aranan 30 derecesi olsa bile hiç bir hak verilmeyen yaralı, ölümü öldüren,korkuyu korkutan yaralı ama gazi olamayanlardan bahsedecem.
Yaralı ama gazilik unvanı verilmeyen hastanelerde 10 gün 15 gün 20 gün 30 gün 45 gün yattıktan sonra birliğine sevk edilen,
Askerlik görevini tamamladıktan tezkeresini aldıktan sonra
hastanelerde ve adalet saraylarında hakkını aramaya başlayan vazife malulü mücadelesi veren, yaralı ama vazife malulü olamayan kahramanlarımız için zorlu bir süreç meydana geldi.
Devletten hiç bir psikolojik destek alamadıkları için toplumdan dışlanma ile karşılaşmış,
ilk başta ailelerine, sonra eşlerine ve çocuklarına gazilik haklarını neden alamadıklarını açıklamaya çalıştılar.
Ne yazık ki,
çevrelerinden "Sen yaralandığında gazi olman gerekirdi, muhakkak bir şeyler karıştırdın" gibi haksız eleştirilere maruz kalmışlardır.
Değerli okurlarım ;8 yıldır bir tecrübe ile karşınızdayım.
Her yaralı kahraman gazimizin bir hayat hikayesi vardır, fakat bu hikayeler sıradan değildir.
Yaralı ama gazi olamayanlar iş bulmakta zorlanan, ekonomik sıkıntılarla boğuşan gazilerimiz, bu süreçte büyük zorluklar yaşadılar
Ekonomik ve psikolojik nedeniyle birçok gazimizin ailesi ve yuvası dağıldı.Bu oran yüzde 40 üstünde ailesinden ve çocuklarından ayrı olanların sayısı
Değerli okurlarım;
Kurulan dernekler ile 2014 yılından beri terörle mücadelede yaralanan gazilerimize haklarının siyasi yollarla verileceği, meclisten kanun çıkarılacağı beklenmektedir.
Ancak, 10 yıldır değişen hiçbir şey olmamış, yalnızca Bakanlarımız ve meclisteki vekillerimizin isimleri ve yerleri değişti.
Beyanlar hep aynı kaldı, hiçbir vaat yerine getirilmedi.
Oysa, bir vatandaşımız devlete yanlış beyanda bulunsa cezalandırılır. Haksizmiyim?
Her iki yılda bir kanun çıkacak, yasa değişecek denilmesine rağmen, bu sözler hep boşta kaldı.
Değerli okurlarım kıymetli okurlarım Sonuç olarak;
Cumhurbaşkanımıza yanlış ve eksik bilgi verilmekten başka hiç bir şey olmadı,bu kirli bilgilerde ufak yara, sıyrık , hafifi yaralı, tedavisi yapıldı birliğine gönderildi hiç birşeyi yok gibi ...
Kıymetli okurlarım; Teknik ve terminolojik bir konuda sizleri bilgilendirmek isterim.
Kanunların değişebilmesi için
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na TBMM' de eklemeler yapılması gerektiğinde, teknik ve terminolojik olarak ele alırsak, PKK ordu statüsü alabilir.Bu durumda da karşıt gurup bu açığı avrupadaki işbirlikçiler ile kullanmaya kalkabilir.Ne alakası var demeyin araştırın?
Bu durumda, vazife malulü olamayan gazilerimiz hükümetin tarafında taraflı duruma düşebilir.Karşı tarafta bu durumdan vazife çıkartabilir ve dış güçler için ülkemizi bölmek parçalamak bulunmaz bir fırsat.
Değerli okurlarım;
13,07,1953 yılından beri hiç değişmeyen ozamanki ilkel silahlar zamanında atlı ve süvari birliklerimizin olduğu zamanda amerikadan getirilip ülkemize uyarlanan değişiklik dahi teklif edilemeyen askerde yaralandıktan sonra böyle bir düzenleme ile tanışan 20 yaşındaki gençlerimiz ve bu güne kadar askerliğini yapan ama başına hiç birşey gelmediği için böyle bir düzenleme ile tanışmayan 1053 nizamname...
1053 sayılı Nizamname'nin değişmesi için Bakanlar Kurulu olması gerekmektedir.
Ancak, bugünkü sistem başkanlık sistemidir ve Başbakanlık sistemi olmadığı için Bakanlar Kurulu ile değişiklik yapıla-ma-mak-tadır.
Çözüm olarak ne olabilir?
Sağlık bakanımızdan doktorlara bir talimat verilmesi gerekmektedir.
Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Hava, Kara,
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü özel harekat ve polislerimiz jandarma ve deniz kuvvetleri görevleri başında operasyon emri ile yaralanan,
Ellerinde 3713 terörle mücadele sırasında yaralanmıştır ....
Terörle mücadeleden dolayı Hastane raporu vardır
Olay yeri tespit tutanağı da tutulmuştur
Bu belgeleri elinde olanlara
Hastanelerde doktorlarımızın
Sadece askerliğe elverişli değildir veya olayın askerlik sebebi ve tesiriyle meydana gelmiştir yazısı
Askerlerimiz ve polislerimiz Görevi başında ise görev yapamaz raporunu verilmesi mahkemenin bu kararı değerlendirerek 6cı dereceden vazife malulü hakkının verilmesi
Olay bukadar kolay ve basittir.
Kanuna düzenlemeye gerek olmadan bir sefere mahsus hakların verilmesi,
Zorlaştıran bürokrasidir diye düşünüyor yaralı gazilerimiz ve halkımız.
Değerli okurlarım kıymetli gazilerim;
15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL ilan edilerek çıkarılan 670, 674, 677 ve 684 sayılı KHK'ların bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi.
Bu esnada adalet platformu hukuk danışmanlık hizmetinin de 684'ten kazanmış olduğu emsal karar da iptal edildi.
15 Temmuz'da yaralanan gazilerimiz, 674 sayılı KHK'nın 14. maddesiyle yaralarına bakılmaksızın süper haklar verildi.
15 Temmuz gazileri Anayasa mahkemesi tarafından khk'ların iptalinden sonra yeni düzenlemelerle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına alındı.
Bu süreçte, gönüllü olarak askerlik şubelerine koşan
Doğu ve güneydoğu bölgesinde 3713 terörle mücadele sırasında sıcak çatışmalarda yaralanan gazilerimiz, hastanelerde adeta terziye gitmiş gibi mezura ile ölçüm yapılarak vazife malulü olmaya çalışmakta.
İnanmadınız değilmi?
Yaralı gazilerimiz karşılaştıkları aşağılama ve hakaretlerden ve yıldırma ve bıktırmalardan hiç bahsetmiyorum bile.
Son günlerde, gazilik haklarını alabilmek için dernek başkanlarının çabalarının da yetmediğini gördük.
Yetkililere sesleniyoruz;
Dernek başkanları vazife malulü haklarını bürokrasiden alabilmek için daha ne yapmalı?
8 yıldır Mustafa Gazim'in Adalet Platformu, hukuk danışmanlık hizmeti vererek 200'e yakın yaralı gazimizin hakkını kazanmasına vesile oldu.
Kimin ne hali varsa görsün demedi, herkesin aklı var diyerek herkese yol göster-me-mez-lik yapmadı, İsteyen istediği ile çalışabilir, ancak her konuda yar ve yardımcı olmada , doğruyu ve doğru yolu göstermede hiçbir zaman bahane aramayıp, hiç bir kimseden çıkar menfaat beklemeden yardımcı olmaya çalıştı.
Bekleseydi zaten bayramlarda üç kişiden fazla herkes arardı.
Ne üzücü vahim bir durumdur ki vefa artık İstanbul da bir semt den ibaret olmuş
Hiç kimseninde umurunda bile değilsin
çünkü doğruyu söylemek ve doğru yolu göstermek suç olmuş
Sana ne , seni ne ilgilendiriyor haline gelmiş...
Son olarak;
Kahraman gazilerimize hak ettikleri değeri vermek, onların mücadelelerini onurlandırmak hepimizin görevidir.yakınınızda mahallenizde yada işyerinizde yaralı gazi veya gazilik ünvanı verilmeyenleri arayalım hallerini hatırlarını soralım hiç bir şey yapamasakda dışlamadan yanlarında olduğunuzu söyleyin yeter.
Vatan ve millet sevgisiyle dolu bu kahramanlar, bizim için her zaman baş tacımız.
Mustafa GAZİM
Doğru yerdesiniz doğru adrestesiniz.
Bizi takip etmeye devam edin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.